YOLUN AÇIK OLSUN; DİCLE ÜNİVERSİTESİ

Dün;

Dicle Üniversitesinin “Akademik Yılı” açılış töreni vardı.

2012–13 Eğitim ve Öğretim yılı!

Doğrusu;

Bu tür törenler genelde klasik görüntüler icra eder.

Aynı mayanda,

Protokol konuşmaları da “bildik” ifadelerden oluşur.

Yıllardır da görüyor ve izliyoruz hal-i durumu!

***

Ancak,

Dünkü Akademik yılı açılış organizasyonu ve içeriği bir hayli farklıydı.

Önceki yıllara; “benzer” değildi.

Çok renkli,

Ama bir o kadar da, sorgulayan.

Ayna zamanda;

Birilerinin de “düşünmesine” kendilerini de “çek etmesine” vesile olabilecek görüntüler yaşandı.

***

Tören atmosferinde,

Beni birinci derecede etkileyen ikinci kez Rektör seçilen Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç oldu.

Özelliklen de;

Geride bıraktığı dönem içerisindeki çalışmalar.

Ve buna paralel olarak, ortaya koyduğu veriler.

Hani deriz ya;

“Nerden nereye gelinmiş” diye.

Aynen öyle;

Film şeridi gibi gözümün önünden geçti, “geçmiş” dönem ve bugün; üniversitenin geldiği yer!

Kat ettiği aşamalar!

***

Bölgenin,

Hatta ülkenin en eski ve en köklü üniversitesidir Dicle Üniversitesi.

Özellikle,

Kampus alanın yüzölçümü,

Pek tabi ki,

33 medeniyeti bağrında tutan, Diyarbakır’daki var oluşu.

Hepsi,

Bir bütünlük içerisinde, tartıya alındığında.

Doğrusu,

Şuan ki geldiği konum dahi, “yetersiz” olduğu gibi eksik.

***

Daha bir kaç yıl öncesine kadar!

Öncelikle;

Öğrenci ve akademisyen sayısı!

Sıradan,

Kuruluşu bir iki yılı doldurmayan, Üniversitelerin dahi gerisindeydi.

Siyasi,

Esinti ve bölgedeki “şiddet” sarmalı nedeniyle, yaşadığı talihsizlikler.

Öyle ki,

Kimsenin tercih etmediği, etmek istemediği.

Eğitim ve öğretim,

Akademik kimliğinden çok, “başka olaylar ve isimlerle” hep anılıyordu.

***

Yani,

Talihsizlikler,

Sahipsizlikler,

İç çekişmeler ve “rektörlük seçisindeki” politize durumdan kaynaklı; “gerilime” dönemleri yaşadı-yaşatıldı.

Yönetimdensin,

Muhalifsin çatışması “hep körüklenip” duruldu!

Her ne kadar;

Bağrından, Batman, Mardin, Şırnak, Siirt gibi “üniversiteleri” yeşertiyse de.

Sahiplenemedi.

***

Ve bugün;

Dün Rektör Saraç görev süresi açısından ortaya koyduğu “veriler”, sevindiriciydi.

Gerileme dönemi bitti.

Yükselme devri başlamıştır diyerek aktırdı olup-biteni.

Öğrenci sayısı;

Dün 13 bin idi, bugün 26 bine dayanmış.

Hedef; 100 bin öğrenci!

Akademik kadro sayısı,

Fakülte, Meslek Yüksek Okulu ve yeni bölümler peş peşe açılmış!

***

İlçelerdeki Meslek yüksek Okulları!

Dün,

Silvan Meslek Yüksek Okulu’nun hizmet binasının da açılışı vardı.

Yani;

İlçelerde bir bir kurulan “Meslek Yüksek Okullarının da” sayısı hızla artıyor...

Tabi bunlar; salt bilim ve eğitim alanı.

Sağlık alanında da; “Ortadoğu’ya” hitap edici hamleler var.

Kalp Hastanesi.

Başlı başına;

Güneydoğu ve Ortadoğu ülkelerine hitap edebilecek, donanıma sahip.

Acil servis.

***

Bu aktiflik,

Takdir edersiniz ki, ciddi manada bir istihdam alanı da yaratıyor.

Hele;

İşsizliğin had safhada olduğu Diyarbakır’da, bu yatırımlar önemli.

Demem o ki;

Dicle üniversitesi yılların tahribatına uğramış olsa bile,

Küllerinden,

Yeniden yeşermenin becerisiyle “gelişme” kaydediyor.

Bunlar;

Sıradan ve göz ardı edilmemesi gereken, kazanımlardır.

Diyarbakır adına gurur verici!

***

Rektör hanım!

Kürsüde bunları anlatırken; Diyarbakırlı olmanın edasıyla gururlandığını söyledi.

Doğrusu;

Ne diyebilirim ki bir Diyarbakırlı olarak bende gururlandım.

Salondakiler de!

Bunu söylerken;

Bizim kimseye diyet veya yok yere övme gibi niyetimiz de yok.

Olamaz da!

Nasıl ki;

Yanlışları buradan, manşetlerden yazıp-söylüyorsak doğruları da, güzellikleri de anlatmalıyız.

Hakikatte bu olmalı.

Bu düşünceyle;

Yolun açık olsun Dicle Üniversitesi diyorum.

***

 

 

ARTIK ÇOCUK NÖROLOJİ DOKTORUMUZ VAR?

İsterseniz;

Moralimizi bozmadan güzel ve huzur vericisi bir başka mevzuuyla devam edelim.

Malum,

Hafta içinde bu köşede sizlerle paylaşmıştım.

“Diyarbakır’da

Uzun süredir çocuk Nöroloji doktoru yok ve bu durum vatandaşları mağdur ediyor” diye!

Tepki koymuştum;

Siyasileri,

Kentin mülki amirini

Ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ı “göreve” çağırmış.

Soruna,

Köklü çözüm bulmaları noktasında ivedi olarak, Diyarbakır’a “Çocuk Nöroloji Doktorunun” atanmasını istemiştim.

***

İşte dün;

Öğleden sonra sevindirici bir gelişme yaşandı.

İl Sağlık İl Müdürü Sait Avar şahsıma özel bilgi notu geçti.

Verilen bilgiye göre;

Diyarbakır’a 18 uzman hekim ve 63 pratisyen hekim kadrosu verilmiş.

Bunların içinde İki tanede Çocuk Nöroloji hekimi var.

Biri;

Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde

Diğeri de;

Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde görev yapacaklar.

Muhtemelen;

Ataması yapılan hekimler 15 Kasım’da göreve başlamış olacak.

***

İşte;

Gazetecilik mesleğinin en güzel hazlarından biri de, haberin ve yorumun amacına ulaşmasıdır.

Biz;

Vatandaşın sorunlarına tercüman olduk.

Buradan seslendik.

Etkili ve yetkili zevatta sesimizi duydu; “mutlu son” gelişti.

Mutluyum!

Eee.

Sonuçta bizler de bu halkın parçasıyız.

Onlar yok ise biz var olabilir miyiz?

O zaman onların mutluluğu bizim de mutluluğumuzdur.

Hayırlı Cumalar!