Kararname kulisleri!

Merak mı,

Beklenti mi,

Yoksa farklı bir gaye mi taşıyor pek bilemiyorum.

Ama ne var ki "bir kulistir" almış başını gidiyor!

Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak'ın göreviyle alakalı.

Toprak gidecek mi, kalacak mı?

Giderse yerine kim gelecek?

***

Malum,

Şu günlerde "Valiler" kararnamesi gündemde.

Hatta önceki gün;

Kararname Köşk'e sunuldu, haberleri basına yansıdı.

Denildi ki;

Ekseriyeti Güneydoğu'dan çok sayıda vali "ataması-yer değişimi" olacak!

Sanırım bu yöndeki haberlerden olsa gerek;

Son 48 saat içerisinde Diyarbakır'da bu hal-i mesele sıkça konuşulup-tartışılan bir soru harmanı oldu.

Aslında;

İl Valisi Toprak'la alakalı bu minvaldeki "kulisler" önceden vardı.

Hatta aylar öncesi başka göreve; "atandı-atanacak" denildi.

***

Tabi doğal olarak da;

Mesleki görev ifasıyla bu yönde bir hayli soru muhatabı oluyorum!

Öyle ki, caddede, sokakta, siyaset kulislerinde.

Hatta artık, iftar soflarında bile, bu mevzu soruyla, başlayıp koyu sohbete dönüşüyor.

Konulaşan ve sıralanan sorular!

Bilgin var mı;

Vali bey, nereye atanacak, onun yerine kim vali olarak gelecek?

Şunun ismi geçiyor.

Yok, bu vali gelirse iyi olur hasbıhal!

***

Hiç kuşkusuz ki;

Diyarbakır konum itibariyle; "stratejik" bir öneme sahip!

Güneydoğu!

Ve tabi ki Türkiye açısından, "pür" dikkate haiz!

Sosyal,

Siyasal, ekonomik ve kültürel değerler ölçeğinde olduğu gibi.

Yaşanan-yaşatılan,

Sürece ekli birçok mevzu’da, Diyarbakır "farklı" bir yer ihraz ediyor.

Onun için de,

İdaresi hele en tepedeki zat devleti temsilliyet noktasında, "kom pike" değere ve düşünceye sahip olmalı.

Çünkü

Sıradan bir makam değil.

***

İşte bundan dolayı da;

Diyarbakır'da görev yapacak Vali.

Görev yaparken gideceği yer,

Ve boşalan makama,

Gelecek yeni Vali kendi kulvarında "seçiciliğe" hayli "ilmik" dokunuşa sahip!

Derler ya;

Her babayiğidin harcı değil, Diyarbakır'da vali olmak!

Diyarbakır'ı yönetebilmek!

Halkla-devlet arasında, köprü olabilme vazifesini, yerine getirebilmek!

***

Dönersek,

Toprak gidiyor mu-gitmiyor mu, sorusuna!

Doğrusunu isterseniz,

Bu soruyu bir kaç kez şahsen kendisine tevdi ettim.

Var mı şu konuşulanlarla alakalı bir durum?

Ancak, net bir cevap alamadım...

Zaten kendisinin de bu yönde kesin bir dil kullanmasını beklemek de doğru değil.

Mümkün de değil.

Zira atama,

Görevden alma,

Ya da yer değişikliğine ilişkin kararı kendisi vermiyor.

Taktiri,

Siyasal iktidar, İçişleri Bakanı ve tabi ki Başbakan veriyor.

Onayı da, Köşk'ten çıkıyor.

Ama fikri de sorulmuyor değil!

***

Lakin,

Bir kaç ayrıntı vermem gerekirse!

Toprak, gider mi gitmez mi noktasında.

Malum,

Çocukları üniversiteyi kazandı.

Şuan Ankara'dalar.

Eşi de, şuan için çocuklarıyla birlikte ikamet ediyor.

Yani bir nevi; "ev taşınmış".

Ankara'ya özgü bir, ikmal söz konusu diyebiliriz!

Tabi bu gelişmeler bir kaç günlük değil.

Bir kaç ay öncesinde olup-bitendir.

Bundan dolayı da;

Kesin olarak, gideceği yer açısından, Ankara denilebilinir.

***

Ama;

Vali mi,

Yoksa Kamu Düzeni Müsteşarlığı mı,

Yoksa farklı bir görev mi, doğrusu kestirmek zor!

Ancak ekseriyetiyle konuşulan;

"Kamu Düzeni" Müsteşarlığı!

Malum, Diyarbakır'daki Valilik makamı, üst makamlara "sıçrama" yeri olduğunu da bilmemiz gerekir.

Çünkü geçmişte bir hayli sıçramalar yaşandı.

Diyarbakır'da görev yapan birçok vali, "bu yönde" değerlendirildi.

***

Şöyle bir iki ismi hatırlarsak.

Efkan Ala.

Bugün "bürokrat" noktasında en tepe görevde.

Başbakan Müsteşarı!

Selefi,

Hüseyin Avni Mutlu.

O da,

Bugün İstanbul Valisi olarak görev yürütüyor.

Ve bugün;

Öyle hissediyorum ki, Toprak'ta, bu kulvarda, "yer alır"

Kısacası;

Bir hayl-i Diyarbakır'da tecrübe kazandı.

***

Peki,

Diyarbakır'a kim gelir, ya da atanır sorusuna gelirsek!

Burda çok ama çok isimle alakalı, "kulis" söz konusu.

Özellikle,

Diyarbakır'da geçmişte Vali yardımcılığı görevinde bulunanlarla alakalı; "söylentiler" yaygın.

Yok, şu, yok bu, gelecek diye?

Şayet;

Toprak'ın gitmesi noktasında,

Siyasal iktidarın,

Ortaya koyacağı bir hüküm var ise,

Yerine gelecek,

Şahsiyetin özellikle ama özellikle, "politize" olmaması gerekir!

Şu veya bu,

Siyasetçinin adamı, "el pençe durabilen" şahsiyete sahip olmamalıdır!

***

Sonuç itibariyle;

Diyarbakır'da vali olmak, bu görevi ihraz etmek.

Çıplak ayak üzerinde keskin bıçak sırtında yürümeye benzer.

Çünkü, dengeler farklı!

Bakalım,

Önümüzdeki günlerde, bu meyanda ne gelişir.

Bekleyip-göreceğiz!

Lakin temennimiz ve beklentimiz odur ki;

Diyarbakır'a "hayırlara" vesile olacak, bir sonuçta karar kılınsın.

Şimdilik,

Diyebileceklerimiz bunlar, gün ola harman ola!