GELİN BİR OLALIM!…
Merhaba…
Yeniden birlikteyiz…
Bugün itibariyle, "yazı mesaimiz de" başladı..
Vaziyet…
Ülkenin "hal-i pür melali"
Ve yaşanan hadiseler zinciri…
Ne hazindir ki; "kahredici" bir serüvende…
Seyri; yakıcı ve yok edici…
***
Bir tarafta FETÖ..
Diğer tarafta PKK..
Beri yanda DAEŞ...
Ve tabi ki uvertür mahiyetli diğer örgütler…
Hal-i hazırda hepsi yekûn şekilde…
15 Temmuz'un "başarısız" aklın kontrolünde yeni
görevler üstlenmeye başladı…
Yeni bir konsept geliştirerek; "terörü" tırmandırıyorlar..
Hedef; "darbe girişiminde" becerilemeyen
"iç savaşı" tez elden ikmale getirmek…
Ateş körükleniyor...
***
Bakınız!
15 Temmuz gecesinden hemen sonra…
PKK…
Tüm hışmıyla "devreye" sokularak eylemler
başlatıldı..
Diyarbakır. Van.. Elazığ.. Bingöl.. Mardin.. Siirt..
Sivil.. Polis… Asker..
Çoluk çocuk.
Kadın
ayırmaksızın!
"Bomba yüklü" araçlarla saldırılarda bulundu.
40 günün bilançosu; ürkütücü..
70 insan hayatını kaybetti…
Yüzlerce de yaralı..
***
***
İşte son vahşet..
Gaziantep'teki, "kına gecesi"…
Kanlı, vahşi bir katliama; dönüştürüldü düğün evi…
Canlı bomba saldırısı…
50'nin üzerinde sivil şehit, onlarca da yaralı var…
Ölenlere Allah’tan rahmet..
Yaralılara acil şifalar dilerken…
Saldırıyı net okumalıyız..
Saldırının faili hangi örgüt olursa olsun…
DAEŞ mi?
Ya da bir başka "ısmarlama" örgüt mü?
Hiç önemli değil…
***
Çünkü hakikat şudur ki;
Hadiseler…
Ve zamanın bize tefsiriyle; "hepsi" bir
merkezin komutasında…
O'nun emir-komutasında; "işlev" görmekte…
Bu kesimde herkesin malumudur..
Emperyalizm…
15 Temmuz gecesi gördük…
Tek hedef Ortadoğu'da, güçlü, istikrarlı, büyüyen bir
Türkiye'nin "istemezliğidir?"
İşte bu "istemezliğin" kurgusu da; "iç
savaştır"
***
Ölenlere bakın…
Hepsi Güneydoğu illerinden göç eden aileler…
Yani Kürtler…
Ve bu bombalı saldırı belki ilk kezdir…
Bir düğün evi; "hedef" seçilerek
gerçekleştiriyor.
Çoluk çocuk. Kadın.
2 Yaşından, 17 yaşına.
Yaşlısı..
Paramparça olmuş vücutlar…
Masum siviller…
***
İşte bunun tek ifadesi vardır…
"Darbe" planıyla, başarılamayanı…
Kürtler üzerinden…
Kürtleri "sokağa" siyasal akımla yeniden
döktürüp; "etnik ve mezhepsel" çatışma yaratmak…
***
Evet…
Sinsi ve tehlikeli bir süreç işliyor…
Uyanık olunmalı…
Akıllı, sağduyulu ve itidal olmak lazım…
Böylesi günler…
Şeytani yapıların, "duygu" sömürüsüyle,
"akıl kilitlemesinin" yaratıldığı günlerdir…
Ki aklın devre dışı kaldığı ortamların hal-i vaziyeti;
"yanı başımızdaki" ülkelerden biliyoruz…
Bariz örneklerdir…
Irak. Suriye. Mısır. Tunus. Libya.
***
Aman ha!
Akla ihtiyacımız var.
İşte bu akıl; "bizi birbirimize"
kenetlendirmeli…
Nasıl ki, 15 Temmuz'da kenetlendik…
Ki, "şer" odaklar emellerine ulaşamadılar…
Başaramadılar…
Bu gün de, en acı günde de; "yekvücut
olmalıyız!"
İri ve diri olmalıyız…
Ve hassasiyetlerimizin ikmaliyle acıları
"paylaşmalıyız"
***
Beklentim… Ve umut ediyorum ki…
Hani bir söz var; "her şerde bir hayır var"
diye…
Kaosu planlayan…
İç savaşı hedefleyen…
Türkü, Kürde, Kürdü Türk’e…
Sünni’sini Alevi’sine…
Yani etnik ve mezhepsel "çatışma" yaratmak
isteyen; "alçaklara" karşı dik durmalıyız…
"El ele vermeliyiz/verelim…"
***
Hükümetin...
Öncelikle; "Üç günlük" milli yas ilan etmesi
gerekir…
Pek tabi ki, taziye de…
Ve cenaze namazlarında...
Cumhurbaşkanı Erdoğan dâhil olmak üzere…
Başbakan…
Tüm "siyasi parti" liderleri…
Toplumun "tüm katmanları"
Sağ-sol ayırmaksınız…
Küskünlükler, dargınlıklar bir tarafa bırakılarak yan
yana, omuz omuza, aynı safta "buluşması gerekiyor"
***
Böylesi bir "kenetlenme"
Böylesi bir bütünleşme…
Böylesi bir birliktelik…
Bilmeliyiz ki;
Ülkemize ve halklarımıza karşı "diş bileyen"
emperyalist alçaklara en tarihsel "cevap" olur…
Eğer bunu başarabilirsek…
İşte o zaman "Yeni Türkiye'nin" resmini vermiş
oluruz…
Yoksa "yaralarımız" her daim, kışkırtılarak
kanatılacaktır…
Tarih sayfalarında; "tekerrürü" kâmildir…
***