EĞİTİME EĞİTİM ŞART..

 

Aynen… Öyle de olmalı!...

Ne diyoruz; "Eğitim" şart...

Lakin…

Türkiye açısından, "bu ifade değişim istiyor?"

Şöyle ki…

Yıllar yılıdır, ifade etmekteyim..

Bir kez daha, söylersek..

Eğitim'e; "Eğitim de" şart…

Çünkü..

Müfredat genel itibariyle; "Milli" değil…

Batıldır..

Hürafedir…

Ülkenin ve milletin; "DNA'sına" sahip değildir..

Ne inancını..

Ne kültürünü..

Ne örfünü,

Ne de adetini içermiyor..

Geleneğini, göreneğini, "barındırmadığı" gibi!…

Gelen; "siyasi konjöktöre göre de" evrim geçiriyor..

Yani; "Batıldan öte bir batıl…"

***

Bakınız!…

Yeni eğitim yılına giriyoruz..

Okullar açılıyor..

Milyonlarca öğrenci, ders başı yapacak..

Ama, sorunlar derseniz, yumak yumak..

Her sene bir sonraki seneyi aratır, noktada…

Bunu; "araç gereç" açısından söylemiyorum..

Allah var..

Okullaşma…

Derslik…

Kitap, defter, kırtasiye..

Öğrenci servisi…

Yani temel ihtiyaçlar açısından; "hayli gelişme" var..

90 kişilik sınıflardan..

Bugün, 30'lu sınıflara gelindi..

Teknoloji…

Bir çok alanda, önemli kazanımlara sahip!…

Okuma-yazma oranı..

Eğitim düzeyi, "hızla" artmaktadır..

***

Diyeceksiniz ki!..

Mahmut Tuncer'in şarkısında ifade ettiği gibi..

Herşey var..

Helva yapsana..!

Maalesef…

İşte o helvayı yapmada; vaziyet arıza-i durum içeriyor..

Mesele de buradaki tıkanma..

Kaş yapayım derken; "göz çıkarma" misali…

Hiç bir iktidar..

Hiç bir Milli Eğitim Bakanı..

Teşkilat…

Mevzunun "temel ilkelerine" inmiyor..

Dokunmuyor..

Çözümsel anlamda; "milli bir irade" temsiliyeti ortaya koymuyor..

Çıkmaz sokak inşa ediliyor..

En önemlisi de!…

Edep yahu, nokta-i nazarında bir eğitim yok!...

Var olan da, "edepsizliği" körüklüyor..

***

İşte, medyaya yansıyan "o karikatür..!"

Türkçe ders kitabında..

Altıncı sınıf öğrencilerine okutulacak…

Karikatür…

Buzul üzerinde bir kutup ayısı…

Boğulmakta olan bir insana eliyle "işaret" yapıyor..

Argo bir işaret..

"Nah" diye tabir ediyoruz ya, işte o işaret…

Burada..

Öğrencilere soruluyor..

Bu "karikatürü" nasıl yorumlarsınız?

Yani; "burada ne anlatmak isteniyor?…

Şimdi…

Gel de söylenme!…

***

Talim Terbiye Kurulu; "kimin nam-ı hesabına" faaliyet gösteriyor..

Bir de pişkinlik var..

Neymiş..

"Biz sorumlu değiliz, ama yine özür dileriz.?!"

Vay be…

20'ye yakın kişi olunacak..

O kitap, "incelenecek, gözden geçirilecek?"

Ama görülmeyecek..

Ve burda; "biz sorumlu değiliz" denilecek…

Hadi ordan…

Der demez insan; "kör müsünüz be kardeşim" der…

Tabi; "işin arka bahçesinde" durum ne bilemiyorum..

Ama, yılların anlattıklarıyla duruma bakılırsa…

İşin ucu; "ranta" dayanmaktadır…

***

Neyse ki, rezilliği gören bir öğretmen!..

Bakanlığa soruyor; "bu işaret ne anlama geliyor" diye!…

Sormasın mı?

Yarın öğrenci soracak..

Hocam bu "nah" işareti ne anlama geliyor...

Evet, rezilliği öğretmenin bu sorusu üzerine Bakanlık farkına varıyor…

Çözüme bakın…

Dağıtılan 1.5 Milyon kitap alınan karar…

Kitapları toplayın..

O sayfayı "yırtın", kitapları öyle dağıtın…

Yok daha neler?

Bilemiyorum o kitap "top yekün" incelenirse!..

Daha ne "iğrençlikler" çıkar…

Eee her yıl; "kitap dağıtımında da" iğrençlikler yaşanıyor..

İhale..

İhaleyi alan firma..

Ve kitapların taşınma hali…

Tabi ki depolarda çürüyen; milyonlarca kitap!…

***

Gel gelelim okul servislerine..

Tam bir muamma..

Tıpkı, Milli Eğitim Müfredetı gibi…

Bilinmez bir denklem…

İzmir'de okul servisinde unutulan 3 Yaşındaki Alperen'in "hazin ölümü.."

Ki benim açımdan "cinayettir.."

Çünkü o çocuk, "serviste" unutuluyor..

Ve "havasızlıktan" boğuluyor..

Diğer vaka..

İstanbul'da "okul taşıma" ihalesindeki mafya hesaplaşması..

Bir ölü..

Çok sayıda yaralı…

***

Diyeceksiniz ki!…

Bu iki vaka yaşanmamış olsaydı..

Bugün..

Hiç bir şekilde; "okul servislerindeki" rant oluşumu; konuşulmazdı..

Tartışma mevzusu edilmezdi..

Doğru..

Ama ne var ki; "biz buradan yıllardır" söyleyip duruyoruz..

Çok kirli bir çark dönüyor..

Ki geçmişte benzer vakalar, vuku bulmasına rağmen…

Evet, bu çarkta milyonlar "havada" uçuşuyor..

Servis firması..

Okul idaresi..

Okul Aile Birliği..

İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü; "koordinasyonu" içerisinde!..

Karşılıklı; "menfaat" ilişkisi!…

***

Aslında…

Temel sıkıntı, "Okul servislerinin" yönetmeliğinde..

Ya da mevzuatında..

Veyahutta, Bakanlığın belirlediği "şartlarda" değil…

Sıkıntı…

Yine "iyi ve kaliteli" eğitim, algısıyla gelişen bir hadise..

Şöyle ki…

Bir çok veli, "çocuğunun iyi okulda" okuması için çaba sarf ediyor..

Mahalleye yakın..

Eve yakın..

Ya da uzak, durumuna bakmıyor…

Düşüncesi; "nasıl olsa servis var?…"

Beri yanda..

Bakanlığın…

İl Milli Eğitim Müdürlüğünün, "mahalle okulu" zorunluluğunu kimse takmıyor..

Veli bir şekilde; "yolunu" bulup, çocuğunu istediği okula gönderiyor…

Nüfusunu alıyor..

Kaydını alıyor..

İkametgahını "hileli şekilde" değiştiriyor…

Ki özel okullar da...

Hal böyle olunca da…

Okul servislerine "ihtiyaç" beklenenin üzerinde oluyor…

***

Raiş derseniz..

Öğrenci başına ödenecek; "taşıma" ücreti!..

Hak getire..

Kim ne kadar isterse, kim ne raiş belirlerse o!…

Sorgusuz sualsiz…

Kimse..

16 kişilik öğrenci servisine; 25 kişi bindirilmiş..

Servisin şoförü..

Servisin hijyenik durumu..

Servis aracının yaş durumu..

Güzergah..

Kamera…

Hostes gibi daha sayabileceğimiz "kriterlere" bakan yok!..

Velhasıl…

Gelişen..

Gelişmekte olan hiç bir dünya ülkesinde; "böylesi bir keyfiyet rantı" yok?

Ama bizde; "balık baştan kokar misali!.."

Sistem; "milli" kriterler üzerine değil..

Sistem; "çıkar" kriterleri üzerine kurgulandığı için; "vaziyet" bu!…

***

Söz..

Okul servislerinde açılmışken biraz daha açalım..

Özellikle; "Taşımalı" eğitim sistemi…

Kırsaldan, "merkezi" okula, öğrenci taşıma…

Doğrusu..

Buradaki "çıkar-rant" oluşumu, diğer servislerin çok daha üstünde..

Çünkü, burada "tekelleşme" var...

Çünkü burada, "siyasi ve atanmış" konseptinde; "ihale peşkeşi" var…

Diyarbakır..

Her yıl aynı mevzuuyla çalkalanıyor..

Silahlı çatışmalardan tutun da, protesto gösterilerine..

Boykot..

Öğrenci taşımama direnci!…

Anlayacağınız…

Okul servis işi de..

Tıpkı Milli Eğitim Müfredatı gibi; "hayli derinlik" arz etmektedir..

Onun için de; çözüm "işin derinine" inebilmektir..

Ki bu da; "mafya düzenini" yıkma gibidir..

Ama, kim yıkabilir ki?

Evet, "Eğitim'e eğitim şart…!"