SURİYE’NİN JEOPOLİTİK YAPISI!…

Hızla değişiyor!.. Artık günlük rejim ve muhalif güçlerin kurdukları egemenlik alanlarına dair anlık harita çizimi yapar hale geldik..  Bir haftada, nerden nereye denilecek, fırtınaları canlı olarak, izliyoruz!..  Suriye’deki muhalif güçler..  Özellikle de, HTŞ!..   Esat rejimi..  Ki bağlı birlikler ve yapılar da dahil; olmak üzere bozguna uğramış vaziyette, geri çekiliyorlar!..  İlginç cansiparane bir direnç yok!..  Kaçış var… Ve de rejim güçlerinin terk-i diyar ettiği bölgelere ise sivillerin geri dönüşleri var!.. Bu da, muhalifleri güçlü kılıyor!..  Silah, cephane, mühimmat!..  Kendilerine özgü zaferler ilan eden, SMO-HTŞ ve diğer yapılar, durmuyor!..

***

Görüyoruz ki yönlerini, Suriye’nin aşağısına çevirdiler.. Yazıya son rötuşları yaparken haber geldi..  Hama muhalif güçlerin eline geçti.. Rejim ve birlikte hareket ettiği örgütler ise şehir dışına çekilmiş..  Stratejik yönde, Hama önemli bir şehir.. Nüfus yoğun.. Verimli araziler.. Denize ulaşım.. Şam’a çok yakın.. Hama’dan geçen M-5 yolu, Humus ve Şam’ı kıskaca alıyor.. Tabi ki, Halep ve İdlib’in de, Şam’la bağını kesiyor..  Rejim güçlerinin, kilit noktası.. Lazkiye’ye açılan bir kapı…

***

2011’deki iç savaşta Hama katliamlarla gündeme geldi.. Siviller katledildi.. Hama’nın adının katliamlarla özdeşleştiği asıl olaylar 1982’de cereyan etti.. Hafız Esed.. Müslüman Kardeşler’e karşı askeri operasyon yaptı.. 30 bin sivil öldürüldü.. 17 bin sivil de alıkonuldu.. Hala haber yok. Ki Hama virane edildi o tarihte…

***

Önümüzdeki günlerde çatışmalar çetin geçecek!.. Hızlı bir yayılmanın içerisine girilmesi.? Beri yanda rejim güçlerinin dirençsizliği? Bir çok soruyu da ikmal ediyor… Vaziyetin hikmeti nedir diye?.. Rusya ve İran’ın desteğinin olmaması, ya da düşük kalması bir faktör!.. Nedeni?.. Rusya, Ukrayna’da büyük bir baskı ve sıkıntı altında!.. İkinci bir savaş cephesi; zor!.. Yoksa nükleer silahtan, füzeden söz edip, tehditlerde bulunulmazdı!.. Yani, Rusya, geride.. Ama Lazkiye bölgesi için, hassas!..  Dokundurmaz, olası müdahaleye diş biler? Ki görüldü.. Halep’in aşağı bölgesine havadan bombalama yapma sınırlaması da; bunu mukabildi.. Kırmızı çizgim der gibi..

***

İran’a gelince!.. Kendi iç dağınıklığı.. Özellikle muhalif güçlerin yerelden aldığı destekle İran ciddi bir konsantrasyon kaybına uğradı!… Mevcut tablo şu gerçeği de ortaya koyuyor.. 9 yıl önce, muhaliflerin dağınık hale düşmesi.. Mevcut halin, aleyhlerine dönmesinin temel gerçeği şuydu.. Rejim güçlerinin güçlülüğü değildi.. Ya da İran’a bağlı milislerin aktifliği.. Rusya’nın hava gücünün tamamen saha hakimyetini elinde tutmasıydı.. Acımasızca, bomba yağdırmasıydı..

***

O günleri bi hatırlayalım.. 2015’te, Halep’te siviller nasıl katledildi.. 2016’da muhalifler de..

Şehrin sivil halkı da.. Zorunlu olarak, bölgeyi terk etti. Bugüne gelirsek güçler dengesi değişti.. İran iç kavgada.. Rusya Ukrayna savaşında.. Kesin olmamakla birlikte Rusya’nın yarım asırdır konuşlandığı, yer edinip, hatta bayrağını dalgalandırdığı, Tartus Limanından çekildiği, haberleri var..  Doğru ise iş ciddi? Ki, iç savaş süresi içerisinde elinde tuttuğu  Lazkiye bölgesinden de çekilmesi an meselesi olabilir.. Ama çok zor.. Rusya’nın sıcak sulara yayıldığı tek limandır!…

***

İran…  İç telaş, dış panikte.. İlk anda, Türkiye’yi hedef aldı.. Ama sonrasında, ibreyi çevirdi..  İşi, ABD ve siyonistlere, yükledi.. Akabinde, İran Dışişleri Bakanı Abbas Irakçi, önce Şam’a ardından, da Ankara’ya geldi… Mevkidaşı Hakan Fidan’la görüştü.. Fidan’ın şu ifadesi önemliydi.. Altı çizili.. Suriye’deki olayları bir dış müdahale ile açıklamaya çalışmak yanlış.. Ne demek bu.. Ey İran.. Ey Rusya.. Ey iç ve dış siyasi güçler.. “Bizim müdahilimiz yok..”

***

Gelişmelerin Ankara’daki yansımasına gelince!.. Memnun.. Sevinçli.. Ama ihtiyatlı bir tutum içerisinde.. 9 yılın baskısı, kısm-i olarak kalktı.. Suriye’den gelen sığınmacı yok..

İç çatışmaya rağmen.. Var olan, geri dönüşler.. O gün 5 milyon gelmişti..  Şimdi, Halep muhaliflerin eline geçince, grup grup aileler geri dönüyor.. Mülteci konusunda, nefes alıp, rahatlayacak!.. Moral üstünlüğü de.. Hama.Tel Rıfat.. Menbiç.. Buralara dair son gelişmeler farklı bir siyasi çekişme yaratır.. Özellikle, PKK/YPG..

***

Gelen bilgilere göre.. Münbiç'in batısındaki sahaları kaybeden PKK/YPG, yeni bir pozisyon alıyor.. Rakka’nın Tabka ilçesindeki barajdan başlayan, Fırat Nehri'nin güneyinde bulunan baraj gölünün batısı da risk altında.. Rejim güçleri çekildi, kısmi kontrol örgütte!.. Bağlantı koridoru oluşturmaya çalışıyor…

***

Takviye güçlerini bu alana çekti..  Tabka, Dibsi Afnan, Meskene ve Hafsah bölgelerinden, Münbiç'e ulaşabilecek, ikmal hatları kuruyor.. Nitekim, Münbiç'in güneyindeki Hafsah bölgesini kontrol eden SMO güçleriyle önceki gün, sıcak temasa girdi.. Buradaki ana hedef, nehrin iki tarafındaki bölgede, alternatif güzergah oluşturmak.. 

 

***

Evet, Suriye’nin jeopolitik yapısındaki değişkenlik hal-i hazırda, Türkiye’nin lehine, işlem görüyor.. İşin özü şu.. Suriye sahasında bütün sözler, kararlar, yapılar, çizimler, stratejiler masadan önce, sahada söylenip ikmal ediliyor.. Sahada güçlüyseniz, masada da güçlüsünüz.. Yoksa; lafınız da, masadaki varlığınız da lakırtıdan öteye geçmez..!

***

Bakalım, önümüzdeki günlerde Astana zirvesi olacak?.. Türkiye.. İran.. Rusya.. Yeni bir format çekilecek masadaki mevzulara!.. Kimin eli güçlü ise o konuşur.. Duayen siyasetçinin dediği gibi.. Fidan bu kez salt bir Dışişleri Bakanı olarak masada olmayacak.. Tezlerini uygulatan uyarılarını yapan.. Karşılığını isteyen.. Haklılığına tescil isteyecek… Velhasıl; Suriye’nin yarınları için kartlar yeniden dağıtılacak..

***

Peki, Esat’a ne olur?.. Bu saatten sonra Esed rejimi askeri olarak hayatta kalsa dahi, nafileden ibaret olmaz. Velev ki savaşı kazansa bile.. Küçük nüfuslu ve daha kolay kontrol edilebilir bir 2011 Suriye’sine geri dönmesi de mümkün değil... Esed rejimi ya yeni gerçekliği kabul edecek.? Yani, ciddi bir siyasi süreç yürütmeye yönelecek.. Ya da mevcut maksimalist pozisyonunda ısrar edip, kaderini yabancı ülkelere teslim edecek… Hüküm ferman, ele bırakılacak…

***

Bunda Rusya ve İran’ın pozisyonlarının yanı sıra, ocak ayında görevi devralacak seçilmiş ABD başkanı Donald Trump’a bırakacak… Lakin Esed rejimi ne karar verirse versin, iki süreçte de Türkiye'nin en etkin aktör olması kaçınılmaz olduğu gibi gözardı edilemezdir.. Ne varsa komşuda var!...

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Sahadaki varlığın, mevcut gücün etkisiyle ölçülür!…