BAYDEMİR VE EMİTT FUARI
EMİTT fuarındayız!..
Beylikdüzeyindeki,
TÜYAP fuar merkezi, devasa yapısıya burdayım diyor..
Doğrusu,
Üke için, böylesi kapsamlı "Turizm fuarı" gurur verici..
Yabancı,
Yerli daha da ötesi, taşrayı "buluşturan" bir köprü..
***
Demiştik ya,
Davetliydik, ve bugün burda olacağız diye..
Evet,
Fuarın birinci günü..
Diyarbakır'ın,
Stantı "Surların" motifliğeyle gözdeyi..
12'inci salon,
İller düzeyinde olmasına rağmen sonda olması nedeniyle, "rağbet" yine de yüksekti..
***
12'inci Salon..
Ve tabi ki diğer salonlar..
Özellikle,
Yerleşim ve sektörel bazdaki dizayn bir hayli karışıktı..
Rehber..
Ve yol gösterici tabela-çizgi yoksulluğu!
Ki katılımcıların, tümü aynı "durumdan" ilk gün olmasına rağmen, müzdaripti.
Hatta şunu ifade ediyorlardı..
İlk iki gün,
Sektörel Profesyonellerce "fuar" geziliyor..
Şuan böyle bir karışılık vaki ise, Cumartesi-Pazar günü, "curcuna" olur..
***
Evet,
Bu kısa "fuar" dizyniyle alakalı, serzenişleri anlatırken..
Dönelim,
Biz Diyarbakır stantına ve tabi ki, "ziyaretçilerine"..
İl Valiliği..
Büyükşehir Belediyesi'nin öncülüğünde,
Bir çok bileşenin "ortak" paydaşlığıyla, stant alanı geçen yıla oranla daha geniş..
Ve tabi ki,
Dizayn, katılım ve misafirleri ağırlama babındaki "ikram" kısmi de olsa, "yetersiz" di..
***
Kahvaltı,
Kadayıf tatlısı,
Ve hazır motiflendirilmiş, bakırlar..
Tabi ki,
Bunlar Diyarbakır'ın öncü "özelliklerini" ifade eder derseniz, etmez!..
Eksikliği,
Sınırlamaya bağlarlarken, "İnanç turizmine" yönelik, şehrin ve ilçelerin "görsel envanterleri" göze çarpmıyordu.
Yemekle pek içli-dışlı değilim.
Ama, Diyarbakır denilince biliyorum ki, "kaburga, içliköfte, dolma, meftune" akla gelir..
Geçen yıl, organizasyonda vardı;
Ki ziyaretçilerin tabiri caizse "hücümüna" izdihamına neden olmuştu..
Yani, "Hayat hanımın" yemekleri kendini aratıyordu.
Yoktu..
Çünkü, geçen yıl stantı gelip-görenler, "dün sordular, neden yok diye?"
Bir de,
Malum fuarlar "eşantiyonlarla" konuşulur..
Dünkü görüntülerde, "bu pek" varım demedi, hissettirmedi..
Neyse!..
Arzulanan,
Ve eksik diye görülen, "stantla" alakalı şimdilik, fikri beyanımız bu..
***
Gelelim,
Güzelliklere ve Diyarbakır'ın popiliteritesini artıran, "özelliklere"..
Müzik..
Foklar,
Davul-Zurna "şenlik", tatlı ve kahvaltı ikramı..
Bunlar, "izleyici" toplayan etkendi..
Ancak,
Hani bir söz vardır ya; "Herşey bir tarafa, o başlıbaşına yeter....." diye devam ediyor..
İşte dün,
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir..
Gerek karizması,
Ve gerekse siyasi söylem ve tavırlarıyla, "hayl-i" ilgi gören simaydı..
***
Özellikle;
Medya'nın yakın markajı..
TRT dahil olmak üzre,
Ulusal yayın kuruluşlarının "kuyruk" oluşturması..
Ayrı ayrı,
Mülakatlarda bulunmaları, şahsen "ayrı" bir duyguydu..
İtiraf edeyim ki,
Dostluğumuza rağmen, şahsen uzay tv için "söyleşi" atmosferinde zorlandım..
***
Söyleşi derken!
Baydemir'in, fuarla alakalı analizi..
Ve tabi ki,
"Çözüm süreciyle" ilgili fikri beyanından da söz etmek istiyorum..
Aslında,
BDP-İmralı görüşmesi,
Ardından,
Pariste yaşanan suikast ve sonrasındaki "uslüp" polemiğini, bir başka yazı konusu edeceğim..
Ama, gün ve mevzu tazeliği açısından şuan için, "atlamak" olmaz..
***
Diyarbakır Surları..
Baydemir,
2013 yılının,
Diyarbakır Surları yılı olması yönündeki kampanyaya "katılım" çağrısı yaparken..
Şu ifadesi dikkate değerdi;
Umudum, temennim, beklentim.. Ve tabi ki, inanıyorum ki herkesin gönlünden geçen de o dur.
Diyarbakır Surları,ülkenin,Ortadoğu'nun "Barış ve Kardeşlik" köprüsü olacak, olmalıdır..
***
Özel söyleşimizde;
Baydemir şu duyguları özetle ana başlıkları oluşturdu.
“Turizm bir barış projesidir, kucaklaşma projesidir
Bütün Türkiye’yi Diyarbakır’a dokunamaya davet ediyoruz.
Barışı, Umudu kurgulamayı düşünüyoruz.
Bu ilkenin değeri hepimize yeter.
Karşılıklı olarak haklarımızı korumamız lazım.
Ankara ile Diyarbakır arasındaki barış köprüsünü inşa edebilirsek bu köprü üzerinden Ortadoğu barışını da hızlandırabiliriz"..
***
Baydemir "uslüp" kaygısını da şu ifadeyle dilendirdi.
“Umudu büyütmemiz lazım.
Herkesin barış diline sarılması lazım. Kapıyı tamamen barışa aralamamız gerekir..”
Paristeki,suikastle alakalıda ilkez görüş belirten Baydemir şöyle dedi.
“Artık,
Provakasyonları da konuşmamız lazım. Barışı istemeyenlerde var.
Kararlı ve net, cesur ve samimi olmamız lazım. Ama barışı isteyenlerin sayısı istemeyenlerin sayından fazla..’’
***
Tesadüf odu ki,
Bu söyleşiye nokta koyduğumuz esnada..
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, standı ziyaret etti..
Yine güler yüzlülüğü,
Ve samimiyet duygusuyla, stanta bulunan herkesle, "tokalaşıp" hal-hatır sordu..
Bir ara;
Sıtkı Usta'ın Kadayıf tezgahına yöneldi Baydemir'den, gelen ikramı kabule etti.
Ve kendisi ikramda bulundu, ev sahipliğiyle..
***
Mutlu'nun şu sözü etkileyiciydi;
“Diyarbakır’ın kalbimizdeki yeri çok özeldir..”
Uzun yıllar Diyarbakır'da görev yaptı..
Diyarbakır'dan İstanbul'a Vali olarak geldi..
Kadim ve barış kenti Diyarbakır'a olan duygularını Mutlu şiirle dile getirmişti..
"Gül şehri Diyarbakır" diye!..
Bu şiir,
Hem Diyarbakır'ın envanterinde,
Hem de İstanbul Valiliği'nin "İstanbul Valilileri" kitabında yer aldı..
***
Buarada,
Siirt Valisi Ahmet Aydın'da stantı ziyaret ederek, "eski günleri" yad etti..
Velhasıl,
Fuarın ilk günü olmasına ve sıkıntılara rağmen stantı en çok ziyaret edilen illerin başında "Diyarbakır idi"
Unutmadan..
Biliyorum yazıyı okurken, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak yok muydu diyeceksiniz!
Evet,
Diyarbakır Valisi Toprak yoktu.
Verilen bilgilere göre, Ankara'da bir konferansa katılmış..
Galiba, hafta sonu fuara katılacak..
Sonuç olarak..
Dün,
Beylikdüzü'ndeki TÜYAP alanında organize edilen EMİTT fuarı ve Diyarbakır standında, yaşananlar bunlardı..
Bakalım,
Bugün neler olacak, neler yaşatılacak bize..