VE DEDAŞ NOTU!..
Çok şey söylenebilir… "Özelleştirme" serüveninden, "sahibine" kadar.. Ortak diye "efsaneleşen" siyasi abi dahil.. Finans kaynağı, "sektörel" ayrıcalık tanınması.. Kaçak kullanım yüzdeliği, sahadaki verilerin kayıtlara yansıma şekli.. Yıllık altyapıya, hizmet kalitesine yönelik yatırım taahhüdünden, sahadaki gerçekleşme oranı!…
***
Enerji hatlarında oluşan "kayıp" oranıyla, sahadaki kaçak kullanım… Sanayi alanındaki denetimin keyfiyetiyle oluşan açık.. Bunların abonelerin faturalarına yansıması… Sokak aydınlatmasından, cami gibi ibadethane ve muaf olan kurumların tükettikleri enerji bedeli "kimden" tahsil ediliyor?
***
Hassasiyet içeren kamu kurum ve kuruluşlarının "borç yığını" farklı kalemler üzerine abonelere, tıpkı kaçak kullanımın dağıtılmasındaki kurgulu işlem.. TRT, KDV, KDV'nin KDV'si, sayaç okuma, açma-kapama ve daha bir çok kalemlerdeki çelişkiler.. Faiz uygulama sistemi..
***
Sayaç değişikliğinden, akıllı sayaca geçişteki faturalara yansıyan tutardaki farkın "sır dolu" hali!.. Faturaların "düzenleme" takvimi… Ki zamanlama da var.. Tahsilatı bir gün dahi geciken, ama "enerji" almaya devam eden aboneye "kağıt" üzerinden, açma-kapama bedeli yazılması..
***
Açma-kapamanın "fatura" tutarına endeksli işlem görmesi; standart bir uygulamanın olmayışı… Çok bloklu sitelere "trafo" zorunluluğu, enerji hattının bina sınırlarına çekilmesi zorunluluğunun, müteahhitlere dayatma. Ve sonrası; "hibe" diye envantere geçirme…
***
Haberli, habersiz yaşanan elektrik kesintilerinde oluşan "zarar-ziyan" açısından, kurumun aboneye karşı sorumluluğunu yerine getirmeden kaçınması!.. Jeneratör kullanımıyla ilgili işlemlerin aşırı "bürokratik" oligarşiye tabi tutulması!… Borçlu çiftçilerin kamu alacaklarına "el konulması" buralardan "ayrıcalıklı" bir siyasi tahakkümle "tahsilatın" yapılması!…
***
Abonelerin yaşanan ve yaşatılan sorunlara dair; "şikayetlerinin" geri dönüşümsüz kalması.. Taleplerin ve beklentilerin; "göz ardı" edilmesi.. Mevcut Bina'ya "girişin" Türkiye'nin "en korunan önemli kurumların da" ötesinde, aşırılaşması.. Her kata, ayrı bir "operasyonel" koruma!…
***
Kırsal kesimde, şehir ve ilçelerdeki "riskli" diye tabir edilen mahallelerde sayaç okuma işlemi "kolluk kuvvetiyle" yapılmazken, "kaçak kontrolünün", asker ve polis kullanılarak yapılmasındaki "sorunun" yanıtsız kalması…
***
Velhasıl!.. DEDAŞ'a dair, bir haftalık anketin "satır arası" okunabilinecek özetle anketin muhtevasını böyle noktalayabiliriz!… Yani memnuniyetsizlik; hayli yüksek!…Abone nezdinde "işlemler ve faturalarda" DEDAŞ "insafsız" görünüyor..
***
Ancak "vur abalıya" sözüyle DEDAŞ'ı "insafsız" kılan etkenler de yok değil… Özellikle; "kaçak kullanımı" ve "sayaçlarla" ilgili akla-hayale gelmeyen "şeytani" planla enerjisini "bedavaya" getirenlerin var oluşu!.. Ahırına, kümesine "kaçak elektrik" üzerinden ısıtma sistemi kuran… Mobil "trafo" ile fabrikada üretim yapan!.. Tarlasını devasa su pompalarıyla sulayarak, enerjiyi de "ayaklı trafoyla" yapanları da; görünce!…
***
Beri yandan DEDAŞ'ın kendi içindeki "kurtçukların" varlığı.. Sayaç okumadan, kaçak kontrol mekanizmasına kadar; "rüşvet çarkı" ekseninde işlem yapanların olduğu yönündeki şaibelere kadar!.. Yani; Anketin özü itibariyle nokta koyduğu sonuç; DEDAŞ iki yönlü, çok yüzlü bir kurum.. Sizce...
***
Tabi, "sonuca" dair gelebilecek pozitif-negatif tepkileri de bilahare mevzu edeceğimiz gibi; "akçeli işlerle" alakalı iddiaların teyidine yönelik meşguliyetim sürüyor.. Neticelenenler peyderpey, paylaşılacak?..
***
TURAN'A OKKALI TOKAT..
Kimden mi geldi.. Ne Külliye'den, ne CHP'den, ne İnce ve Kılıçdaroğlu'ndan ne de, gazetenin bizatihi kendisinden gelmedi?.. Ahmet Hakan'dan geldi; "Tan'daki" serüveninden, attığı manşetlerden, cinselliği öne çıkaran resim ve alt yazılarını" işte Rahmi Turan'ın "sicili" diyerek, Osmanlı vari "şamarı" indirdi… Denir ya; rezil rüsva etti..
DEME YA!…
Dedim bile.. Baksanıza, CHP'nin "tepesi" için kim ne diyor?… Biliyorum duyduğunuzda diyeceksiniz ki, "yapma ya..!" Aynen de öyle.
***
Kemal Kılıçdaroğlu.. Diyor ki…
"Benim siyasetten özel bir beklentim yok…!"
***
Muharrem İnce.. Diyor ki..
"Benim kurultaya dönük hiçbir faaliyetim yok.."
***
GÜNÜN SÖZÜ…
Zevat şizofrense karakter aramana gerek yok, çünkü "ruh" hastasıdır..
***
Hayırlı cumalar…