ESED’İN KANLI İKTİDARI ÇÖKTÜ
Yıl 2011.. Ortadoğu’da organizeli estirilen Arap Baharı, Suriye’yi de içine aldı.. Ama bahar, felaket, tufan, fırtına ve yıkım, oldu!.. Özgürlük talebiyle başlayan halk hareketi, Baas Rejimi tarafından şiddetle bastırıldı.. 13 yıl süreyle iç çatışma ülkeyi kan gölüne çevirdi.. Vekâlet savaşlarıyla, üreyen örgütler!.. Beri yanda sözde barışçıl koalisyon ülkelerinin, sömürge anlayışlarını sürdürmesi.. Virane olan bir ülke oldu Suriye..
***
27 Kasım’da, Rejim karşıtı sivil hareket, birlik ve dirlik içerisinde bir kez daha baş kaldırdı!.. Ve o baş kaldırı, 10 gün içerisinde sonuç verdi!.. 61 yıllık Arap Sosyalist Baas Partisi ve rejimin son varisi olan Beşşar Esed'in kanlı iktidarını, çökertti!.. Suriye’nin özgürlüğü için yola çıkan gruplar, önce Halep, ardından İdlib derken, Hama ve Humus!.. Suriye'nin üç büyük kentini 72 saatte aldı, üstünlük kurdu.
***
Hedef Şam!.. Tek bir kurşun sıkılmadan desek yeridir.. Şam, 24 saat içerisinde, alındı.. Esed ise arkasına bakmadan Şam’dan kaçtı.. Peki Baas rejiminde neler yaşandı, ve bu son nasıl geldi?.. Tarih sayfalarını çevirirsek, karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor.. Baba Hafız Esed!…
***
1946’da Suriye Bağımsızlığını ilan etti.. Tıpkı, Orta Doğu'da birçok ülke gibi!.. “Tek sosyalist Arap ülkesi" kurulmasını destekleyen Baas Partisi, 1947'de Suriye'nin başkenti Şam'da kuruldu. Üç yıl sonra,, 1950’de Suriye'deki Arap Sosyalist Partisiyle birleşen parti, "Arap Sosyalist Baas Partisi" olarak siyasi varlığını sürdürmeye başladı…
***
Arap Sosyalist Baas Partisi, 1963'te darbe yaparak, iktidara geldi!?. Ülkenin yönetiminin ele geçirilmesinden sonra, genç yaşlardan itibaren partide faaliyet gösteren Beşşar Esed'in babası Hafız Esed, 1970'te parti içi darbeyle iktidara geldi.. Ve, 1971'de ülkenin devlet başkanı oldu Hafız Esed. Böylece Suriye’de baskıcı, faşizan, despot Baas rejiminin dönemi başladı..
***
Tarih sayfalarında kayıtlıdır.. Hama katliamı.. Hafız Esed'in kardeşi Rıfat Esed komutanlığındaki özel kuvvetler, 2 Şubat 1982'de ülkenin orta kesimindeki Hama ilindeki Müslüman Kardeşler Teşkilatının rejime karşı başlattığı ayaklanmayı bastırmak için şehri kuşattı. Dönemin rejim güçleri, önce havadan bombardımanda bulundu ardından, top atışlarıyla Hama’yı yerle bir etti.. 27 günde, toplu idamlar, kanlı baskınlar yapıldı. 30 bin sivil can verdi, alıkonan en az 17 bin sivilden haber alınamadı.
***
Humus'taki Tedmur (Palmira) Hapishanesine götürüldükleri düşünülen ve daha sonra haber alınmayan kişilerin aileleri, yakınlarının katledildiğini söyleyip durdu… Ki, SNHR'nin raporuna göre El-Asida, Es Sehhane, El-Kilayniyye, Ez Zenbak, El-Hayriyya ve El Başuriyye gibi semtler yoğun şekilde hedef alınırken, kent merkezinin yaklaşık üçte biri yerle bir oldu. Katliamda 88 cami, 3 kilise ve çok sayıda tarihi eser de tahrip edildi.
***
İsviçre Federal Savcılığı, 12 Mart'ta, eski Suriye Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Suriye ordusunun eski subaylarından Rıfat Esed hakkında Federal Ceza Mahkemesine savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlarla ilgili suç duyurusunda bulunulduğunu ve "savaş suçu ve insanlığa karşı suçlardan" yargılanacağını duyurmuştu.
***
Beşar Esed, 11 Eylül 1965'te doğdu.. 1988'de Şam Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu.. Suriye ordusunda göz doktoru olarak görev yaptı. 1992'de Londra'da, uzmanlık eğitimi aldı.. Babasının ardından ülkenin başına geçmesi beklenen ağabeyi Basil Esed'in 1994'te trafik kazası sonucu hayatını kaybetmesiyle Suriye'ye döndü. Askeri akademide eğitim aldı, babasının ölümüne kadar ülkenin yönetimine hazırlandı.
***
Hafız Esed 10 Haziran 2000'de öldü. Beşşar Esed yönetime geçmesi için, yaşının 40 olması gerekirdi.. Bunun için yasa değişikliğine gidildi.. Yaş zorunluluğu 34’e indirildi.. Ve Beşşar Esed, Devlet Başkanlığı referandumunda yüzde 97 oy alarak iktidara geldi. Esed aynı yıl, İngiltere'de tanıştığı Esma Ahras ile evlendi.
***
Esed’in iktidara gelmesinin ardından, Suriye'de başlayan, Şam Baharı olarak adlandırılan demokratikleşme, insan hakları ve ifade özgürlüğü alanlarında başlayan açılım dönemi Şubat 2001'de sona erdi.
Ülkede demokrasi ve reform talep eden çok sayıda muhalif, Ekim 2005'te "Şam Deklarasyonu"nu imzaladı. Ancak rejim, muhaliflerin ekseriyetini gözaltına alıp, cezaevine koydu. Kimi de ülkeyi terk etti.
***
Orta Doğu'daki Arap Baharı dalgasının Suriye'ye de sıçraması üzerine Dera'da başlayan gösteriler 16 Mart 2011'den itibaren ülke geneline yayıldı. Özgür ve demokratik bir Suriye talep eden halkı ülkenin barış ve istikrarını bozmayı amaçlayan teröristler olarak nitelendiren rejim, şiddet dozajını yükselterek, karşı çıktı. Böylece bir kez daha iç savaş patlak verdi.
***
2011'den bu yana yüz binlerce Suriyeli hayatını kaybetti, milyonlarca kişi yerinden, yurdundan, ülkesinden, toprağından oldu.. Esed, Suriye toplumunun taleplerine yanıt vermesi yönündeki çağrılara rağmen muhalefeti kriminalize etmekten ve ihanetle suçlamaktan vazgeçmedi. Hatırlarsak dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan şöyle seslenmişti; "Suriye konusunu bir dış mesele olarak, bir dış sorun olarak görmüyoruz. Suriye meselesi bizim bir iç meselemizdir."
***
2013'te Şam'da yaklaşık 2 bin destekçisine hitap ettiği konuşmada Esed, "Suriye'ye ihanet etmemiş olanlar" diye nitelediği kesimlerle diyaloğa açık olduğunu, "batı kuklası" ve "terörist" sözleriyle suçladığı muhaliflerle görüşmeye kapalı olduğunu bir kez daha burada deklare etti. Beşar Esed, "Biz efendilerle görüşürüz, kullarla değil…”
***
Rejimin, iç savaş boyunca çok sayıda insan hakları suçu işleyip, muhalifleri kaybetme, sürgün ve kimyasal silah kullanımı uluslararası insan hakları kuruluşlarının raporlarına yansıdı. Uluslararası insan hakları grupları, Suriye'de hükümete ait gözaltı merkezlerinde işkence ve yargısız infazların yaygın olduğunu defalarca not etti.
***
500 bin insanın ölümüne, ülkenin savaş öncesi 23 milyonluk nüfusunun yarısının yerinden edilmesine neden olan iç savaşta milyonlarca Suriyeli sınırı geçerek Ürdün, Türkiye, Irak ve Lübnan'a sığındı, bir kısmı da farklı şekillerde Avrupa'ya kaçtı. Macir oldular..
***
Rejim, Batı'nın ağır yaptırımlarına maruz kalmadı değil.. Bölge ülkeleri son dönemde Esed rejimiyle ilişkileri yeniden normalleştirmeye başladı. Arap Birliği geçen yıl Suriye'yi yeniden üyeliğe kabul ederken Suudi Arabistan mayısta 12 yılın ardından Suriye'ye ilk büyükelçisini atadı. Lakin, İran ve Rusya'nın desteğini alan rejim, normalleşme çağrılarına bu dönemde de yanıt vermedi…
***
Özellikle Ankara'nın Esed ile görüşmeye açık olduğu yönündeki çağrılar da görmezden gelindi. Esed, Ağustos 2023'te Sky News Arabia'ya verdiği mülakatta ise "Suriye'deki terörizm, Türkiye'de üretiliyor." şeklinde suçlamada bulundu. Beşşar Esed ayrıca iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için Türkiye'nin önüne bir dizi ön koşul çıkarmaya devam etti. Öyle ki, PKK/YPG’den medet umar hale geldi..
***
İşte, 61 yıl boyunca kendi ülkesine ve milletine enva-i insanlık dışı muamelede bulunan, Baas Rejimi ve Esed ailesinin saltanatı, Hey’etı Tahriri’ş Şam denilen HTŞ tarafından sonlandırıldı. HTŞ’nin Özgürlük Harekatı adı verdikleri operasyonla, muhalif güçleri dirildi.. 10 gün içerisinde Suriye’nin ekseriyetini kendi kontrolüne alarak, Suriye’yi kısmen özgürleştirdi.? Bakalım önümüzdeki zaman, bu özgürleşmeyi nasıl bir olgunluğa kavuşturacak, bekleyip göreceğiz.
***
GÜNÜN SÖZÜ…
Diktatörlerin ne kadar korkak olduklarını Esed bir kez daha tescil ettirdi!..