1 KASIM NEYİ OYLAR?

 


Ne diyorlar?

Erdoğan gitsin…

Beştepe'yi bıraksın.. AK Parti iktidarı "son" bulsun!..

İyi niye…

Birlik için..

Beraberlik için…

Uzlaşma için…

Diyalog için…

Barış ve kardeşlik için…

Sosyal..

Siyasal ve ekonominin zenginliği için..

Şiddetin..

Terörün, ötekileştirmenin son bulması için mi(!)…

***

Yani…

Yeni bir Türkiye'nin oluşabilmesi için!!!..

Erdoğan…

Ve avenesi; "al aşağı" edilmeli…

Peki, nasıl olacak bu?

Sandıkla mı?

Yani demokrasinin vazgeçilmesi olan; "seçmen iradesiyle mi" gitsin…

Yoksa…

Sandık zor. Seçmen imkan vermiyor..

İyi o zaman!

Hangi argümanla bu "işi becereceksiniz?"

Her yol mubah mı?

Ne olursa olsun mu?

İlla ki, "alaşağı" edilsin de; "gerisi" önemli değil mi?

İllegal de.. Legal de..

İç savaş dahi göze alınabilinir mi?

Yok, daha neler...

Ki üç kez denendi.

Gezi..

17 Aralık.

6-7 Ekim olayları..

Velhasıl.

Her şey mubah, illegal de, legal de hepsi olabilir diyorsunuz!

Vay anam!

***

Peki!

Kendisine…

Kurucusu olduğu partisine..

Siyasal iktidara…

Bu kadar "kuşatıcı, korkunç" düşmanlık beslenmesine karşı, Erdoğan ne diyor?

Ya da AK Parti...

Blok siyasete…

Diyor ki; hodri meydan..

Türkiye'yi kaosa sürükleyen..

Şiddete.

Teröre. Kana ve gözyaşına "prim veren"

Demokrasiye…

Cumhur'a…

Birlik ve beraberliğimize silahla saldıranlara inat…

Türkiye'nin, Devlet-i Aliye’nin bekası için..

Gelin…

El birliğiyle, gönül birlikteliğiyle "siyasi istikrarı" sağlayalım..

Bakın…

Ortadoğu alev topu…

Terör batağı.

Enva-i terör ürüyor…

Ve Türkiye'yi de bu batağa sürüklemek istiyorlar..

Tüm örgütler.

Üst aklın koordinasyonuyla, bizi hedef alıyorlar..

Bunlara karşı...

Güçlü, diri bir siyasal iktidara ihtiyaç var..

Sandığa gidelim..

Milli irade kendini orada, ifade etsin..

Bize de!

Size de.

Mesajı neyse ona göre hareket edelim..

Bize kal diyorlarsa kalırız.

Hayır derlerse…

Terk edin iradesini ortaya koyarsa.

Demokrasinin gereğini yerine getirerek; gideriz!

Size de teveccüh varsa.

Bayrağı teslim alır, Türkiye'yi aydınlık yarınlara götürürsünüz!

***

Şimdi!

İki cephenin, hal-i hazırdaki "iktidar" hırsına dair, konsepti böyle…

Tekrar özetlersek.

Blok siyaseti…

Çatışacağız.

Daha da kutuplaşacağız.

Kanlı bıçaklı olalım.

Ki birilerini "dize" getirip, mum gibi yapalım diyor..

Tıpkı..

70'l i, 80'l i, 90'lı.. Ki daha ileriye gidersek, 60'lı yıllardaki gibi..

Yani nefretimizi bırakmayız!

20 milyon seçmeni de…

Siyasi akımı da; "alaşağı" edeceğiz!

Velhasıl; merdane savunucuları…

1 Kasım'a da böyle gideceğiz, diyorlar.

Troller..

Hadi bakalım!

***

Neyse ki!

Erdoğan ve avenesi…

Kavgadan,

Çatışmadan,

Kutuplaşmadan,

Bölünmeden,

Kanlı-bıçaklı hasımlık üretmeden,

Silahla,

Yumrukla,

Şiddetle "dize getireceğinden" söz etmiyor..

Etseydi..

Maazallah, hal-i vaziyet hiç yaşanılmaz olurdu..

**

Bakınız…

Beştepe'yi hasım gören…

Alaşağı edilmesi için, enva-i troller yapan…

Esed gibi..

Türkiye'nin baş düşmanıyla "sarmaş" olan..

İttifak kuran, Kılıçdaroğlu'nu Erdoğan, arayıp "geçmiş olsun" diyor..

Partilerine yönelik "silahlı saldırıdan" dolayı…

Birileri şaşkın!..

Özellikle; "tarafları çatışma arenasına" taşımak isteyen..

Düşünmek lazım!

Aynı duruma düşen, AK Partiye..

Ya da, Cumhurbaşkanı'na bu kesimden "geçmiş olsun" telefonu, ya da ziyareti vaki mi?

Değil.

Sonuç itibariyle.

1 Kasım "savaşın ya da barışın" seçimi olacağını iyi bilmemiz lazım..

Ve "demokrasi adına, demokratikleşen Türkiye adına" iradeyi ortaya koymalıyız!

Ki, kazaya uğramayalım!

Maazallah.

Hayırlı cumalar…

***

Not!

Doğruyu görüp de yanlışı görmemek olmaz..

Koza İpek'e yönelik operasyon..

Özellikle.

Medya grubuna "el konulması"

Kayyum atanması.

Tarihsel tekerrür noktasında; yanlış ve vahim bir tahribatın görüntüsü diyebilirim…

Hele ki; Özgürleşen, demokratikleşen bir Türkiye olarak seyir alırken…

Yanlışlar silsilesi yaşanırsa!

Sonuç, çıkmaz sokaktır…

Ki hali hazırda; bu vaka, medya yönüyle hükümet "kendi ayağına" kurşun yağdırıyor.

Malum, etki-tepki, çevresel rahatsızlığı da yaratır.

Tam da, 1 Kasım'a 96 saat kala yapılması.

Nasıl bir düşünce olur bilmem..

Ama, hükümet için "suikast" nitelikli, görüyorum..

Ve Büyük Türkiye'ye hedefine yakışmadı…

Bir adım sonrası; bu ülke böyle yönetilmez olur!.

Aman ha!