Anayasa Ve Kürt hakları bütünlük içinde
İzninizle;
Sohbete cumartesi gününden "not" düşerek başlamak istiyorum.
Neden derseniz?
Bugünkü hasb-i halimiz bu "ikmalde" olacak.
Ne demiştik?
Türkiye'de "iyi şeyler mi olacak?"
Yoksa "kötü şeyler mi bizi bekliyor?"
Tabi bu soruyu vücuda getirirken; "ülkenin Salih-i selametindeki" koşullara öncelik vererek sıralamıştı.
Ve sormuştum;
"İlk sırayı hangi mevzu" almalı ki "korkuları, kaygıları ve endişeleri " terk edip, güzelliklerle buluşabiliriz?
Bunun için de;
Yeni Anayasa mı?
Yoksa;
Ülkenin "kanayan yarası" Kürt hakları mı birinci "koşullar" seçilmesi gerekir diye?
***
Doğrusu;
İlk bakışta sıralama "farklı" düşünceler üretmede.
Birileri;
"Değişik" bir grafik ortaya koysa da şunun "ısrarındayım".
Dün de, bugün de!
"İkisi birlikte, ancak bütünlük sağlayabilir."
Yani;
Yeni Anayasada, Kürtlerin hak talepleri de birlikte, bir bütün" olarak görülmeli
Aksi takdirde;
Hamleler "tekil" düşünce ve yol haritasıyla, "süreç" alırsa "arıza" yaşanır.
Geri sarma yapar!
O zaman;
"İkisi birden" tabiri caizse; "at başı" süreç ikmaliyle "hazır" edilmeli "iyi şeylerin" olması için.
***
Gelelim,
Bugünkü sohbetimize.
Malumunuz üzre; üç günden buyana Abant’ta süren bir toplantı var.
"Abant Platformu" düşünce fırtınası.
Hep önemsemişimdir;
Platformun ortamını ve orada ortaya konulan "fikri" analizleri.
Çünkü farklı, "zıt" düşüncelerin, bir buluşması.
Gazeteci.
Yazar.
Akademisyen.
Ve tabi ki, "siyasiler".
Tek bir ses yok!
Seslerin;
Farklı olması münasebetiyle "elde edilen ürün" daha bir paylaşımcı.
Doğru tez buradaki fırtınadan çıkabilir diye düşünüyorum.
Her ne kadar;
Platforma "yakıştırmalar" var ediliyorsa da "düşüncelerin" özgürce ifade ediliyor olabilmesi acısından önemlidir.
***
Evet,
"Yeni Anayasa Çerçevesi" başlığıyla buluşan platformun sonuç bildirgesi yayımlandı.
Ajanstan gelen haliyle okudum!
Ekseriyetiyle,
Katıldığım, ama muhalefeti olduğum ayrıntıların yer aldığı bildirge 7 ana başlık taşıyor.
Biraz "dar" tutulmuş.
Nedense bilemiyorum!
Farklı bir düşünce ve gerekçeden dolayı mı, yoksa "komplike bir "durumdan kaçınıldı mı?
Ancak;
Diyebilirim ki "kapsam ve konular" daha bir detay alabilirdi.
Nokta esası!
***
Peki,
Platformda "ele alınan" başlıklar ne?
Öncelikli olarak;
Vatandaşlık tanımı,
Okullardaki din eğitimi,
Ana Dilde Eğitim,
Devlet ve vatandaşlık tanımlaması.
Öneriler ihtiva eden bildirgede;
Dikkat çeken bir öncekilerden farklı kılan konu hassasiyetine binaen birden fazla önerinin yer alması.
Bu önerilir.
Bu yoksa bu olabilir noktasında!
***
Lakin;
Geneli itibariyle "geniş bir perspektiften" bakış var diyemiyorum.
Ancak;
Tepkisel ve duygusallığın yerine sanırım "akıl" ve sağduyu biraz konuşturulmuş!
Bazı;
Mevzular "tartışmaya" alınmamış.
Tabi alınıp-alınmadığını da kesin bilmiyoruz.
Muhakkak; konuşulmuştur.
Ancak;
Ajanslara sonuç bildirgesiyle alakalı yansıyan haberin muhtevası böyle.
Belki, "bilahare" kamuoyuyla paylaşılacak.
***
Velhasıl;
Düşündüm ki bildirgeyi "size" kesintisiz olarak aktarayım.
Sizde;
Ortaya konulan beyin fırtınasının sonuç bildirgesine vakıf olasınız!
Tabi yorum.
Ve işin detayıyla alakalı takdiri size bırakıyorum.
Ama fikrimi sorarsanız;
Yeni Anayasanın çerçevesini "çizme".
Kürtlerin "hakları" noktasında;
Önümüzdeki zaman için "atılacak" ilk adımlara kısm-i bazda "önem" kazandıran ayrıntılar yok değil.
Var.
Bakalım.
Üç gün boyunca "konuşulan, tartışılan, önerilenlerin" topyekûn hali neye hikmettir bildirgenin?
***
Anayasa'nın başlangıç kısmı
Dibace:
İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan onuruna saygı dışında, Anayasa'nın dibacesinde herhangi bir ifade olmamalıdır.
***
Vatandaşlık ve Kimlikler
Birinci öneri:
Anayasa'da vatandaşlığı tanımlamaya gerek yoktur.
İkinci öneri:
Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümran olduğu mahallerde doğan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümran olmadığı mahallerde vatandaş anne ya da babadan olanların vatandaşlığı kanunla düzenlenir.
Üçüncü öneri:
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı anne ya da babadan olan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır.
***
Anadilde eğitim
Birinci öneri:
Anadilde eğitim temel bir insan hakkıdır. Anayasa'da anadilde eğitimle ilgili herhangi bir kısıtlayıcı hüküm olmamalıdır.
İkinci öneri:
Anayasada farklı anadillerde eğitim yapılma hakkı tanınmalıdır.
Üçüncü öneri:
Resmi dilin öğrenilmesi ve öğretilmesi şartı ile herkes eğitimde anadilini kullanma hakkına sahiptir.
***
Türkiye'nin idari yapısı
Birinci öneri:
Türkiye'nin idari yapısı yerinden yönetim (adem-i merkeziyet) esasına dayanır.
Yerel yönetimler üzerindeki her türlü idari vesayet kaldırılmalıdır.
Resmi dil mecburi olmak kaydı ile kamusal iletişimde farklı dillerin kullanılması serbesttir.
İkinci öneri:
Kamu hizmetlerinin belirlenmesi ve örgütlenmesi yerinde ifa edilir.
Üçüncü öneri:
Merkezden yönetim istisna, yerinden yönetim esastır.
Merkezde üretilecek kamu hizmetleri açıkça sayılır.
Geri kalan tüm kamu hizmetleri yerinde ifa edilir.
Bu yetkiler arasında yerel yönetimin yerel hizmetlerle ilgili vergi salma yetkisi saklıdır.
***
Cumhurbaşkanı'nın konumu
Birinci öneri:
Yeni anayasada parlamenter sistem korunmalı, Cumhurbaşkanı'nın yetkileri daraltılarak devletin temsili görevleri ve demokratik klasik parlamenter sistemlerdeki konumuna kavuşturulmalıdır.
Cumhurbaşkanı halkoyu ile bir dönem için yedi yıllığına seçilmelidir.
İkinci öneri:
Yeni anayasada parlamenter sistem korunmalı, Cumhurbaşkanı'nın yetkileri daraltılarak devletin temsili görevleri ve demokratik klasik parlamenter sistemlerdeki konumuna kavuşturulmalıdır. Cumhurbaşkanı'nı bir kereliğine yedi yıllığına Meclis nitelikli çoğunluğu ile seçer.
***
İnanç Özgürlüğü ve Diyanet
Birinci öneri:
Hiç kimse dini inançlarından ve ifadesinden dolayı eğitimde, çalışma hayatında ve kamusal alanda ayrımcılığa uğratılmaz.
İkinci öneri:
Diyanet tamamen bağımsız vakıf statüsünde olmalı, diğer inanç grupları da devlet katkısı ile da aynı şekilde vakıflar kurmalıdır.
Üçüncü öneri:
Diyanet isteğe bağlı inanç vergisi ile finanse edilmelidir. Farklı inanç grupları için de benzer kurumlar kurulmalıdır.
Dördüncü öneri:
Diyanetin mevcut durumu devam etmeli, diğer inanç gruplarına da hizmet verilmelidir.
***
Eğitimde Din Dersleri
Birinci öneri:
Anayasada bu konuda hiç bir madde olmamalıdır.
İkinci öneri:
Nesnel ve çoğulcu din kültürü ve ahlak dersleri zorunlu olmalıdır. Din eğitimi dersleri seçmeli olmalıdır.
Üçüncü öneri:
Farklı içeriklerde eleştirel düşünceyi ve çoğulculuğu geliştiren seçmeli din kültürü ve ahlak bilgisi ders alternatifleri olmalıdır."