Bu yıl; Asfalt yılı olacakmış?

Cumartesi günü;

Buradan yazmıştım "Ne olacak bu yolların hali?" diye!

Şehir içi trafik keşmekeşliği.

Ve yolların içerdiği "çağdaşı" yapıdan, bahsederek sormuştum?

"Ne olacak bu hal-i vaziyet?"

Doğrusu;

Hafta sonu olması münasebetiyle, beklemediğim tepkiler aldım

Çok sayıda telefon ve e-mail.

Tabi; tepkilerin büyük bölümü olumlu noktadaydı.

Sitem edenler.

Bu konuyu; "sürekli gündemde" tutun da, belki birileri "sorumluluğunu" hatırlar diye.

***

Hatta;

Kendi kendime dedim ki "çok önemli bir yaraya parmak bastık galiba".

Çünkü yazıdan sonra yeni şikâyetler de geldi.

Kentin şu anki görüntüsü gösteriyor ki...

Bu trafiğe ve yollara önlem alınmazsa 2 yıl sonra "vahim bir kilitlenme" yaşanacak.

O zaman da;

Diyarbakır’da insanlar bir semtten başka bir semte gidemeyecek hale gelecek.

Yazımda;

Sorumluluk noktasında birçok kurumdan bahsetmiştim.

Ortak;

Birliktelik sağlanılmasıyla, "sorunlara" çözümün daha ivedi olacağını da, hatırlatmıştım.

Her ne hikmetse;

Sadece eleştirdiğim kurumların başından gelen "Büyükşehir Belediyesinden" cevap geldi.

***

Diğer kurumlar;

Tabiri caizse, "alakasızlıklarını", sürdürmeye devam ettiler.

Aslında,

"Kafaların kuma gömülü" halini, beklemiyor değildim.

Nitekim;

Birçok örnek hadise de, "görev anlayışlarını" göstermişlerdi.

Tepkiler.

Ya da mevzuuya alakalıkları, ancak "zülfü yarelerine" dokunulduğunda, homurdanıyorlar.

Onun ötesinde, "bildik".

Zaten;

Kentin sorunlar yumağı içerisinde, "boğulması da" bu sebebiyettendir.

***

Dedim ya;

Büyükşehir Belediyesi'nden cevap geldi.

Hem "has-i hal" noktasında ziyaret.

Hem de, "bilgilendirme" notu, ulaştırıldı.

Pazartesi günü,

Fen İşleri Daire Başkanı Sayın Bülent Uçan ve Genel Sekreter Yardımcısı geldi.

Uzun uzadıya;

Konuştuk, Diyarbakır'ı "trafik ve şehir içi yollarının" hal-i vaziyetini?

Onlarda;

Ciddi mana da, tepkisel" yönden, kentin bir yaşayanı olma noktasında; "hak verdiler".

Ama gerekçelerini de ifade ettiler.

"Neden aksama"

Neden, "istenilen" randımanlı, işlerin hayata geçirilemediği noktasında.

***

Evet, yapılan çalışmalar var.

Hiçbir şey yapılmıyor demek doğru değil.

Biz de zaten ‘taş üstüne taş koymadılar’ demiyoruz?

Sorunun büyüklüğü ve alınan önlemlerin yetersizliğinden yakınıyoruz.

Amacımız;

"Bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir."

Diyarbakır hepimizin, sorunları hepimizi ilgilendirir.

Bu noktada yapılan çalışmalar olsa bile sorunların büyüklüğü karşısında çözüm yüzde 10’dan bile azdır.

Gelelim bana gönderilen dosyaya.

2012’de yapılması öngörülen çalışmalar.

Ve 2011’de yapılan çalışmalar içeriyor, bilgi notu.

***

Bilgi notu, "hayli uzun ve teferruatlı".

O nedenle;

Bilgi notunu, "başlıklar" altında, aktaracağım.

Bilahare;

Detaylarını sizlerle "hasb-i hal" edeceğiz.

***

2011’de yapılan çalışmalar: Kırsal Terminal Yapım İşi Projesi Fiskaya Projesi Kültür evi Projesi Yeniköy Sosyal Konut Projesi Şehitlik Sosyal Tesis Projesi Eski Mardin Yolu On Gözlü Köprü Arası Düzenlenmesi İşi Mardin Kapı-B.Başı Yolu Düzenlenmesi İşi Sathi Kaplama Çalışmaları Ana Arterlerde Asfalt Çalışması Kaldırımlarda Bakım Onarım Çalışması

***

 2012’de yapılması planlanan çalışmalar: Kültür ve Kongre Merkezi  Kültür park Kentsel Tasarım Projesi Mahabad Bulvarı Kavşak ve Kaldırım Düzenlemesi Diclekent Üçkuyular Bağlantı Yolu Urfa-Mardin Bağlantı Yolu Büyükşehir Belediyesi Spor Kompleksi İzzzetpaşa-Çifte Han Sokak Düzenlemesi İtfaiye Hizmet Binası Bağcılar-Mardin Yolu-Bağıvar Köprüsü Bağlantı Yolu Sathi Kaplama Çalışmaları Ana Arterlerde Asfalt Çalışması  ***

Evet,

Belediye Fen İşlerinden, yapılan bilgilendirme özetle böyle!

Gelelim;

Diyarbakır-Ergani karayolunun "bozuk" haline.

Ve 75'inci yolun "geçit vermez" durumu.

Bir de; Üçkuyu'daki TOKİ konutlarının, "yol çilesi".

Buralarla alakalı;

Kamuoyunda yanlış bir algı söz konusu. Nitekim ben de; aynı kulvardaydım.

Şöyle ki;

Büyükşehir olma hesabıyla, Diyarbakır-Ergani Karayolu'nun TEMSAN'a kadar olan bölge.

İle Üç Kuyu'daki;

TOKİ konutlarının "yol ve kaldırımı"nın, Büyükşehir Belediyesi hizmeti alanı içerisinde diye biliyorduk.

Meğer değilmiş?

***

Belediye;

Seyrantepe köprülü kavşaktan sonra, Ergani yolu "bizim dâhilimizde değil" diyor.

Yanı;

Seyrantepe'den başlayan güzergâh, Karayollarına ait. Yolun, bozukluğu, asfaltsızlığı.

Orta refüjlerin;

Sağ ve solundaki "devasa" çukurlar.

Kazalara davetiye çıkaran; "köstebek yuvasını" andıran yol göbeğindeki öbekler.

Tamamen;

Mesuliyette, Karayolları sorumlu.

Üçkuyu'daki;

Konut sahiplerinin siteminin de, "Belediye'ye değil" idareye yapmaları istenildi.

***

Peki;

Belediye'nin "övündüğü" 75'inci yol'un hali.

Burası için de;

Fen İşleri Daire Başkanlığı diyor ki, "yol şuan tamamen bitmiş" değil.

Bir de;

Asfaltlama yapılmış değil, yapılan "temeldir", daha asfaltı var.

Çünkü;

O bölgenin sağlı-sollu kaldırım, bisiklet yolu ve diğer, alanlar yapılmamış.

Bu yıl;

Havaların el vermesiyle, "asfalt dökümüne" güzergâhların, standart’ına başlanılacak.

***

Bir de;

Sitemleri oldu, "asfaltlama" ödeneğiyle alakalı.

Diyorlar ki;

Geçtiğimiz yıl Diyarbakır'a asfalt için gönderilen para; 11 milyon lira.

Samsun'a,

Gönderilen para 300 milyon lira. Fark, bu olsa gerek, iddiasındalar?

Ne diyeyim;

Söylenen, söyletilen ve yapılanlar "sorgulandıkça", bazı şeylere vakıf olunuyor.

Ama velâkin;

Tüm bu gerekçe ve eleştirilere rağmen.

Kent yaşayanı olarak;

Diyoruz ki, hiçbir mazeret kabulümüz değil, "biz hizmet" istiyoruz.

Sizler de;

O hizmeti yerine getirmede, mükellefsiniz.

Yoksa ne işiniz var orda?

Bunu ifade ederken;

Çağrım var karayollarına.

Hassasiyet bekliyoruz, "siz de hal-i hizmet" ne âlemde?

***

NE DE OLSA BURASI TÜRKİYE!

Eee.

Boşuna söylenmiş bir söz değil.

İlklerin;

Vücuda geldiği tek ülke Türkiye olduğu gerçeği.

İşte;

Böylesi bir hadise yine icra edildi.

Şöyle ki;

Diyarbakırspor’u bataklığa sürükleyen,

44 yıllık efsaneyi bitirme noktasına getiren,

Son 5 yıldaki yolsuzlukları ve usulsüzlükleri bir türlü gün yüzüne çıkarmayan devlet.

Kalkmış;

Diyarbakırspor’un 30 yıl önceki vergi borçlarının peşine düşmüş.

Memleketten manzaralar gibi bir şey.

Güler misin ağlar mısın?

***

Gazetemizde yer alan haber aynen şöyle;

Diyarbakırspor'un, 1982 ila 1987, 1991 ila 1992 yıllarına ait defterler.

Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından incelemeye alınacak.

Düşünün;

Son 5 yılın hesaplarını incelemesine rağmen henüz bir sonuca ulaşmayan devlet.

Kalkıyor;

30 yıl öncenin peşine düşüyor.

‘Böylesi ancak Türkiye’de olur’ dedirten bir hal. Kulübün resmi sitesinde yer alan açıklamaya bakıyorum.

Diyor ki;

"Diyarbakır Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü kulübümüzde çeşitli dönemler için incelemelerde bulunacağını bildirdi.

Sosyal Güvenlik Denetmeni Sedat Şimşek imzalı yazıda defter ve belgelerin inceleneceği bildirildi.

01.06.1982-21.09.1987 dönemi ile 01.08.1991-31.05.1992 dönemine ait belge ve defterlerin inceleneceği konusunda kulübümüz uyarılmıştır"

Ne diyeyim.

Hal-i vaziyet ortada.

Yorum ve değerlendirme sizlerin değerli okurlarım.