EMITT FUARI VE DİYARBAKIR!

Özürle,

Söze başlarsak, dün sizinle sohbet yapamadık.

Daha doğrusu,

16. Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’ndan izlenimleri aktaramadık.

Neden derseniz;

Yoğunluk, zaman ve İstanbul’u her yönüyle esir alan ‘Sibirya soğukları’ duruma müsebbip oldu.

Ama yayın kuruluşu olarak haber, resim ve görüntü ulaştırma anlamında, size mahrumiyet yaşatmadık.

Dün,

EMITT fuarının, ikinci günüydü.

Bu nedenle; dün ve önceki gün, yani açılışın yapıldığı günle birlikte, neler yaşadık, neleri konuştuk?

Pek tabi ki; ‘Diyarbakır’ın fuardaki aksiyonun?’ ayrıntılarını, hasbi hal edelim.

İstanbul’daki elverişsiz hava koşullarına rağmen.

Ve henüz vatandaşa açılmamasına rağmen (bugün açılıyor), İstanbul’un demiyorum, Türkiye’nin de değil.

Dünya’nın;

Turizm ve Kültürel değerlerini buluşturma noktasında, ‘nabızlar’ burada atıldı.

Beylikdüzü’ndeki;

TUYAP Fuar merkezi tabir yerindeyse, ‘Turizmin birleştirici ve davetkâr gücü yerli ve yabancı turizm profesyonelleriyle birlikte, ‘kentlerin’ kültürel zenginliğini de; buluşturdu.

Öncelikle;

İfade edebilirim ki, ‘kentsel’ düzeyde değil, ama ülke düzeyinde, Türkiye artık kültürün, sanatın, değerlerin ve tabiî ki inancın ve medeni hayat nizamı acısından ‘ayağa kalktığını’ söyleyebilirim.

Daha açık bir ifadeyle;

Türkiye ‘artık hasta ve yorgun, pısırık değil’, koşan, sağlam ve maharetli becerileriyle, ‘gıpta’ edilen bir ülke.

EMITT Fuarında,

Bu fikre kesin kanat getirme anlamında, iki hadiseye şahit oldum.

Birincisi;

Doğayla içice yaşam imkânı sunan Büyük Abant Oteli’nin standındaki hareketlilik ve kurulan diyaloglar.

Ve Bulgaristan, Azerbaycan ve Tayland ve Mısır ülkelerini öne çıkaran stantlardaki, ‘acente’ işbirliklerindeki samimiyet.

Bir başka;

Coşku ve duygu değerine kutsiyet kazandıran, ‘barış’ dilinin ortak payda olması.

Farklı renkler, diller ve inançlar vaki ise de, ortak payda dediğim gibi ‘barış’ dili ve diyalogun engelleri aşan örülen duvarları yıkan, en büyük güç olduğu gerçeğinin idrak edilişi.

Derler ya,

‘Her şey’ güzel diye!

Ülke adına; ‘güzelliklerin’ paylaşılarak sunulması, yaşatılması gururlandırdığı gibi, yarınlar için de farklı umutlar vaat ediyor.

DİYARBAKIR’IN FUARDA ESEN RÜZGÂRI!

Evet,

TUYAP Fuar Merkezinden Türkiye’nin resmi böyle.

Peki,

Diyeceksiniz ki, Diyarbakır ‘ne âlemde’ ya da, bizim şehrin oradan yansıyan, görüntüsü nasıl?

Detaya girmeyeceğim.

Bilahare, özelliklende eksik gördüklerim ve olmasını arzuladıklarımı, size aktaracağım.

Ama bugün için;

Sadece iki günde esen rüzgâr ve bu esintide bizim hissettiklerimizi, özetleyeceğim.

Öncelikle;

Diyarbakır standı geçtiğimiz yıla göre ‘daha kapsamlı’ ve geniş imiş!

Bir önceki yıl gelip görenler ifade ediyor.

Dizayn,

‘eeeh’ denilecek düzeyde diyebilirim.

Tarihi Diyarbakır Surları ‘motif’ olarak kullanılmış.

Dört tarafı açık bir alan.

153 metrekarelik bir stantta, tanıtımı yapılıyor.

Stantta;

Kibele Kadın Kooperatifine ait ‘el dokuması ipek puşiler.

Tanrıkulu Bakırcılıktan, Diyarbakır’a özgü imal ettiği bakır işlemeler.

Nujen Çiniciğin, ‘tasarımları’.

.Ve son yıllarda,

Diyarbakır standının hemen karşısında olan Van standında sergilenen ‘Van kahvaltısının’ pabucunu dama atan, Mustafa’nın kahvaltı dünyası.

Diyarbakır Ekmek Fırını’nda imal edilen ünlü Diyarbakır çöreği.

Diyarbakır kadayıfı.

Kibele Kadın Kooperatifinin ballı lokumlu kurabiyesi...

Hayatın Lezzet Durağı’nın,

Diyarbakır’ın mutfağına has ‘kibe mumbar, içli köfte, güveç, ayvalı kavurma, duvaklı pilav, kaburga dolmasıyla sergiledi ziyafet.

Bunlar,

Bir lezzet durağı olarak, stantta ziyaretçilere sunuluyor.

Bir de;

Diyarbakır Valiliği,

Diyarbakır Büyükşehir,

İl Turizm Müdürlüğü,

Karacadağ Kalkınma Ajansı

Ve Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası destekli hazırlanan ‘Diyarbakır’ı tanıtan materyaller’ poşetler dolusu, hediye ediliyor.

Diyarbakır’ın,

Müziğini ve halk oyunlarına ilişkin kültürünü de, Bedri Ayseli, Ali Aktaş ve Dilek Alpaslan kendi alanlarında, ‘Türkçe ve Kürtçe’ şarkı ve türküleri seslendirerek, doyumsuz bir ortam yaratıyorlar.

Halk oyunlarını da,

Dicle Üniversitesi Halk Oyunları ekibi, sunuyor.

Ev sahipliği noktasında ise,

Ziyaretçileri İl Valisi Mustafa Toprak’ın ‘Valiler’ toplantısı nedeniyle katılamayınca, Yardımcısı Mustafa Can o misyonu yerine getiriyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir.

Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş,

Diyarbakır Ticaret Odası Başkanı Remzi Can ve yönetim kurulu üyeleri.

Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri İlhan Karakoyun,

Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tevfik Arıtürk,

DESOB,

Diyarbakır Ticaret Borsası,

Diyarbakır Kültür ve Turizm Tanıtma Derneği temsilcileri,

Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Daire Başkanı Muharrem Cebe ve Turizm Koordinatörü Metin Özçelik ağırlıyor.

Benim de,

Aralarında bulunduğum yerel ve ulusaldan çok sayıda gazeteci meslektaşta aynı görevi ifa ederek, katkı sunuyor.

Hem, haber ve yorumlarıyla ortamı okuyucu ve izleyicilerine aktarıyorlar, hem de gelen-giden ziyaretçilerle diyalog kurup, Diyarbakır’ın geçmiş yıllarını anıyorlar.

Anlayacağınız,

Diyarbakır stanttı kısm-i anlamda’ hareketli ve barışçıl bir hava estiriyor, Fuar’ın atmosferine.

Farklı kültürler de,

Fuarın atmosferinde esiyor ise de dediğim gibi ‘kentler’ arasındaki barışçıl paylaşımı diyebilirim ki, Diyarbakır sahneye koyuyor.

Çünkü,

Gerek birinci gün ve gerekse de dün, Diyarbakır heyeti tabir yerindeyse ‘komu-küflet’ hep birlikte,  Şehir stantlarını gezmeleri oldu.

Tabi Baydemir’in büyüleyici özellik ve siyasi anlamda yarattı intiba, ‘büyük’ alaka görüyor.

Her gittiğiz standa harbi yerindeyse el üstünde.

Mesela.

Bursa’da Hacivat-Karagöz gösterisi.

Giresun, Van, Bingöl, Hasankeyf, Fethiye, Erzincan, Şanlıurfa, Sinop, Samsun, Burdur, Erzurum, Elazığ, Bitlis gibi Türkiye’nin dört bir yanından gelen stant gezildi.

Diyarbakır’ı tanıtan materyaller hediye olarak sunulurken, onlardan gelen ikramlarda geri çevrilmiyor.

Hatta bir ara,

Espri mahiyetinde Başkan Demirbaş’la Baydemir’e takılıyoruz.

‘Enva-i gıda içerikli ikramları tercih yapmadan tüketiyorsun, arıza bir durum yaratmasın.’

Gülümsüyor.

Misafir ikramdan kaçamaz…

Bu arada,

Fuara katılan tur operatörlerini ve seyahat acentelerini ziyaret eden Vali yardımcısı Can ve Baydemir ile heyet üyeleri karışık operatörleri Diyarbakır Galasına davet ederken,  Diyarbakır’ın GAP Bölgesi tur programlarına daha fazla dâhil edilmesi konusunda talepte bulundu.

Bir önemli ziyaret de,

Standa dün akşam saatlerine doğru, Filistin Turizm Bakanı Dr. Khulod Daibis, Filistin Büyükelçisi Nabil Marouf, Büyükelçilik Kültür Müsteşarı Nabeel Al Sarraj ziyarette bulundu.

Özelikle,

Baydemir’le olan sıcak diyalog dikkat çekti.

Daibis, Baydemir’in 2007 tarihinde ziyaret ettiği Kudüs Eriha Belediye Başkanı Hassan Seyid El Hussein’le ortak dost olduklarını belirterek selamlarını iletti.

Baydemir, Bakan Daibis’i Diyarbakır’a davet ederek kenti tanıtan materyallerden hediye etti.

Daveti memnuniyetle kabul eden Daibis’e Vali Yardımcısı Can da ipek puşi ve bakır ürünlerden oluşan bir set hediye etti.

Akşam saatlerinde,

Fuar’ın kapalı salonunda, Diyarbakır Galası yapıldı.

Katılım düşüktü diyebilirim.

Bilahare sizle bunu derin bir şekilde konuşacağım.

Gala bitip,

Standa doğru giderken, Milletvekili Galip Ensarioğlu’yla yüz yüze geldik.

Uçağı Ankara’dan rötarlı kalkmış.

Özrünü beyan ederek, ancak gelebildim.

Sordum,

Peki diğer vekiller nerde, neden Diyarbakır böylesi tanıtım ortamında, ‘siyasi’ bir eksiklik ve sahipsizlik yaşıyor.

Cevap vermedi.

Ancak, Meclisin yoğun bir çalışma içersinde olduğunu, kendilerine Ankara’dan ayrılmamaları yönünde, talimat gelmiş.

Evet.

EMITT fuarında, 48 saat içersindeki ‘görülen’ bunlar.

Lakin biliyorum ki, sizlerin en çok ilgileneceği ‘görülenlerin’ görülmeyen yüzü ve perde arkası.

Onu da,

Kısmetse hafta içersinde hasbi hal edeceğiz.