HANGİ AKILLA?
Soruyorum…
Ki çok kez sordum…
Ama…
Hala bir akıllı; "hangi akılla" bu işi yaptıklarını söylemedi…
Hangi işi mi?
Bismil Devlet Hastanesi'nin "yer tespiti!"
İnşa edildiği yer…
Faaliyete sokulan; bölgenin "tercihi" noktasında…
Detaya girmeyeceğim…
Ne imarı…
Ne mimari…
Ne de mühendislik noktası "tam bir" facia!…
***
Söyleyeceğim şu…
Hangi akılla?
Hangi gerekçeyle?
İki çırçır fabrikasının arasına; "koca bir hastane" inşa edildi izin verildi?
Edilmesine rıza gösterilir?
Başka yer mi yoktu?
Hastane; tozdan, pamuklu havadan geçilmiyor…
Dört bir taraf toz…
Ki hastayı hasta eden hastane…
Tepkiler..
Eleştiriler…
Serzenişler..
İlçe ahalisinden gelen "kimse yok mu" mesajları…
Halka reva mı?...
Ne diyorduk?
Sağlık…
Diyarbakır'da maalesef "Sağlıksız" işliyor…
Nitekim her gün bize gelen haberler maalesef haklı olduğumuzu gösteriyor.
Maalesef diyoruz, çünkü mesele “Sağlık.”
Keşke Sağlık Diyarbakır’da “Sağlıklı” işlese de biz haksız olsak.
***
UNUTULAN BİR YOL
Ha bir de…
Söz Bismil'den açılmışken…
Şu "yol rezilliği" nedir?
Eski Diyarbakır yolu…
Yeni yola dâhil edilmemiş…
Unutulmuş…
Karayolları 9. Bölge Müdürlüğü..
İlçe Belediyesi..
Hayırdır…
"Kış uykusunda mıydınız ki unutuldu?"
O yol; "kesik!"
Uyandıysanız…
Bir lütfedip ilgilenirseniz…
Malum; o güzergahta onlarca okul, esnaf ve yerleşim yeri var..
Unutulmuş yol; geçit vermiyor…
Ha gayret?
***
BİSMİL BELEDİYESİ!
Bismil'e devam edelim..
Kayyum!
Turgay Gülenç…
Kaymakam…
Faal biri…
Takdir edici hizmetleri bulunuyor..
İlçe halkıyla "entegre" olmuş…
Koşturuyor..
Projeler üretiyor..
İnsana dokunan bir sosyal belediyeciliği güdüyor…
Ki bir kaç kez burada "mevzu" etmiştim…
Örnek teşkil eden biri diye…
Ancak…
Son günlerde "yakışıksız" bazı duyumlar alıyorum…
Şaibeli…
Özellikle; "akçeli" işlerle alakalı…
Adrese teslim deniliyor…
***
Ne kadar doğru..
Ne kadar yalan, meçhuliyet içerisinde..
Ama bir söz var…
"Ateş olmayan yerde duman çıkmaz!"
Hele ki inceleme ve soruşturma vaki olmuşsa…
Bir “dur” çekmek lazım…
Gülenç "iddiaların" neresinde bilmiyorum?
Ki "dahil olmadığı" kanaatindeyim..
Lâkin ve ama da yok değil?
***
Gülenç'e tavsiyem…
Bu kadar takdir edici hizmetler yapılıyorken…
Ki, HDP'li üyeler bile; "teşekkür" ederken…
Birkaç tamahkârın…
Birkaç siyasinin..
Birkaç rantçının "menfaatine" kendini heba etme!
Politize olma…
Naçizane uyarımız..
Yoksa "vebalı ve hesabı ağır olur!"
Bilesiniz ki…
Belediyenin bir tek kuruş parası…
Yetimindir…
Öksüzündür…
Garibanındır…
İlçede yaşayan 7'den 70'e herkesindir!
***
GÜZELOĞLU'NA HAYRANIM!
Diyarbakır Valisi..
Hasan Basri Güzeloğlu..
Son günlerde hayli yoğun…
Koşturtuyor…
Gün…
Saat…
Dur durak bilmeden; geziyor…
İlçe…
Köy…
Mahalle bırakmadı gibi…
Bir günde iki ilçe…
En çok hayranlık çeken yanı da…
Samimiyeti…
Ve güler yüzlülüğü…
Muhtarlarla…
Kurum müdürleriyle…
Semt ahalisini bir çatı altında toplayıp; "istişarede" bulunması…
Sorunların yerli yerinde "belirlenip" çözüm üretilmesi!
Gerçekten, takdir görmekte…
***
Öyle ya…
Birçok muhtar…
Birçok vatandaş…
İşi için…
Sorunu dile getirmek için; gün değil…
Haftalar…
Hatta aylarca; "ilgili kurum" yetkilisine ulaşamıyor…
Zorluk çekiyor…
Ulaşsa bile; "git-gel…"
Ama şimdi…
Güzeloğlu…
Yerinde ve birebir muhatabıyla; "sorun çözücü…"
***
Tabi; Güzeloğlu faal olunca…
Der demez…
Himayesindekiler de; "aktifleşiyor?!"
Dile kolay…
Okul çağında; "öğrenime" kazandırmada…
Yüzde 48'den…
Bugün yüzde 100'lere ulaşıldı…
Bırakın, Türkiye ortalamasını…
AB'nin de üzerinde…
Demek ki; "istenilince oluyormuş?"
Yereller de örnek alsa!
***
İNCE'NİN İNCE DAVETİ!
Malum…
Muharrem İnce…
Kurultay öncesi…
Ki esnasında da…
Bir çıkış yaptı…
Her ne kadar, genel bir beyan içerse de…
Özünde…
Mesaj ki davetiye diyelim…
Dedi ki;
"Parti Başkanları mutlaka Cumhurbaşkanı adayı olmalı…
Kimse kaçamaz…
Kimse "ben aday" olmam diyemez!
Haksız değil…
Muhalefetseniz…
Hele ki, ana muhalefete bulunuyorsanız…
Ki, iktidar alternatifisiniz…
Yani "ülkeyi yönetmeye talipsiniz…" demek…
***
Tabi; İnce'nin bu "inceliğine" çok şey okutur…
Lâkin Kemal Bey için bu iş zor…
Öncelikle, söyledikleri var…
Kabulsüzlüğe dair, aksiyonel faaliyetleri bulunuyor…
Hatırlarsak!
16 Nisan'ı nasıl yerden yere vurmuştu?
Ne demişti?
İllegaldir..
Hükümsüzdür..
Bizim için yok hükmündedir!
Daha da ileriye giderek…
"Anayasa değişikliğini" tanımıyoruz!
Nitekim…
"Külliyeye bile gitmem…"
Sonra tıpış tıpış gittiyse de…
Anlayacağınız!
Kemal Bey "dereyi görmeden paçaları sıvama" misali…
Çok şey söylemişti…
Onun için; "maruzatı" var…
***
Diyeceksiniz ki!
Muhalefetteki en güçlü partinin başındaki zevat!
O aday olmayacaksa…
Yine "ithal adaya mı?" kalınacak.
O olsun…
Gerçi, "aday olsa…"
Ki seçilmez.
Diyelim ki, aday oldu seçildi!
Reislik makamına oturdu.
Külliye’ye de çıktı…
Eee…
Ne demişti?
"Biz Parlamenter sistemden yanayız!"
Unutacak mı?
Unutmaz…
Unutursa hatırlatırız…
Gerçi; "sisteme geri dönüşü" yıllar alır…
O zamana kadar da; "kim ölür, kim alır?"
***
Neyse!
Eğlendik…
Kemal Bey'in aday "olacağı" yok…
Ki kazanacağı hiç yok.
Yani, İnce'nin "inceliği" sonuç getirici değil.
Onun için.
Ya 6 ay sonrası "tüzük kurultayı"…
Ya da sene-i devriyeyi bekleyecek…