Aksoy'la iftar sofrası (2)

Dünden devam ediyoruz.

Vali Aksoy.

Çözüm sürecinden.

Ve Diyarbakır'ın ekonomisinden bahsederken; Silvan Barajı'na konuyu getirdi.

Yatırımın üzerinde; "kara bulutlar dolaşıyor" dedi.

Hakikaten de öyle!

Buranın ihalesinden tutun da; yapım evresine kadar hep; "kavga gürültü, kayırma" oldu.

Evet, Silvan Barajı PKK için!

Ekolojik denge hassasiyeti olan bazı çevreler için; "sakıncalı" görülmekte…

***

Ne yazık ki…

Barajın yapılmaması için; "büyük engelleme" söz konusu.

Ki haftada bir iki kez; "suikast" içerikli, saldırılar oluyor.

Nitekim 24 saat önce yaşandı.

Aksoy.

Barajın bölgeye kazandıracağı; "ekonomik" katkı…

İşsizliğin "istihdamı" babında, "projenin" sahiplenilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Silvan Barajı; "bölge halkının refahıdır. Yarınlar için zenginliğidir" dedi.

***

"Silvan Barajı 2,5 milyon dönüm araziyi sulayacak.

Tamamlandığında doğrudan veya dolaylı olarak yüz binlerce insana istihdam sağlanacak. 

Şehrin ekonomisinin lokomotifi olacak.

Refahı ve istihdamı artıracak"

Onun için "Silvan Barajını" yerel bazda bizim sahiplenmemiz gerekir."

Hiç kuşkusuz ki…

Yatırımda. 

Bölgesel kalkınmada; "siyasal görüş" engel teşkil etmemeli.

***

Gergin mevzulardan uzaklaşma adına sordum.

Kente bayram havası yaşatan;  

"Surlar ve Hevsel Bahçelerinin" UNESCO Dünya Miras Listesine alınmasını sordum.

Aksoy.

"Kolektif. Sorumluluk. Ve Halis niyetin işbirliğiyle kazanılan bir zafer" dedi.

Asıl şimdi "yapmamız gereken çok şey" var.

Turizm'in. 

Turistin; "Diyarbakır'a akması" tanınması, kentin sosyo-ekonomik bazda kalkınması için.

Kentin, A'dan Z'ye tüm katmanlarına "katma değer" kazandıracak bu gelişme için; "herkes asıl şimdi" elini taşın altına koyacak, Turizm kültürünü geliştirip-yaşatacak.

***

Buna paralel olarak.

Kentsel dönüşümden söz etti. 

Çünkü Tarihi yapıların gün ışığına çıkması, turizme kazandırılması için elzem…

Restorasyonu. 

Ve semtlerin ıslahı açısından; "en ciddi" mevzu buradaki aksama ve kentsel dönüşümdeki uzlaşmazlık.

TOKİ. 

Belediye ve Valilik ölçeğinde "mevzu" kısmi olarak aşıldı.

Ramazan sonrası projelerin hayat bulması önemli bir ivme alacak.

Fiskaya…

İçkale bölgesindeki; "tahliyeler" hızlanacak. 

***

Dicle Vadi projesinden bahsederken…

Mevzuat ve Yasaları aktardı.

Bu noktadaki; "bilgi kirliliğinden" şikâyet etti.

Yani Rezerv alanın "anlamı" ve üzerinde yaratılan spekülasyonu.

Burada niyet farklıydı. 

Ama yerel yönetimler; "işi başka alana çekince" durdu.

Yoksa orda yapı alanı oluşacak değil. 

Sadece ödenek aktarımı ve proje için gerekli "paranın" envanteri için; böyle bir prosedür olması gerekliydi.

Aksoy bunu ifade ederken…

Geçmişte Valilik yaptığı Muğla'dan birçok örnek aktardı.

Ama neyse. 

Artık; Diyarbakır'ın her karış toprağına vurulacak kazma; "bilim kurulundan" geçecek…

Tarihi yapıların restorasyonu dâhil.

***

Aksoy'la sohbet.

Öyle ki, zamanın nasıl geçtiğini de fark ettirmedi.

Ki, uyarı üzerine, mevzuları virgülledik.

Çünkü teravih namazı…

Bizim de, gazeteye gelip "son rötuşları" yapmamız gerekir diyerek ayrıldık.

Ancak, sözleştik.

Sohbetin devamını getirmek için.

Pek tabi ki, kısa zaman dilimleri içerisinde "sıkça istişarelerin" devamı açısından.

***

Bu arada.

Sohbetin muhtevasını özetledik.

Eğitim'den, sağlığa.

Altyapı'dan üst yapıya.

Aynı zamanda; Diyarbakır'ı "Uluslararası uçuşlara" açacak, Havaalanının yapımı.

Müjde verdi; Ekim veya Eylül'de bitimi kısmi noktada bekleniyor.

Birçok özellik.

İlk kez, Türkiye'de Diyarbakır Havaalanında, kullanılacak.

Yol sorunu sordum.. "Çözüm aşamasında" dedi.

Aksoy belki ilk etapta; "tam teşekküllü bir yol" olmayacak.

Ama sorun yaratmayacak bir yol, önceliği olacak. 

Bilahare; "aksamalar" aşılacak dedi.

***

Evet.

Aksoy'la iftar yemeği.

Ve sonrasındaki sohbeti özetleyerek, böylece noktalayalım.

Bakalım.

Bir sonraki istişare ve sohbetimiz, ne zaman olacak?

O'nu da; zamana bırakalım.