KAYMAKAMIN KAYIRMA PLANI!

 

 

Birileri…

Devlet kurumlarını…

Makamları…

İlgili ve yetkili zevatı…

Fikriyle…

İşleviyle; "pembe tablo" içerisinde gösteriyorsa da…

Bazı kurumlar için…

Hakikat hiç de, "öyle" görünmüyor…

Tam aksine…

***

Vahim…

Ve korkunç bir "çürümüşlük" söz konusudur…

Yolsuzluk…

Usulsüzlük…

Kayırma…

Hele ki, "resmi evrakta" sahtecilik…

Var olanı, "görmezden" gelmek…

Okuduğunu anlamamak…

Alınan kararın, "zıttı" hüküm vermek..

Yani vaziyet..

"Çivisi çıkmış" bir halden öte durumda...

***

Bakınız…

Diyarbakır Söz bir süre önce, "manşet" bir haber yaptı..

Merkez Yenişehir ilçesine bağlı…

"Sarıyatak" köyü ile alakalı…

Köy…

Skandallar zinciri içerisinde "vay be dedirtiyor"

Vaka…

Türkiye'nin ne kadar vahim…

Ve bir o kadar da "çürümüşlük" cenderesine girdiğini; "gözler önüne" sermeye yeter de artar…

***

Şöyle ki…

Köy…

Büyükşehir yasasıyla, "Mahalle" konumunda…

Burası…

6 yıl öncesine kadar "mezra" konumundaydı…

Nüfus düşüktü…

Ataş aile fertleri "tek" burada ikamet ediyordu…

Verimli bir araziye…

Binlerce dönüm de, "hazine" arazisine sahip, bir mezra…

Yani rantal bir bölge…

***

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı…

2009 yılı itibariyle…

Diyarbakır dahil..

Bölge illerinin birçoğunda, "Arazi toplulaştırma" reformuna gitti.

Arazi tespiti..

Hazine arazilerinin ortaya çıkması..

Ve "sulu tarıma" dayalı, planlar..

İşte, Sarıyatak'ın "vurguna" dair hukuksuzluk serüveni burda başlıyor..

***

Dedik ya, Mazra idi..

Köy statüsüne dönüşmeli ki..

Araziler üzerinde, "istenilen insiyatif ve organizasyon" yapılabilinsin..

2009'da..

İl Valiliğine "Köy statüsüne" alınması başvurusu yapılıyor..

İl İdare Kurulu..

Yerinde incelemeyle, "statüyü" alabilecek kriterler yok diyerek red ediyor.

Köy'deki nüfus çok düşük…

Hane sayısı da ha keza…

Olamaz denildi.

***

Ne var ki "siyasi baskıyla", iş kılıfına uyduruldu…

Nüfus sayısı artırıldı…

"Taşımalı" nüfus olarak.

Hayali hane sayısı, "artırıldı.."

Sahte evrak, tanzim edilerek.

İl Genel Meclisi'nden, İçişleri Bakanlığına havale edildi…

Ankara'da "dayım var ya..!"

Dönemin Bakanı Beşir Atalay…

"Bakan onayı" ile Sarıyatak'ı köy "statüsüne" kavuşturdu…

***

İyi güzel de..

Peki, "Muhtariyet" nasıl oluşacak?

Çünkü…

Muhtar ve İhtiyar heyeti..

Hiç bir şekilde, "birinci derecede aile ferdi" olmaması gerekiyor..

Ne var ki…

Muhtar da…

İhtiyat heyeti de…

Yasa, hukuk tanınmadan, göz ardı edildi…

Baba Muhtar..

İHtiyar heyeti de, Oğul.. Kardeş, Yeğen'den "müteşekkil" edildi…

***

Anlayacağınız…

Şebekevari bir muhtariyet organizasyonu…

Bu evrede, "toplulaştırmada" vurgunu başladı…

Ardından, "mera"…

Derken, göçebelerden "hukuksuzca" rant temini…

Söz Gazetesi…

Şikayetler üzerine, "duruma" vakıf olunca tabiri caizse; "skandallar zinciri", sökük gibi peş peşe geldi…

***

Ama velakin..

Hakikatlere karşı her ne hikmetse..

Etkili ve yetkili birimler..

Bir anda tüm bu olup-biten skandallara "üç maymun" oynandı..

Şöyle ki…

Muhtarlığın düşürülmesi için…

Valilik "raporu" var…

Köy nüfusu ve hane sayısının "hayali olduğuna" dair…

Köy veya Mahalle "statüsüne" dair kriterlere haiz değil…

Ayrıca…

Nüfus Müdürlüğü kütüklerine göre..

İhtiyar heyeti de, "birinci derece" aile fertlerinden oluşmakta..

Bu nedenle…

YSK tarafından, "mührün" alınması…

Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığınca da "sahte evrak" soruşturmasıyla, dava açılması, istendi…

Ama hala durumun "akıbeti" meçhul…

***

Gelelim…

Söz'ün vakaya dair bugünkü manşet haberine…

Pes dedirtiyor…

Kim kimi, ne için…

Kim adına koruyup-kolluyor, sorusunu gündeme getiren, vaziyet?..

Köy merasının "para karşılığı" göçebelere kiralanması…

Üzerinde, "yapı" inşa edilmesi…

Köyün ortak kullanım "alanının' işgal edilmesi…

Pek tabi ki, "vergi" kaçırma…

***

İşte tüm bunlar "raporlara, ön incelemelere" yansımasına rağmen…

Görmezden geliniyor…

Bakınız, bunla alakalı…

Soruşturma ve incelemeyle görevlendirilen kişi…

Yenişehir Gıda, Tarım ve Hayvancılık Şube Müdürü…

Ön incelemeci..

Abbas Ateş..

İki Ziraat Mühendisiyle birlikte, "Sarıyatak'ta" inceleme yapıyor.

Meranın işgali.

Göçebelerin varlığı.

Köy Muhtarı ve heyetinin, "rant teminine" gittiğine dair.

***

Hepsini de, "birebir" tespit ediyor.

Gerek ifadeler.

Gerek olay yeri görüntüleri.

Gerekse de, ilgili makamlardan alınan belgelerle.

7 sayfalık rapor hazırlanıyor.

Ve sonuç bölümünde…

Muhtar ve İhtiyar heyetinin…

4483 sayılı Memurlar ve Diğer kamu Görevlilerinin Yargılanması hakkında kanun hükümleri doğrultusunda "SORUŞTURMA İZNİ VERİLMESİ" gerektiğini bildiriyor…

Karar tarihi, 19.02.2016…

***

Ne gariptir…

Ne garabet bir haldir ki…

Aynı gün…

Kerameti kendinden menkul…

Yenişehir Kaymakamı Dr. Mehmet Özel bir karar alıyor..

Kararında..

Tüm bu "hukuk dışı" işlemlerin yaşandığını "ters-yüz" ederek aktarıyor..

Tespit edilmiştir diyor..

Ön incelemeye da atıfta bulunuyor…

Ama, iş sonuç ve karar hükmüne gelince…

Tam tersine, bir hüküm veriyor..

***

ALtı çizili..

Boldlu bir şekilde..

Diyor ki..

"Soruşturma izni verilmemesine.." 

Ve bu kararına bir de, ekleme yapıyor…

Verdiği karara karşın…

"İdari Yargı Yoluna" gidilebilinir diye…

***

Daha önce…

Buradan çok sorular, sordum…

Birileri cevap versin diye…

Ne var ki…

Görmedim… Duymadım… Bilmiyorum…

Misali…

Hep, üç maymun oynandı..

***

Şimdi Özel'e sormak istiyorum..

Gözüm..

Siz, ön inceleme raporunu okudunuz mu?

Gözüm siz..

Altına imza attığınız kararın, "üst paragraflarını" okudunuz mu?..

Okumadıysanız…

Ki okumadığınız kanaatindeyim…

Eğer okumuş olsaydınız; "bu kadar çelişkiler" içeren, bir karar ve altına onay imzası atmazdınız?…

***

Eğer ki okumuşsanız…

Okuduğunuzun iddiasında iseniz..

Ben "okumadan bir şey imzalamam" diyenlerdenseniz.

O zaman, size üç sorum olacak..

Ya, okuduğunuzu "anlamış-kavramış" değilsiniz..

Ya da, birilerinin emir komutasıyla..

Veyahut menfaat ilişkisiyle, "bu hükmü" vermişsiniz?

Hangisi.

Cevabınız olacak mı?

Olursa..

Dört gözle bekliyorum..

***

Tabi, dört gözle beklediğim bir bir işlem daha var..

O da..

Tüm bu hukuksuzluğun, "sorgulanması.."

Bunun için de..

İçişleri Bakanı Efkan Ala başta olmak üzere..

İl Valisi Hüseyin Aksoy'dan..

Skandallar zincirine ilişkin, "müfettiş" sorgulaması gerekmez mi diyorum?

Pek tabi ki, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı da..

Bekliyorum..