YANLIŞLARIN DOĞRU’YA DÖNÜŞÜ!
Ne demişlerdi?
İki yanlış; "bir doğru" etmez!
Doğru.
Ama bazen; "yanlışlar" doğru için bir
"dönüş" olur.
Ya da "karşısındakini" sirkeler.
Doğru "bu" diye!
***
İşte.
Hakan Fidan'ın "meselesi de" böyle bir şey.
İstifası.
Milletvekili "adaylığına" soyunması…
Yani; MİT müsteşarlığına "çizik" atması…
Bu hamle "hükümet" içerisinde, özellikle de;
"sarayda" zelzele yarattı.
***
Çünkü "Fidan'ı' fidan yapan bu hükümet!
Özellikle, Saray'ın reisi cumhuru.
O'nu, MİT'in başına getirdi.
Konjektör.
Zaman ve biraz da; "beceri-tecrübe" başarı
getirdi.
Hele ki, "Çözüm sürecindeki" usta manevralar.
Paralelle "mücadele".
***
Yani!
Özetle; MİT'e "milli" olma vasfını getirdi.
Uluslararası.
En önemlisi; "Ortadoğu'daki kaotik süreçte; ülke
için "can simidi" oldu.
Ülke salahiyetini icrada; "söz sahibi"
olmuşken!
Fidan, istişaresiz.
Ona "konum" kazandıranlara rağmen,
"yoruldum" demesi..
İşi bırakıyorum; "siyasete" giriyorum tavrı.
Hiçte doğru değildi.
***
Hele ki, sonra.
İstifasıyla; "tepede" kriz var algısı oluştu.
Şöyle ki.
Fidan için.
Erdoğan "İstifasına karşıyım. Siyasete girmesini
doğru bulmuyorum."
Davutoğlu da.
"Hayırlı, uğurlu olsun" diyerek, rıza gösterdi.
İşte bu durum; "gerilim" yarattı.
***
Buna rağmen; Fidan "aday adayı" başvurusunu
yaptı.
Temayüle katıldı.
Ki, 600'ün üzerindeki "aday adayı" arasında en
fazla delege oyu oldu.
Ama çekişme hep yaşandı bu evrede.
Erdoğan "tepkisini" her platformda dile
getirdi.
Başbakan ise ilk demeçten sonra; "susmayı"
tercih etti.
***
İşte tüm bu gelişmeler.
Fidan için.
Erdoğan için.
Hükümet için.
Ve tabi ki, Çözüm sürecinin selameti açısından;
"yanlış" bir hamle teşkil etti.
Yani; "koca bir" YANLIŞ'tı Fidan'ın siyasete
hamle yapışı...
***
…Ve önceki gün!
Fidan…
AK Parti'ye giderek; "aday adayı" başvurusunu
geri çekti.
"Siyasete" girmiyorum.
Pes misali.
***
Şimdi.
Muhalefet "her yönden" vuruyor.
MİT'in tepesi de.
Fidan'ın konumu da.
Köşk'ün.
Ve Hükümetin "iç dokusunda" tartışılır noktaya
gelindi.
Politize olmuşluk.
***
Tartışılan.
Fidan "yeniden göreve" döner mi dönmez mi?
Başbakan kararını verdi.
Döner.
Ve MİT'e "Müsteşar" olarak atandığına ilişkin
resmi yazıyı gönderdi.
Dün de.
Günler önce planlanan "Çözüm Süreci" zirvesine
ayağının tozuyla Fidan katıldı.
***
Velhasıl.
İstifası "yanlıştı."
Dönüş şekli de; "yanlış" oldu.
Tabi ki "siyasi" tartışmalar babında.
Ama!
Sonuca bakıldığında; iki yanlış "doğru" bir
hamleyi ikmal etti.
***
Peki, doğru olan ne derseniz?
O da şu.
Çözüm sürecinin bugüne kadar "MİT" üzerinden
yürümesi.
Ve Fidan'ın "her evrede" bulunması…
Artık; "müzakere" noktasına gelinmişken;
"Onsuz" olunmaması.
Çünkü Oslo görüşmelerinden bugüne kadar; birebir masada
olan isimdi.
Onun yokluğu.
Yeni gelenin "tarafları" tanıması…
Adaptasyon derken; "ciddi" boşluklar oluşurdu.
Ki bu da; "hayli sıkıntı" yaratırdı.
***
Bir önemli; nokta da!
Fidan'ın.
Görüşmelerde; "vaatler" noktasında, yaşadığı
"yorgunluk."
Ki "yoruldum, istifa ettim" sözü de buradan
gelmektedir.
İmralı.
Ve Kandil "görüşmelerinde" Köşk'le
"somutlaştırmada" arıza-i durum yaşıyordu.
Nitekim bunu Altan Tan beyan etmişti.
Büyüktimur'la Gündem programında.
Fidan'ın istifasındaki nedenlerden biri; "çözüm
sürecindeki" samimi ve şeffaflıktaki aksama!
***
Her şey normale döndü mü?
Görünürde öyle görünüyor.
Ama doğrusunu isterseniz kuşku var.
Her ne kadar;
İki yanlış bir "doğru" ikmal etti diyor isek
de.
Birçok soru, cevap bekliyor.
***
Mesela!
Erdoğan "sır küpüm" dediği Fidan'a "aynı
güveni" hissedecek mi?
Kendini "teslim" edebilecek mi?
Ya da; Davutoğlu için.
Bir de; "Çözüm süreci" diyalogu.
Taraflar.
Yekûnuyla Fidan'a "mutabakatta" icra lokomotifi
noktasında; güvenebilecek mi?
***
Bir de Fidan "koruma ve kollanmada" zayıf bir
durum hâsıl olabilir sorusunu kendisine sormaz mı?
Bugün, dündeki "cesareti" ortaya koyabilecek
mi?
Anlayacağınız!
Hassas.
Kritik ve biraz da Politik; "derin" bir ulusal
hadise oldu.
Bakalım; "seyir' neyi ikmal edecek?
Göreceğiz.
***
Ama.
Şunu da, hiç unutmamalıyız ki!
Fidan.
Dün itibariyle her adımı,
Her hamlesi,
İcra edeceği mevzuları "hep" muhalefet ve
hükümet karşıtları tarafından "siyasi polemik" mevzusu yapacaklar.
***
Anlayacağınız!
Fidan'ın git-gel "hamlesi."
Çok ama çok!
Ağır bir fatura, kestirdi ki, bakalım "ödeyen"
kim olacak?
Elbette ki.
Mevcut hükümet ve Reisi cumhur!
Çünkü siyasi olarak sorumlu onlar.
***
PEKİ, YA GÜL?
11. Cumhurbaşkanı Gül.
Kararını verdi.
Kesin.
Milletvekili adayı olmayacak.
Eee.
Kamuoyuna yansıyan bilgiler aşığında.
Zaten "yakışan" bir davette almadı.
***
Ne istişareli,
Ne de, "kapı çalınması" gibi bir durum olmadı.
Olmadığına göre.
Gül.
Bu duruşu ve kararıyla "en isabetlisini" yaptı.
Doğru olan da bu!
***
Siyasi tecrübe.
Başbakanlık.
Cumhurbaşkanlığı "görevinde" bulunmuşluk…
Ve kendisinden" beklentiler" olunan biri olma
hakkaniyetiyle; Gül münasip olanı yaptı.
***
Bir önceki yazımda ifade etmiştim!
Gelişi.
Hükümet için de,
Kendisi için de; "arıza-ı durumlara" neden
olabilecek sonuçlar doğurur.
Zamanı.
Ve siyasi seyri "beklemesi" en doğru karar olur
demiştim.
***
Çünkü bu duruşu…
Yarınlar açısından.
Hem Ak Parti,
Hem de diğer siyasi akımlar açısından; "Lider"
ve alternatifliği "hep" varlık hissettirir.
Kısacası Gül'e 7 Haziran sonrası icra edilecek
'hamleler" açısından, ihtiyaç duyulacak.
Şimdi; "dinlenmesi ve yorgunluğu" atması
gerekir.