KILIÇDAROĞLU KUMPASI…

 

Boş kovandan…

Yeniden "mermi" çıkarılabilinir mi?

Bilmem…

Ama görünen o ki…

CHP'nin "mimarları sözcüleri" farklı bir zihinniyet üretme gayretindedirler..…

Yeni bir "Gezi"

Yeni bir "toplumsal "kutuplaşma"

Sokağı yeniden "kamplara bölüştürüp" çatıştırmak…

Türkiye'yi…

Siyasal zeminde, "80'lerin" öncesine taşıma kurgusu içerisindedirler..

***

Geçen gündü..

Birileri "kendini bilmez" diyebilir…

Ya da, "durumdan" kendine vazife çıkarabilen diyebilir…

Veyahut "birilerinin direktifleriyle", o hareketi yapmış diyebilir?

Her ne denilirse denilsin…

İşin muhtevası komplike "kumpasa", provokasyona delalettir…

Ortamı "alev" topuna çevirmektir…

***

O boşkovanın CHP lideri Kılıçdaroğlu'na atılması…

Ve "atan" kişi…

Kim…

Hangi siyasi düşünceye sahip…

Sosyal medyadaki "aktifliği”

Aslında birçok soruya yanıt olduğu gibi…

Buradan çıkarılmak istenilen "Gezi" ruhu tehlikesinin de "sinyalini" veriyor…

***

Nitekim…

Bu gelen sinyal üzerine ifade ettim.

CHP…

Ve Lideri Kılıçdaroğlu "boş kovandan" bir "Gezi" çıkarabilir miyim, diye..

Gösterilen gayret, herkesin malumu..

Nitekim..

Bu vakanın hemen akabinde, Edirne'de "haşin" bir hava estirildi..

***

Çünkü, Şehit yakınları..

İstemedikleri..

Protesto ettikleri Kılıçdaroğlu'nun korumaları..

CHP'li Partililer…

Topyekun…

Hepsinin hışmına uğrayarak, saldırılara maruz kalan şehit yakınları "tekme, tokat yumrukla" darp edildi..

CHP'li gençler..

Ki AK Parti İstanbul İl Başkanlığını "basma" gayreti…

"Ateşi" körükleme..

***

Midyat Şehidi, Nafize Özsoy'un cenaze töreni…

Kılıçdaroğlu…

İstenilmemesine rağmen "katılım" gösterdi..

Görüntülere yansıdı..

Özsoy'un eşi Cumhur Özsoy'un "Kılıçdaroğlu'yla yan yana" saf tutmak istemediği..

Yanından uzaklaşmak istediği..

Ki uzaklaştı da..

***

Görüntüler kameralara yansıdı..

Acılı eşin şu ifadesi..

"Keşke elimi de uzatmasaydım…"

Gerçek şudur ki..

Şehit yakınlarının Kılıçdaroğlu'na tepkisi..

CHP'ye olan "kırgınlıkları", yeni değil..

İlkte değil..

Ve CHP de buna "fransız" değil...

***

Çünkü..

Parti içi muhalefetten her şey açıkça bilinmektedir.

Sokağın.. Ahalinin..

Hele ki, "terörden" canı yananın..

Şehit yakınları başta olmak üzere..

CHP'nin "PKK-DHKP-C" seviciliğine soyunmasına büyük tepki gösteriyorlardı..

***

Kılıçdaroğlu'nun, TV'lerdeki konuşması..

Hendek ve barikat terörünü yapanlara arka çıkması...

Hatta, "Arkadaşlar" dahi demesini..

HDP'yi, "koltuk" altına alması, himaye vari tutum sergilemesi..

Tüm bunlar…

İlkelerinden…

Partinin "kuruluş" felsefesinden "uzaklaştığını" ifade etmesi nedeniyle "öfke ve tepki" aldığını gördüğünü herkes biliyor..

CHP de biliyor..

***

İşte, CHP bunu bildiği için..

Kılıçdaroğlu'nun "akıl" hocaları vaziyeti idrak ettiklerinden dolayı..

"Öfkeyi" fırsata..

Tepkiyi "etki-tepkiye" dönüştürüp, kazanç sağlamak.

Kendi lehlerine "mağduriyet" oluşturmaya yeltenmek..

Full organizeli çalışıyorlar.

Hal-i hazırda, "beceriyorlar" gibi görünüyor..

***

Bu nedenledir ki..

Kılıçdaroğlu "istenilmemesine" rağmen..

Gelen tepkilere rağmen…

İnadına, inadına "şehit cenazelerine dair törenlere" katılmakta ısrarlı tavır sergiliyor..

***

Amaç;

Cenaze törenlerinin meydanlarını..

Camileri…

Mezarlıkları…

Kendine has "provokasyon" merkezlerine dönüştürmek…

CHP'lilerin beyanatlarına baktığınızda…

Bunu okumamak, mümkün değil…

"Bu gidişat daha da tırmanacak" gibi…

***

Ne diyor genel Başkan yardımcısı…

Artık…

Her şehit cenazesinde olacağız…

Hem de, kalabalık bir şekilde…

Eğer ki yuhalayan olursa…

Ya da bir şey diyen çıkarsa…

Bin misli "karşılık" bulacak…

AK Partili "olanın" gözünün yaşına bakılmayacak?!

***

Yani özetle..

İşi "parti tabanında" çatışma ortamına sürüklemek..

Bugün protesto gösterileri..

Kılıçdaroğlu'nu "protestoları" sözde tepki göstermek üzere yürüyüşlerin tertip edilmesi.

Eylemlerde bulunulması..

Vaziyeti dört bir tarafa yaymak...

Eee..

Gezide…

Ki, 80'lerde de öyle yapılmadı mı?

***

Önce ahali sokağa döktürüldü..

Sonra, parti tabanları çatıştırıldı...

Sağ-sol çatışması üretilerek sokaklar kan gölüne çevrildi..

Ölüm ve şiddetle "kaotik" ortam ikmal edildi..

Türkiye "yönetilemez" hale getirdi, istenilen yerine geldi?

***

Anlayacağınız!

CHP çok sinsi..

Çok derin bir kumpas üretme gayreti içerisinde bulunuyor…

Bir taraftan var olan "gerilimi" körüklemek..

Diğer yandan, "partilerde" taban çatışmasını meydanlara taşımak..

Yani, Türkiye'yi "vahim" noktaya getirmek istiyor CHP..

***

Sonuç, birilerine "postalı" zorunlu hale getirmek..

Yeniden, "postal-dipçikle" siyasal üstünlüğü elde etmek.

Ve böylece "kirli emellerine" kavuşmak..

CHP dün olduğu gibi bugün de; "bu senaryonun" ikmalinde efor sarf ediyor..

Benim boş kovandan çıkardığım sonuç bu..

Siz ne dersiniz?

***

"Hiçbiri Müslüman Değil?"

Dikkat..

Bu ifade bana ait olmadığı gibi..

Fetvanın sahibi de değilim..

Sözün sahibi, kumpasçı Kılıçdaroğlu..

Neymiş..

Kendisini protesto edenler şehit yakınları..

Cami avlusundakiler…

"Hiçbiri Müslüman değil" imiş..

***

Bu nasıl bir keramet..

Bu nasıl bir teşhis..

Bu nasıl bir fetva üretmek..

Vallahi bravo…

Başı secdeye gitmeyen biri için..

Nasıl bir hikmet ve ön görüdür ki, "şıp diye" tespitte bulunmuş..

Camidekiler için..

Diyor ki..

"Hiçbiri Müslüman değil.."

***

Acaba diyorum ki…

Şu "gezi" ruhunu alevlendiren,

80'leri yeniden "hortlatmak" isteyen..

Parti tabanlarında;

Sağ-sol çatışmasını körüklemek için "rol" üstlenen…

Meşhur..

Kendisine boş kovanı atan Gökhan Topçu'yu da "tanıyabilmiş mi?"

***

İlk bakışta hemen bilmiş midir?

Topçu'nun..

Müslüman olmadığını..

Bir CHP'li olduğunu..

2015 seçimlerinde CHP'ye "evet" mührünü basarak oy verdiğini..

"Silah" düşkünü olduğunu…

Alkol "alleminde" boy boy resimleriyle arz-ı endam ettiğini..

Bilmiş midir?

Bilmiştir.. Bilmiştir...

Ne bilendiiiir?