BARZANİ'Yİ YEM VERDİK…

Dış siyaset…

Ve Ortadoğu'daki cadı kazanına karşı…

Demiştim…

Şu uyarıyı da yapmıştım…

"Keskin sirke küpüne zarar!"

İşte, vuku buldu…

Barzani, "referandum" yaptı…

"Bağımsızlık" adına…

Görüntü bu idiyse de; "gaye" içinde bulunduğu vahim durumdan; "kurtuluş…"

Ekonomi kadar…

Siyasi gücün…

Coğrafik alanın, "tescili" adına, "koz" elde etmek…

Hamle geliştirmek…

Barzani bunu yaptı…

***

Peki, biz ne yaptık?

İstişaresiz…

Diyalog geliştirmeksizin…

Diplomasi trafiğini işletmeden; "hurra" saldırıya geçtik…

Haşinlik yaptık…

İran…

Irak…

Hatta Suriye deyip…

İttifak içerisindeki görüntü verilişle; "Barzani'yi" helak etmeye çalıştık…

Ki, Ortadoğu'daki "en dürüst tek müttefik" iken!

Kendimize "hasım" ettik…

***

Şimdi…

Sözde bizimle "yola" çıkanlar…

İttifak "içerisinde" olduğumuzu sandığımız…

Onların nam-ı hesabına; "nara attığımız…"

İran.. Irak.. Ve Suriye ne yaptı?

"Bizi gaza" getirdi…

Biz de, "sokak kabadayısı" gibi, ceketi attık, vurmaya kalkıştık…

Köprüleri yıktık…

Ama onlar, "sağ gösterip, sol vurdular" misali!

Bizi kurgulu oyunlarıyla "masanın" dışına ittiler…

***

Bağdat…

Barzani ile diyalogunu geliştirdi…

Şartları kabul etti…

Ekonomik imkânları ve hakları, temin vaadi verdi…

Yani gerilimi düşürdü…

İran…

Hava sahasını açtı…

Kapıları, hareketlendirdi…

Heyetler gönderdi…

Şimdi, "üçlü bir diyalog" var…

Türkiye nerde; yok?

***

Sonuç itibariyle…

Barzani, İran'ın kucağına terk edildi…

Ki bu hesap, ABD'nin işine gelen bir plan!

Şu da bir gerçektir ki…

Ortadoğu’da İran ABD'nin tek ve güçlü "gizli" müttefiki…

Görüntüde; "Kavgalı" görünüyorsa da…

Bu "dostlar alışverişte görsün" misali!

Velhasıl.

Barzani'yi de, "birilerine yem verdik!"

Tabi Barzani bu girişimiyle; "kazandı mı?"

Maalesef kaybetti…

Tıpkı, Türkiye gibi…

Çünkü bu işin bir de yarını var; sorarlar "hani bağımsızlık, ne oldu?"

***

İDLİB NE OLUR?

Komplikasyonu yüksek!

Vaziyeti çok yönlü görmeliyiz…

Yani, "at gözüyle" bakmamamız lazım…

ABD'nin "sinsi" hali…

İran'ın, "Şii" kurgulu Ortadoğu hesabı…

PKK/PYD'nin "hayal" koşusu…

Suriye…

Ki dış bileyen Avrupa'nın "tuzakları!"

Yani, "iş hayli" dikenli bir yol…

Operasyon'da bir tek "Rusya" işbirliği var…

Başka yok…

Yolda; "aniden" yalnız kalınabilinir…

Tıpkı, "Barzani" operasyonunda yaşanıldığı gibi…

Süreci; "iyi okumalı!"

Bu arada, "yeni bir göç dalgasına da" hazırlıklı olmalıyız…

***

Dün itibariyle, Türk Silahlı Kuvvetleri Suriye'ye girdi…

Genelkurmay'dan yapılan açıklama…

"Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları…

Bölgedeki görevlerini Astana sürecinde Garantör ülkelerce mutabık kalınan angajman kuralları çerçevesinde sürdürmektedirler.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur."

***

Umarız ki…

İdlib operasyonu netice itibariyle.

TSK'nin ifade ettiği gibi…

"Gerginliği Azaltma Kontrol Gücü…" olarak vaziyeti ikmale getirir…

***

ABD'NİN VİZE YAPTIRIMI…

Peki, karşı hamle ne olmalı?

"Vizeleri" askıya almaya karşılık…

Bir dizi; "yaptırımdan" söz ediliyor…

En çok da; "İncirlik" kapansın diyen var…

İncirlik "kapanmasına" kapanmalı…

Ki geç kalınmış…

Artık kapatsan da, kapatmasan da bir anlam ve önem taşımıyor; ABD için…

Çünkü, Suriye'de "İncirlik" gibi, nice "üs'ler" kurup, inşa etmiş…

Yapılması gereken tek şey var…

"ABD'nin müttefiki" olmaktan çıkmak…

Ne demişler atalarımız…

"Domuzdan post, gâvurdan dost olmaz" diye!

***

 

YAZIKLAR OLSUN…

Oğuz Çetinkaya…

Amed Sportif Faaliyetlerin futbolcusu…

Bu takımda top oynuyor…

Önceki gün, İstanbul deplasmanında idiler…

Eyüpspor'la maçları vardı…

Ki, Amedspor maçı kazanan taraftı…

2-1…

Çetinkaya "maç sonrası" bir paylaşımda bulunmuş..

Öyle...

Maçın skoru..

Ya da hakem tutumu..

Veyahut yönetimsel bir sorunla ilgili değil…

Seyirci yasağına…

Anne ve Babasının "maruz" kaldığı; "iğrençliği" paylaşmış!

Aynen aktarıyorum…

3 aydır bu maçımı izlemek için gün sayan annem, babam ve akrabalarım…

Arkadaşlarım…

Bugün(Pazar Günü) oynanan Eyüpspor maçını izlemek üzere stada gelmişler…

Gelen yasaklamalara rağmen…

Sırf beni canlı izleyebilmek için, "bir şekilde" Atatürk Olimpiyat Stadına girmişler…

Bu esnada, "polis kimlik" kontrolü yapmış…

Kontrol esnasında, "babam" futbolcu yakını olduğunu söylemiş…

Ve "Benim" ismimi vermiş…

Ancak polis; "onları" stattan çıkarmıştır…

10 yaşındaki kuzenim stattan çıkarıldıkları anları kayda almış…

Videosunu bana ulaştırdı…

Annemin üzüntüsünü…

Babamın çaresizliğini bu şekilde görmek; "beni derinden" etkiledi…

Beni bu günlere getiren ailemin bir maçımı izleme istediği neden birilerinin bu kadar garibine gittiğini hala anlamış değilim…

Ben bugün, Amerspor'da…

Yarın farklı bir takımda oynayabilirim…

Umarım…

Tüm taraftarların "huzur ve keyif" içinde maçlara gidebildiği günleri, futbolculuğa devam ettiğim yıllar içinde görmek nasip olur?

Saygılarımla…

Oğuz Çetinkaya…

***

Şimdi…

Yaşanan..

Yaşatılan..

Ve ortaya çıkarılan bu "trajik" hadise için!

Kim ne der bilmem?

Ama en hafif bir deyimle…

"YAZIKLAR OLSUN!"

Başka da bir şey demiyorum…

Zaten…

Türkiye'de "futbol ve spor'un" geldiği aşıma; herkesin malumudur…

İş; "ideolojik" saplantıya takılmış…

Gittikçe; "çöküyor, batıyor, zafiyet üretiyor!"

İşte, Milli takımın hali…

***

Not.

Dünkü yazımda Batman Kayyumu vali demiştim…

Vali yardımcısı…