Kalleşçe saldırı
Öncelikle şu tespiti yapalım!
HDP mitingindeki; "kalleşçe" saldırı.
7 Haziran'a,
Demokratik gelişmeye,
İradeye.
En önemlisi de "yarının" barışına karşı; " girişilen" bir suikasttır.
***
Ve tabi ki;
Siyasilerin "kahrolası" dillerinin sertliğinin yarattığı; "hedef" oluşturma, gayretinin de bir sonucudur…
Ne yazık ki;
Kandan.
Gözyaşından.
Ölümden nemalanan "şer" yapıların ekmeğine, siyasilerin nasıl "yağ-bal" olduklarının da bir göstergesidir bu kalleşçe saldırı.
***
Fail kim.
Ya da kimler çıkacağı resmi soruşturma.
Eldeki; bulgular.
Görgü tanıkları.
Alınacak ifadelerle; "gün ışığına" çıkacak?
Onu zaman içerisinde göreceğiz.
Ama velâkin; doğrusu hiçte ümitli değilim "faillerin" ve arkalarındaki "karanlık oluşumun" ortaya çıkarılmasına.
***
Vaka faili meçhul değil.
Ama fail meçhul.
Bu saldırı; "tek hedefli" değil.
Çok amaçlıdır.
HDP üzerinden.
Vahim derecede; "toplumsal infial" yaratmak.
Yani yek vücut şekliyle; ülkeyi kaosa sürüklemek, 7 Haziran seçimlerini "sabote" etmektir.
***
Eğer ki.
Dün miting alanında; Sağduyu" hakimiyeti olmazsa idi.
Platformdan; "provokasyona" gelmeyin.
Miting alanı; "seri ve dikkatlice" terk ediyoruz.
Miting iptal edilmeseydi.
Peş peşe gelen patlamalar; "farklı" bir dille, değerlendirilseydi.
Maazallah.
***
İşte o zaman!
Çok büyük bir facia yaşanabilirdi.
Çünkü miting alanı tıka basa doluydu.
Yüz binlerce kişi.
Patlama.
Platforma 70 metre mesafede.
Ki ikinci patlama; 30 metre.
Yani bir ölçüde; "yüz bin" üzerinde toplanan HDP’lilerin ortasında peş peşe iki patlama yaşandı.
***
Çocukların.
Gençlerin.
Ve Kadınların yoğun olduğu bir bölge.
En küçük bir dalgalanma dahi onlarca kişinin "ezilmesine neden" olabilirdi.
Ki patlama esnasında ilk etapta yaşanan izdihamdan dolayı; "çok sayıda" kişi yaralandığı söyleniyor.
Kısacası büyük bir facia atlatılmış oldu.
***
Olay taze.
Hadisenin teferruatları; net değil.
Ama!
Kafamı kurcalayan ilk soru şu.
Sanırım; Emniyette.
Hükümet cenahı da.
Pek tabi ki, HDP'de bu durumu sorguluyor/sorgulayacaktır?
O bombalar miting alanına nasıl sokuldu.
Trafolar mı,
Çöp kutuları mı; "buralara" nasıl konuldu?
İrdelenmeli.
***
Bilindiği gibi!
Miting alanı; 24 saat önceden "güvenlik" çemberine alınır.
Ki miting düzenleyecek parti de; "bu alanda" çalışma yapar.
Ve alana alınan kesimlerde; "polis kontrolünden" geçer
Ama!
İdris Balüken'in iddiasına göre "böylesi bir işlem icra edilmemiş"
Yani güvenlik zafiyeti söz konusu.
Balüken bu zafiyete dikkat çekerek;
"Bu da bu provokatif eylemi gerçekleştirmek isteyenleri işini kolaylaştırdı."
***
Sonuç itibariyle.
Bu hain saldırı; "sinsice" kurgulanmıştır.
Ve toplumsal bir "cinnet" yaratma provokasyonudur.
Birilerine hizmet etmektedir.
Bu kalleşçe girişimin failleri ve planlayıcıları kim bilmiyorum.
Ama bildiğim şudur ki; gerilimden, kandan ve gözyaşından kimin çıkarı varsa; "ona hizmet etmiştir."
***
Nihayetinde.
İç ve dış düşmanları çok olan bir ülkeyiz.
Ayın meyanda; siyasi hasımlıkta çok.
Eee.
Üstadın ifadesiyle; "rantçısı çok olan" ülkenin provokatif hadiseleri de bol olur.
Ne yazık ki; hal-i vaziyet bu meyanda.
***
O'nun için.
Provokasyonlara "pür" dikkat olmalıyız.
Hele ki.
Kaos kimi mutlu eder,
Ülkedeki istikrarın ve barışın bozulması kimi sevindirir,
Kavga ortamı kimin ekmeğine yağ sürer, iyi düşünmeliyiz.
En önemlisi de.
Bir oy devşirme uğruna "kimlerin" insan hayatını önemsizleştirdiğini de; görmeliyiz.
Velhasıl; Düşmanlık tohumlarına uyanık olmalıyız.
***
Evet.
Dünün bilânçosu kesin olmamakla birlikte.
Hayatını kaybedenlerin sayısı iki.
Valilik iki diyor.
DTK 300'ün üzerinde yaralıdan bahsediyor.
Bu arada, ölü sayısının artmasından da endişe ediliyor.
Acımız büyük.
Duamız o ki; yeni acılar eklenmesin.
Buradan; Ölenlere Allah'tan rahmet diliyoruz.
Ailelerine.
Ve Diyarbakır halkına da "başımız sağ olsun" diyoruz.
***
SEÇİME 24 SAAT KALA
Ve
24 saat kala son durum!
7 Haziran seçimi.
Meclis'te nasıl bir aritmetik tablo çıkarır.
Dün; güne merhaba derken, bir okurum aradı.
Bu minvalde soru yöneltti.
Ömer abi.
Bir grup esnaf arkadaşız.
Tartışıyoruz.
Sizden de soralım.
Hangi parti; "kaç milletvekili" çıkabilir.
***
Yani.
Hal-i hazırda; Meclis'te temsilliyet alan partiler.
AK Parti.
CHP.
MHP.
Ve HDP olarak.
Baraj altı; "meselesi" konuşulmadan.
Nasıl bir aritmetik durum çıkar.
***
Soruya yanıt verirken.
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır'ın analizine vakıf oldum.
Bir saniye diyerek…
Çünkü bu soruya yanıt; vermek benim açımdan zor.
Olsa da; "mülahazaların" elek üstünü, aktarmak olur.
Yani, mevcut tartışmaların özet sonucu.
***
Kulak verelim Ağırdır'a.
Diyor ki.
47 milyon civarında "geçerli oy" bekliyoruz.
Yurt dışı oyları var.
1 milyon civarında.
Partiler için; "önemli" bir kriter özellikle "baraj riski" açısından…
2011 seçimlerinden örnek verirsek.
Özellikle; çok cüzi oyla Milletvekili olanlar.
Son sıradaki adaylar.
***
İki bin.
Üç bin civarındaki oyla; seçilenler.
Don sistemi.
O tarihte; Güneydoğu'da Bağımsızlar çoğunluktaydı.
Bir bağımsız; 60–70 bin alırken.
Parti adayı ise; 5–10 binle seçildi.
Nitekim
47 AK Partili,
23 CHP'li,
10 MHP'li çok cüzi bir oyla, "meclise" gitti. 5'te HDP'nin desteklediği.
***
Gelirsek; esnaf dostumuzun sorusuna!
Kesin sayı zor.
Ama tahmini bazda; çıkabilecek sonuç şu olabilir.
AK Parti; 275 ila 290 arası.
CHP; 120 ila 130 arası.
MHP 70 ila 90 arası.
HDP ise; 60–70 arası Milletvekili sayısı elde edebilir.
Tabi seçimin takviminin başlığı günden itibaren ifade ettim.
Bu seçimin; "tek konuşulanı" var.
***
Kritik bir seçim.
Her sonuca; "gebe" bir durum.
Neyse!
24 Saat kaldı; "hakikatin" gün ışığına çıkmasına.
Sonuç ne olursa olsun!
Herkes.
Özellikle seçimin, Parti gönüldeşleri.
Sandıkta.
Oylarda.
Milletin ortaya koyduğu irade de; "demokrasinin" nimetidir.
Onun için de.
Bilumum herkes ama herkes; "sonuca" saygı göstermek zorundadır.
Haydı hayırlısı.
Söz milletindir.
Yazarın Önceki Yazıları