EY İNSANLIK SEN Bİ DE HELE BAKALIM?…
Sen ki, hiç kimseye keyfi olarak, zulüm yapmaz, baskı kurmaz, malından, mülkünden, toprağından etmezdin?..
Sen ki, hiç kimseye, onur, şeref ve haysiyet kırıcı muamelede bulunmaz, işkence etmez, zalimane tutum içerisine girmezdin?…
Sen ki, hiç kimseye gayri ahlaki, insanlık dışı, hakkı, hukuku, adaleti, eşitsizliği reva görmez, yaşam kutsallığından mahrum etmezdin?
Sen ki, hiç kimseye, insanın yaşam hakkını, hürriyetini ve emniyetini, galebe çaldırmaz, öldürmeye ve öldürtmeye, rıza göstermezdin?.
Sen ki, hiç kimseye ve zümreye, bebek, çocuk, kadın, yaşlı, genç ve sivil halka yönelik, katliam yapmasına, katledilmelerine, göz yummazdın?..
***
Ey insanlık sen bi de hele bakalım..
Sen ki, hiç kimseye, yer yüzünün melekleri olan, kundaktaki bebeğe kurşun sıkmasına, üzerine bomba yağdırmasına, hastaneyi, okulu, camiyi yerle bir etmesine, izin vermezdin?..
Sen ki, hiç kimseye açlığı, sefaleti, yoksulluğu, çaresizliği, toprağından, yurdundan, ülkesinden zorla atılmasına, mahrum edilmesine, kader diye bakmazdın?..
Sen ki, hiç kimseye, vicdani, insani, rahmani, maddi ve manevi zenginliği çok görmez, ulusal ve uluslararası adaleti, tüm toplumlar için ister ve kazanımlarına öncü olurdun?..
Sen ki, hiç kimseye keyfiyet içerisinde, vatanını, toprağını, yaşadığı ülkeyi, şehri, evi zindana çevirmez, soykırıma uğratmaya yönelik, saldırıları, ablukaları, kabul etmez idin…
***
Ey insanlık sen bi de hele bakalım..
Sen ki, tüm bu ulvi vasıflara sahip iken ve tüm bunlara karşı işlenen en sıradan suçlar bile bir insanlık suçu olarak kabul ederken, bilirken, bildirirken ne oldu sana, siyonist İsrail’in zalimliğine ve zulmüne, sükut kesildin?…
***
De hele insanlık.. Bugün, 25’inci günü geride bırakıyoruz ve halen Filistin’de, Gazze’de insanlık suçu işleniyor?. Bebekler katlediliyor, insanlığa karşı soykırım yapılıyor.. Ve sen tüm muhtevanla boş laflar hanesinde, kifayetsizsin!?..
***
Ya iki milyarı aşkın nüfusa sahip, İslam dünyası.. Ey müslümanlar.. Siz ki, küfre karşı savaş imanı etmiş, ümmetsiniz!.. Size ne oluyor böyle; siyonizme ve İsrail’in müslümanlara yönelik bu soykırımına, ırak kalıyorsunuz..
Ölü toprağı serpilmiş gibisiniz… Bu gaflet ve delalet uykusundan ne zaman uyanacaksınız!.. İlla ki, İsrafil Aleyhisselam’ın Sur’a üflemesi mi, gerekir!.. Ancak öyle mi uyanacaksınız?..
***
Ey batı!.. Hani medeniydin. Hani hümanisttin.. Hani demokrasinin beşiğiydin.. Hani insan haklarının öncüsüydün. Hani eşitliğin, özgürlüğün, bağımsızlığın ve hürriyetin savunucusuydun!…
Ne oldu?..
Yoksa “küfür tek millettir” gerçeğiyle, maskeniz mü düştü?.. Siz dün de, öyle idiniz.. Bugün de öylesiniz.? Ki yarın da öyle olursunuz.. Ruh hanenizin medeniyeti, tek dişi kalmış canavardır?.. Zira tekmili, siyonizmden alıyorsunuz!..
***
Sözün özü!.. Küfür dünyasının eli silahlı terör devleti İsrail’in, zulmü bugün değil, asırlardır süre gelendir.. Ve son da olmayacak.. Bebekleri öldürmesi.. Kadın, yaşlı, genç dinlemeyerek sivil halkı katletmesi de, ilk değil, son da olmayacak… Gazze’deki vahşette öyle..
***
Ama şu bir gerçektir… Ki yaşananlar insanlığı, insani değerleri ve insanlığın geleceğini ne yazık ki yerle yeksan etti… Trajik bir şekilde; diri ölüler haline getirdi?!.. Nokta!…
***
FİLİSTİN MİTİNGİ VE VERİLEN MESAJ..
"Büyük Filistin Mitingi" küresel duyarsızlığın had safhaya ulaştığı bir zaman diliminde gerçekleşmesi önem arz edici olduğu gibi, tarihidir de… Bir buçuk milyon insan, İsrail'i ve arkasındaki Batı Bloku'nu protesto etmek için ordaydı..
***
Alana "Hepimiz Filistinliyiz" yazılı bantlar ve farklı dillerde yazılan "Katliam bitsin, çocuklar ölmesin" pankartlarıyla oluşan insan seli, öyle inanıyorum ki, 2 milyar Müslümanın sesi oldu.. Cumhurbaşkanı Erdoğan da, “İsrail’in soykırımına” tepki gösterip, sokağa inen, ilk lider oldu..
***
İsrail'i "savaş suçlusu" ilan etti ve bunun için hazırlıklara başladıklarını belirten Erdoğan, insanlık suçuna ve girişilen savaş suçuna sesini çıkarmayan, dahası destekleyen Batı Bloku'nun “kirli ve karanlık” hesaplarına da, dikkat çekti…
***
Şöyle “dedi; Amerika'sıyla, Avrupa'sıyla Batı'dan bahsediyorum. Gazze'deki katliamın en büyük sorumlusu işte bu Batı'dır. Gazze'de yaşanan katliam topyekûn Batı'nın eseridir. Herkes biliyor ki İsrail bölgede sadece günü geldiğinde feda edilecek bir piyondur."
***
Batı’nın, Türkiye’ye ilişkin sergilediği sinsi ve kirli planlarına sözü getiren Erdoğan, milyonlara şöyle haykırdı…
"İsrail onlara rağmen adım atamaz. Batı kendi elini kirletmeden kimi zaman para ile satın alarak araç kullanmayı sever. Biz bunları iyi tanırız. Hiçbir oyunun sonsuza kadar sürmeyeceği gibi Batı'nın bu kirli taktiği de artık deşifre olmuştur. Biz Irak ve Suriye'de karşımıza çıkarılanların gerisinde kimlerin olduğunu çok iyi biliyoruz. Arkasında Amerika ve İsrail var. Para ise para, silah ise silah. Bunlar veriyorlar."
***
Yaşananların Batı tarafından hızla “din çatışmasına” doğru sürüklendiğine dikkat çeken Erdoğan, şu uyarıyı yaptı.. "Biz burada sadece Gazze'de yaşanan katliamı telin etmekle kalmıyoruz, onunla birlikte kendi istiklalimizin ve istikbalimizin de müdafaasını yapıyoruz. (...) Ey Batı size sesleniyorum; siz yeniden bir hilal-haçlı mücadelesi mi estirmek istiyorsunuz? Eğer böyle bir gayretin içerisinde iseniz biliniz ki bu millet ölmedi, dimdik ayakta."
***
BU SALDIRI ÇOK YANLIŞ!..
Diyarbakır’da bir AVM’nin girişinde, İsrail’in zulmüne karşı boykot listesinde olan, Starbucks kahve zinciri şubesine, taşlı, sopalı saldırı yapıldı!.. İşyerine zarar verildi?.. Neyse ki, saldırıya çalışanlar karşılık vermemiş.. İşletmeci, “cana geleceğine mala gelsin” demiş ve geri çekilmiş?..
***
Bu saldırı doğru bir hareket ve tepki değil.. Hele ki, işletmecisi yerli ve Diyarbakırlı bir esnaf iken!? Hele ki, çalışanları da bu şehrin evlatları iken.. Kaldı ki, Diyarbakır’da tek bir siyonist yoktur… Kaldı ki, boykot etmek var iken!..
***
Ki bu boykot haklı bir boyut.. Ki bu tepkiler haklı tepkiler… İsrail’e küfür sistemine tepki yeri göğü inletmeli diyoruz!?.. O kahveyi içmeme gibi bir nefis sahibi olunmaz mı? Oradan hiç bir ürün almamak gibi?.. Daha demokratik, daha çağdaş, daha etkileyici olmaz mı?.. Ki, sayısız alternatif insani eylem var?
***
Gazze’de yaşanan vahşete yönelik verilebilecek en vahim, etki ve tepkinin doğuracağı en büyük nefreti körükleyen yanlışın, ikmalidir “bizi bize hasım edecek adımların atılması?” İşi şiddet boyutuna, vandalizme taşımak; “haklı tepkiye gölge düşürmekten öteye gitmez mi?”… Ki “nefret suçunu” alenen işlemekle eşdeğer noktasına, davayı getirmek de neyin nesi?.. Ben akıl erdiremedim, erdiren varsa beri gelsin?..
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Refahı da, huzuru da, barışı da istikrarı da sağlayacak olan sensin; el değil!..