BÖLÜNMENİN VİRAJI…
Barbar mı?… Vandal mı?… Marjinal gruplar mı?..
Derin mi?… Uzak mı her ne ise!...
Ülke ve millete; mevcudiyetiyle vahim derecede
"kötü" bir gidişat dayatılıyor.
Şiddet… Terör...
Kaotik ortamın yarattığı; sisli havayı fırsat bilen bu
yapı…
Ne yazık ki; birilerinin nam-ı hesabına iç çatışmayı
körüklüyor.
İşte "akıl tutulması da" burada..
Çünkü; "millet" olarak bölünme eşiğindeyiz..
***
Belki… Harita üzerinde, değil.
Ama!.. O bin yıllık "etle-tırnak" olunmuşluk.
Kardeşlik… Dostluk... Eş.. Yaren…Kirvelik..
İş.. Aş.. Ortaklık paydaşlığı..
Yani, "gönül ve ruhen" ötekileştirme
"şiddet ve öfkeyle" körükleniyor..
İnsan avı başladı..
***
Baksanıza batı illerindeki hadiselere..
TV'lere yansıyan görüntüler..
"Kürt düşmanlığı" yaratılıyor; korkunç ve
ürkütücü..
Antalya… İzmir… İstanbul… Muğla… Ankara...
Bolu… Kayseri… Sivas… Yozgat… Ve daha nereler?
Potansiyel suçlu görme..
Kürt mü; orgüt üyesi.. Ayrılıkçı.. Zihniyle..
Esnaf, işçi, emekçi, öğrenci gözetilmeden linç girişimi
yapılıyor..
"İntikam" duygusu!
***
ŞEHİT BABASININ O SÖZÜ!…
Bilmem!… İzlediniz mi; Mudurnu ilçesindeki vakayı..
Taşkesti ilçesi…
Sözde; "Bayrak" tartışması… Ve sonrasında
yaşananlar..
Öfkeli kalabalık, İnşaatta çalışan Kürt işçilere
saldırıyor..
8 Kürt işçi..
Öfkeli kalabalıktan kaçarak "inşaata"
sığınıyorlar..
Yüzlerce kişi kendince; "Ceza vermeye"
kalkışıyorlar….
Öyle ki onları sığındıkları "inşaattan"
çıkarabilmek için yangın çıkarmışlar..
***
Kalasları… Lastikleri.. Ateşe verip, inşaatın dört bir
yanını alevlendirmişler..
Diri diri yakacaklar...
Polis.. Asker.. Kaymakam.. Belediye Başkanı…
Dinleyen yok…
Kim ne söylerse; "öfke" daha bir keskin..
Şehit babası bile!.. O güruh grubu "ikna"
edemiyor..
Ve şu sözü..
Aslında "O kalabalığın" hangi değirmene su
taşıdığını, alenileştiriyor..
Ne diyor Şehit babası…
"Biz bunlara cezamızı kendimiz verirsek bence bu iç
savaştır.."
***
Evet!.. Ne yazık ki bu duruma geldik.
Topyekun hamlelerimizle… Siyasilerin söylemleri… Parti
liderlerinin, keyfiyet arzı.
Medyanın "ötekileştiren" dili...
Beri yandan, "gemi azıya" vuran, terör ve
şiddet; ateşe benzin oluyor..
Bir önceki yazımda da ifade etmiştim..
Vahim; bir "toplumsal" kırılmanın fırtınasına
yakalanmışız..
Korkarım ki bu "iç savaşın" virajı olsun..
Tehlike büyük.
***
Bugün;
Cam çerçeve kırmak...
Dükkan yakmak…
Araba taşlamak...
Ateşe vermek...
Adam linç etmek...
Kürtçe konuştuğu için bıçaklamak..
Kılık-kıyafeti için; "insanlar" dövüp
"bayraklı" görüntüler çektirmek "mayın" tuzağı gibi..
***
Ve bu; "ruhsal kopuş!"
Toplumsal ölçekte rehabilite edilmezse…
Önü alınmazsa.
Bilinmelidir ki..
Bin yıllık "birlikteliği" bozmaya gayret eden
"şer yapıların" ekmeğine; "yağ" sürmüş oluruz..
Ve onlar emellerine ulaşır..
Ki kimsenin başaramadığını, onların beceremediğini biz
kendimiz başararak, kendi kendimizi; "bölmüş" oluruz..
***
O'nun için; aman ha aman..
Akl-ı selim hareket edelim..
O güruh, marjinal "yapıların" yarattığı;
"vandalizm’e" gelinmesin..
İtibar edilmesin… Primi verilmesin..
Bugün Batı illeri..
Yarın, Kürt bölgelerinde "aynı" ruh gelişirse
işte o zaman; "yanan ateş" hepimizi yakar..
Ki ülke yaşanılmaz hale gelir..
***
DERS-İ İBRET ALINMALI?
Eee...
Zaten birileri de "bunu istemiyor mu?"
İşte yanı başımızdaki ülkeler..
Suriye.. Irak.. Mısır.. Libya.. Ürdün.. Filistin..
Hepsindeki "dağınıklık" iç savaş ve bölünme..
Diyebilir miyiz ki "Kendi halklarının" hayrına
ve kazancına dairdir..
Ne mümkün?
Kazanç kime; Küresel güçlere..
Yer altı.. Yer üstü zenginlikler..
Ülkelerin kapitali..
Ve siyasal güçler; "Emperyalizmin"
sömürgesinde..
Yoksulluğu halkları, sefayı onlar yaşar..
***
Yaptıkları şey şu… Yüz yıldır aynı politika..
Sade bir dille ifade edeyim..
Yaptıkları tek şey; "piyon" liderler ihdas
etmek..
Özgürlük.. Demokrasi..
Kavramı yaratmak, iç karışıklık için "örgütler"
oluşturmak..
Silahlandırmak… Ve sonra; haydi "birbirinizi"
yiyen..
Son adım da; "kurtarıcı" pozisyonuyla,
"bölüp-parçalamak?"
***
Ne yazık ki!
"Bu yeme de" balık hafızasıyla coğrafyamız ve
halklarımız çabuk geliyor.
Sonrası; işte hal-i alem meydana geliyor..
Ortadoğu kan gölü..
Huzuru ve barışı yaşayan bir ülke var mı?
En sıcak ülke Suriye..
Suriye'den, ülkemize kaçan 2 milyon mülteci var bunlar
kimden kaçıyor?
***
Şöyle geriye dönelim.
Ve ders-i ibretle; hadiseleri okuyalım.
Yarın geç olabilir.
Çünkü "kurulan" tuzağın virajına Türkiye girmek
üzere!
Girersek!
İşte o zaman toplumsal kopuşun vahametiyle
"akıbet" kaçınılmaz olur.
Şehit babasının dediği gibi; "İç savaş" olur.
Ve "Ölü" seviciler sayesinde, birileri de
tepemize biner.
***
SİLAHLARI BIRAKIN…
Önceki gün..
600'e yakın STK temsilcili, Diyarbakır'da deklarasyon
yayınladı..
"Barışa ve Kardeşliğe" dair..
Ed-i bese… Silahları bırakın...
Önemli tespitler var..
Değerleri öne çıkaran, vurgularla her kesime mesaj içeren
bir ortak bildiri..
PKK'ye.. Hükümete.. ve Halka..
***
Şu vurgu çok önemliydi..
Ki yazımın, muhtevasını da içermektedir.
"İnsanlar..
Renk, cinsiyet, dil coğrafya, v.b yönlerden bir ayrıma ve
ayırımcılığa tabi tutulamazlar..
Tutmaya çalışanlara da karşı direnmeliyiz."
Aslında..
Halkların birbirine karşı bir sorunu yok..
Sorun..
Rejimde.. Yönetimsel yapıda..
Ve Vesayet üretici oluşumda..
İşte bu girift yapı; "ötekileştirerek"
kıvılcımı yaktığı için bugün birilerine ülke ve millet olarak yem oluyoruz..
Çünkü "ortak yürek, ortak aklı" çalıştırmamıza
izin vermiyorlar..
Eğer ki!..
"O İnancı" yeniden hayata geçirebilip,
etrafında bütünleşirsek..
İşte o zaman "İstiklal savaşının" ruhuna dönmüş
oluruz..
***
Velhasıl..
Her türlü provokasyona karşı kin, nefret ve düşmanlığı
men etmeliyiz..
Her koşulda hak, hukuk, adalet ve barışı öncelemeliyiz..
Farklılıklarımızı, zenginliğimizi bilme vakti..
Gün..
Evet gün; etnik hınç ve öfkeyle toplumu kutuplaşmadan
uzak tutma günüdür..
Barışı ve barış dilini "önceleme" vakti..
***
PARTİLER NE ALEMDE?
Sonar Araştırma şirketi…
1 Kasım’da tekrarlanacak seçimler öncesinde
gerçekleştirdiği anketin sonuçları açıklandı.
Verilere göre AK Parti'nin oyları yüzde 38'e kadar
gerilemiş…
Genele bakalım..
AK Parti: %38
CHP: %28
MHP: %18.2
HDP: %13.7
Sonar yöneticisi Hakan Bayrakçı..
Ankete ilişkin diyor ki; “Koalisyon periyodu
kaçınılmaz..”
Göreceğiz!...