BAYRAM BİR ŞÜKÜRDÜR!…

 

Bugün; "arefe" günü!

Yani, Ramazan Bayramı'nın müjdeleyicisi.

Ki yarın da Bayram…

Ama "hasretle ve özlemle" uğurluyoruz; Ramazan-ı Şerifi…

Buruk vaziyetteyiz..

Ama umutluyuz..

Çünkü sene-i devriyesinde "yeniden" buluşmak umuduyla diyoruz…

***

Hiç tartışmasız ki…

Faziletin… Bereketin…

Hayrın, hasenatın, sevabın..

İyilik ve güzelliklerin, "rüzgarını" estirdi hepimize..

Namazla.. Oruçla..

Nefs-i muhasebeye aldı…

İbadetin, af ve mağfiret "iklimiyle" bedenleri huzura taşıma fırsatı verdi…

 

***

Öyle ya...

Evveli rahmet…

Ortası mağfiret…

Sonu da "cehennem" azabından kurtuluştur Ramazan ayı…

Bin aydan daha hayırlı; "Kadir Gecesini" içinde barındıran bir ay..

Allahû Teâlâ'nın "rahmetinin" bolca tecelli ettiği bir zamanı yaşadık..

Tabi yaşayanlar için..

***

..Ve yarın…

Ramazan'ın "nefsi muhasebesiyle"

Yaptığımız ibadet…

Ettiğimiz, hayırların hoşnutluğuyla…

Huzur ve mutluluk sevinciyle…

Hep birlikte;

Nurlanmış kalplerle Ramazan Bayramı'nı "ağırlıyacağız"

Yaşıyacağız.. Yaşatmaya çaba göstereceğiz…

***

Allah'ın birliğine inanmanın…

Alemlere rahmet olarak gönderilen..

Yeryüzünün nuru; son Peygamber Hz. Muhammed (S.A.V)'in..

Ve Kur'an-ı Kerim'in bize gösterdiği yolda olmanın ve yürümenin mutluluğu içindeyiz…

***

Bizi.. Sizleri.. Hepimizi..

Tüm İslam âlemini..

İnsanlığı..

Ramazan-ı Şerif'in "manevi ikliminden" geçiren…

Ulvi "değerlere" kavuşturan..

Bayram'ı da "yaşamayı" nasip eyleyen, Yüce Allah'a hamd-u senalar olsun..

***

Bayramlar…

Aynı minvalde;

Sevginin, saygının, vefanın..

Hatırlanmanın..

Kardeşliğin..

İnsan olabilmenin duygu seliyle; "kucaklaşabilmenin" günüdür..

Küskünlüklerin, dargınlıkların sona erdiği gündür..

***

Büyüklerin küçükleri..

Küçüklerin de büyükleri; "hatırlayıp" sorduğu..

Ailelerin..

Aile olabilmenin muhabbetiyle "buluştuğu" gündür Bayram..

Bir günle değil; bir ömürle örtüşendir..

Zaten; İnsanı..

Yani beşeriyeti yaşatan, ayakta tutan da bunlar değil mi?

***

Eğer ki…

Evet; eğer ki diyerek!

İslam coğrafyasında..

Kendi ülkemizde..

İlimizde.. Mahallemizde..

Biz.. Siz.. Onlar…

Gözetmeksizin..

Bunları..

Birey ve toplum olarak "yaşayamıyorsak.."

Aksi bir serüvenin içerisinde bulunuyorsak..

Demek ki; "arıza-i bir durumumuz" var..

Ne yazık ki...

***

 

Biliyorum..

Az sonraki, "ifadelerime" sıkılacaksınız..

Bugünde de mi?

Unutamaz mıyız diyeceksiniz?

Maalesef..

Hakikatlerimizden, "kaçamayız" göz ardı de edemeyiz…

***

Asıl.. Bugün konuşacağız..

Dillendireceğiz..

Ki "toplumsal" bütünlüğü sağlayalayabilelim..

Ve onun rahmetiyle; "var olan" ateşi söndürebilelim..

O güce kavuşabilelim..

Çünkü bir yanımız; "hayli derince" eksik ve ızdır, elem dolu..

***

Dağlarımız.. Bayırlarımız..

Vadilerimiz...

Kentlerimiz..

Mahallelerimiz.. Sokaklarımız..

Yollarımız…

Acı bir tabloyla; "yüz yüze", huzursuz, mutsuz…

***

Silahların.. Bombaların.. Mayınların..

Barut.. Ve Kan kokusunun "karıştığı" bir ortam..

Terör.. Şiddet.. Ve çatışmalar…

Peşinden gelen;

Kan, gözyaşı, ölümler, şehitler…

Yüreklere düşen "kor ateşinin" sonsuz acısı..

***

Küresel güçler..

Emperyalizmin nam-ı hesabına..

Muhterislerin…

İç ve dış, "derinlerin" işbirliğiyle…

İslam'a..

İslam'ın birlikteliğine..

Kardeşin, kardeşlik vasfına "düşman" kesilmektedirler…

***

Ülkemizi..

Ortadoğu'yu..

Yani İslam Dünyasını "kör bir taassubun" ateşine iten; "hain kalleşler" çevremisi sarmış durumda...

Ne yazık ki..

Son yıllarda olduğu gibi; bir kez daha "Bayramımızı" eksik bir yanımızla, ağırlıyoruz..

***

İşte bu eksik yanımızı…

Diyorum ki..

Dün olduğu gibi; bugün de.. Pek tabi ki yarında..

Ulvi değerlerle..

Yılmadan..

Bıkmadan, usanmadan…

"Kardeşliğimizden" zerre-i miskal taviz vermeden…

***

Yürekler yaralı olsa da..

Kalplerde "bir" kırılganlık vaki ise de..

Acının yarattığı "dramatik" hal söz konusu olsa bile..

İnadına "kardeşlik" diyerek..

Kardeşçe "birbirimize" sarılmamız lazım…

Ve topyekûn; "Kan ve gözyaşını" bize reva görenleri "yuh" çekerek lanetlemeliyiz.

Oyunlarını bozmalıyız.

Varlıklarına prim vermemeliyiz..

***

Düşünür ne güzel demiş…

Hayat bir ikramdır..

Bayramlar ise sevginin "şükrüdür"

O şükür de beşeriyetin "birlikte" yaşam kardeşliğidir…

Yeryüzünü düşünün..

Güneşsiz bir dünya..

Aysız bir gece..

Topraksız bir vatan..

Beşeriyetsiz bir hayatın "ikmali" mümkün mü?

***

Peki olmadığına göre..

Diyebilir miyiz ki; "insansız bir hayat" olabileceğini..

Olmaz..

Velhasıl…

Ramazan-ı Şerif'in "nefsi muhasebesinin" verdiği, halet-i ruhiyetle..

İbadetin..

Duaların..

Kadir gecesinin bahşettiği "af ve mağfiretle.."

***

Hele ki, İnsan olabilmenin üstün meziyetiyle..

Ne olur?

Az bir beyin sorgulamasıyla..

Hayat-ı içtimaiyenin, muhasebesiyle…

Kardeşliğimize "halel" getiren..

Kanı, kini, nefreti, düşmanlığı içimize sokan..

Kavga ve silahı, şiddeti bela eden…

Nedenler ve niçinler; "deyip" hakikatimi görelim..

***

Çünkü..

Bir yanımız bayramı kutlarken..

Diğer yanımız "mahzun" ve acılı..

İşte bu mevcudiyetin sebebi mucibesini "görelim"

Ki Yüce Rabbimizin bize bahşettiği;

Hayatı, sevgi, huzur, saygı ve kardeşlik "muhabbetiyle" üstün kılalım..

***

Sonuç itibariyle..

Duamız.. Temennimiz..

Ve İslam aleminin tek beklentisi..

Yaratılmak istenilen;

Kardeş ve mezhep "çatışmasının" son bulması..

Barışın..

Huzurun..

Kardeşliğin..

Sevgi ve muhabbetin feyziyle; "Bir ve iri" olalım..

Bu vesileyle..

Ramazan Bayramınız mübarek olsun..

Bayram sonrası görüşmek üzere..

Şimdilik hoşça kalın!…