E BE YUH YANİ!
Hem de nasıl bir yuh yani!
Hayretler içindeyim!
Ne de çok "boş vermişlerimiz" varmış bu kadar?
Hele ki, "kerameti" kendinden menkuller…
Maazallah…
Ya Seküler yaşamın sözcüsü olma adına aktör kesilenler…
Akla ziyan…
Ahkâm kesiyorlar…
Doğrusu söyledikleri karşısında insan dona kalıyor…
Ki anlamakta zorluk çekiyorum…
Ama biliyorum ki; "onlar" bağcı dövücü…
Özellikle dünkü yazıma dair…
Şu Dicle Üniversitesindeki "Alkollü konser" kepazeliği var ya…
İşte ona yönelik, yazı kaleme almıştım…
***
Demiştim ki…
Üniversite kampüsünde konser verilebilinir…
Eğlence organize edilebilinir…
Eğlenmek, coşmak, herkesin hakkı…
Ama bilimin, ilmin eğitim ve öğretimin icra edildiği "bir kampüste!"
Bir eğitim kurumunun bahçesinde…
Etkinliğin amacı ne olursa olsun; "alkol tüketilmez…"
Ulu orta yerde, içilemez.
Masalar kurulmaz…
İşi çilingir sofrasına dönüştürmek; "kabul" edilemez diye!
En basit şekliyle…
Böylesi bir davranış, organizasyon; tamamen "rezilliktir…"
Kepazeliktir…
Aynı minvalde; "cezai- müeyyidesi" olan bir suçtur…
Çünkü Üniversite kampüsünde "alkol satışı ve tüketimi" yasaktır…
****
Ve ilgililere sormuştum…
Konser alanında,
Bu kadar polis var iken,
Bu kadar özel güvenlik elemanı görevli iken…
Ki üniversiteye girişte, "kontrol" noktaları bulunurken…
En önemlisi de…
Konser alanına gelen davetliler "kontrolden" geçirilirken…
Nasıl oluyor da…
O içki şileleri,
Viski kolileri,
Çerezler, mezeler "masalarda" arz-ı endam ediyor…
Biri cevap versin…
***
Pek tabi ki şunu da vurgulamıştım…
Ki aynen aktarıyorum…
Elbette ki…
Kimsenin eğlenmesine,
İçmesine,
Gezmesine,
Konserine,
Veyahut yaşam şekline "müdahale" etme gibi bir hakkımız yok.
Olamaz da.
Hele ki yerme, sınırlama getirmek ne mümkün?
Mahalle baskısı "üretme" gibi bir niyete de sahip değilim.
Olamam da…
Bize ne derim.
Ama!
İş Üniversitenin "kampüsü" olunca vaziyet; "farklılaşmaktadır…"
İşte burada; "sorgulama" gerekir, demiştim…
Yani tek itirazım bu…
Kampüsteki bir konserde "alenice alkol" tüketilmesi…
Ötesi beni ilgilendirmez…
***
Şimdi…
Vaziyete itiraz edenler?
Yani boş vermişlik ruhuyla söylenenler..
Onlar ne diyor?
Diyorlar ki…
Ne olmuş yani; "içki içilmişse…"
Herkes içmemiş ki…
İçmek isteyen içmiş…
Kime ne?
Taşkınlık mı çıkmış?
Kavga mı edilmiş?
Yok…
***
Bu tür itirazlar…
Bu tür yazılar "sosyal yaşamı" daraltmaya yöneliktir…
Saldırıları beyhudedir…
Kamu vicdanı biliyor…
Konsere gelen insanların profili "sosyal kültürel" açıdan eğitimli…
Ahalinin morale ihtiyacı var…
***
Eee… Bu rezalete bu kılıf?
Ama!
Maskeyi düşüren ana ifade var ki…
Kep düştü, kel göründü misali…
Diyorlar ki…
"Eğer ki…
Eğitim seviyesi yüksek "insanlar" olmasaydı; "konserde tatsız" olaylar yaşanırdı?"
Yani alkol tüketenler; "arıza-i durum" yaratırlardı?
***
Velhasıl kelam...
Kastım buradan kendilerine cevap vermek…
Ya da, farklı bir mülahaza sayfası oluşturmak da değil…
Kendi ifadeleriyle…
Kamu vicdanı, "olaya vakıf ve biliyor…"
Nitekim binlerce okuyucum olup biteni "kepazelik" olarak değerlendirmektedir…
***
Nitekim!
Vaziyete, Üniversite yönetimi de…
Rektör de…
Ve diğer yetkili birimlerin ekseriyeti de…
"Öfke ve tepki" içerisinde, "ortaya çıkan" rezalete veryansın ediyor…
İdari ve adli soruşturma açılmış..
Sonuç ne çıkar, göreceğiz…
***
Tabi…
Yazıya nokta koymadan, şunu da sormak istiyorum…
Özellikle; "konser organizasyonuyla" ilgili..
Aldığım bilgilere göre...
Konser bir işletme tarafından; "organize" edilmiş…
Yani ticari amaçlı bir organizasyon..
Ki bilet var, belli bir ücretle satış yapılmış…
Gelen sanatçı da; "Diyarbakır'ı çok" sevdiğinden, bedava gelmemiş..
Aldığı bir ücret var…
Sormak istediğim soru şu…
Dicle Üniversitesi yönetimi "kampüs alanını" o konser için "kiralamış mı?"
Yani belli bir ücret, organizatörden almış mıdır?
Almışsa ne kadar?
Almamışsa, neden almamıştır…
***
Sonuç itibariyle!
Bir kez daha vurguluyorum…
Özellikle, "sosyal yaşamı" daraltıyorsunuz diyenlere…
Tüm yaşananlara karşı…
Siz…
Hakikatten, vicdanen "samimi misiniz?"
İçinize sindiriyor musunuz?
Eğer ki, öyle diyorsanız...
Size söylenecek söz şu olur; "e be yuh yani!"