Balık baştan kokar!
Sizce…
Normal şartlar içerisinde.
Bir ilçe belediyesi…
Her yaz döneminde; "yol yaparsa.
Asfalt dökerse.
Ve bunu her sene-i devriyede "tekrar" ederse.
***
Yine aynı performansla…
Bu maharetini.
"Kaldırım" yapmada kullanırsa…
"Yap-boz" misali, kaldırım yenilemelerde
bulunursa!
Kavşaklar içinde aktif olursa.
Tüm bunları yaparken; "kasada para" kalmadı,
diye feryat ederse…
***
Kent için…
İlçe ahali için; "yeniliklere" kapıları
kapatırsa..
Sosyal…
Ekonomik…
Ve Kültürel "aktiviteleri" bunlar da hizmet mi
diye, laflarsa…
Çöp yığınları…
Çöp kutularını görmez ise…
***
Lağım sularına…
Patlayan kanalizasyona…
Açıkta bulunan kanallara…
Çözüm üretmezken…
Fransız bir "anlayışla" görmez!
Proje üretmez ise..
***
Yazın tozdan..
Kışın çamurdan geçilemeyen yollar ortada iken!
Buraların; "alt yapısı" yapılması lazımken…
Belediyenin…
Araç parkında; "tek bir traktörü" dahi
olmazken…
"Lüks makam" aracına para harcanırsa..
***
Özel kalem giderleri..
Ağırlama masrafları..
Yemek faturaları..
En şişkin vaziyette, "muhasebeye" sunulursa..
Belediye Başkanı..
Makam yerine, "il dışını" karargah olarak
kullanıyorsa..
***
Ya bir de..
Kaçak yapılaşmaya göz kırpılıyorsa..
Yeşil alanlar "betonarmeyle" donatılıyorsa…
Şehir imar "planı" yok ise..
Belediyenin "işleyişi.."
Bakkal dükkanının defterini "andırıyorsa!"
Sahi sizce..
Burada "işleyen" mekanizma neye delalettir?
***
Cevap bazında!
Siz düşünürken, diyorum ki bir de Karayollarına bakalım!
Sizce?
Yapılan, asfaltı dökülen, trafiğe açılan bir yol'un
"ömrü" ne kadar olabilir?
Mevzuat..
İhale şartnamesi veya müteahhidin taahhüdü nedir bilmem?
Diyelim ki ortalama; "6 ay" olsun..
***
Yani yapılan bir yolun ömrü; 6 ay!
Peki size göre..
12 ay içerisinde..
Kış aylarını çıkarsak..
Ki "yağmurda-çamurda" asfaltlama olmaz..
4 ay sayarsak, geriye 8 ay kalıyor..
Hal böyle iken..
Yol bir yıl içerisinde, "dört kez" bakıma
alınır mı?
***
Alınıyor..
Ve her bakım ve yenilemede farklı bir yol tercih
ediliyor…
Birinde; "asfalt sökülüyor..
Yeniden dolgu yapılıyor..
Sıkıştırmadan sonra sıcak asfaltla, "yol"
bitiriliyor..
Bir süre sonra; "ikinci bir fasıl"
Derken üç, dört sırayla geliyor..
***
Önem arz edici olan diğer nokta ise!
Tüm bu işler..
Açık ihale usulüyle yapılmıyor..
Davetiyeli "müteahhit" çağrılıyor..
Ve her seferinde…
Şaşmaz bir şekilde; "ihaleleri" aynı firma
alıyor..
***
Peki, yol bitti mi?
Trafiğe uygun, standarda kavuştu mu?
Hayır.
Seneye aynı "rota" devam edecek..
Yeni bir proje hazırlanıyor..
"Köstebek yuvasına" dönen, çukurlaşan, engebeli
hale gelen yol yeniden yapılacak?
***
Sahi size göre!
Milyonlarca liranın cirit attığı vaziyet!
Neye delalettir?
Neyse…
Belediye'nin "maharetine"
Karayollarının "becerikliliğine" dair,
vereceğiniz cevabı beklerken…
***
Siz düşünürken…
Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliğine bakalım..
Kuruluşu..
Ya da hizmet yürütme anlayışı…
Çok başlılık..
Tek başlılık hali vaziyeti ayrı bir "mülahaza"
faslı..
***
Ama bu kurum…
Çok becerikli…
Enva-i değişime açık olmakla beraber..
Birçok devlet kurumuna "bütçesiyle" taban
yalatıyor…
Zaten tepe yönetim için…
İki yılda bir tabiri caizse "ihale" yoluyla, el
değiştirir…
***
Gelirsek… Delaletine..
Sekreterlik..
Daha önce "hizmet verdiği" bir binaya sahipti…
Koca bir yer…
Ki, şehrin de en büyük "hastanesinin"
içerisindeydi…
"Kolay" ulaşılırdı…
***
Her platformda da söylenilirdi…
Bu bölgeye yeni hastaneler inşa edilecek…
Yeni üniteler kuracağız…
Burası bir "sağlık üssü" olacak diye…
"Sağlık" turizmini bölgeye yaygınlaştıracağız…
***
Sonra bir gün!
Alınan kararla..
Sekreterlik "burası bize dar geliyor”
Başhekimlik yer istiyor…
Acil ve ivedi olarak, "yeni bir yer" bulmamız
gerekir denildi…
Düşünülen; "becerikli" idareciler bina inşa
edecek…
***
Yakışan.. Hizmeti öne çıkaran..
Gelen-gidene işte kurumsal işleyiş diyebilecek bir mekan
beklenirken..
Tam aksine..
İdaresindeki "tüm" kurumlardan uzak bir yere
taşındı…
Mevcut yerinden daha küçük bir bina…
Tabi "aylık" kiralama sistemiyle!
***
Ve ödenilen kira bedeli…
Ki bir yıllık "tutarla" bulunduğu binadan daha
lüks…
Daha büyük…
Daha geniş bir "bina" inşa edilebilecek
meblağ..
Sene-i devriyesi bitiyor…
Şimdi mırıldanıyorlar "yerimiz dar, gürültü yüksek”
diye..
***
Şimdi hal-i vaziyet bu iken…
Sizce…
Beceriklilik neye delalettir?
Biliyorum…
Cevabınız da hazır...
Söyleyecekleriniz de; ağır!
Bizde bildiğimize göre…
***
Peki, görmesi gerekenler görüyor mu?
Ya da Sorumlular…
Gaflet ve dalalete karşı vazifelerini yerine getiriyor
mu?
İşte, asıl çıkmaz sokak burası…
Düşünürün ifadesiyle meramımızı ifade edelim…
"Balık baştan kokar"