KIYILAR İŞGAL ALTINDA…

Yazmıştık…

Ki görünen o ki; "daha çok yazacak" gibiyiz!

Öyle ya…

Dicle Nehri'nin iki yakası da; "işgal" altında…

Nitekim "bu işgal" artık, olağanlaştı…

Abisi olan…

İşini bilen…

Nüfuzu olan…

Milli Emlak mı?

Belediye mi?

Valilik mi?

"Hak getire…"

Nokta-i nazarında; "mekân" organize ediyor…

Tezgâhı atıyor…

Bir iki sandalye…

Kürsü…

Sedir…

Çaydanlık, semaver, alın size "kır cafesi!"

***

Tabi bu "masumiyet" karinesinde…

Ya birde enva-i ahlaksızlığın icra edildiği mekânlar!

Yani alkollü mekânlar…

Par…

Pavyon…

Gece âlemine "dair" organizasyonlar!

Özetle; "her yönüyle" Dicle Nehri işgal altında…

Dün diyorduk ki…

Dicle akar, Diyarbakır bakar…

Bugün de diyoruz ki…

Kıyılar işgal altında, Diyarbakır ahalisi seyrediyor…

Ne diyelim?

Sahipsiz kentin, "kurtları" çok olur…

Ne yazık ki…

Bir süre sonra; "o yol" işgal edilirse…

Otopark adına; "ücretlendirilirse!"

Geçiş…

Ya da ayakbastı "parası" alınırsa…

Sağlı-sollu; "değnekçiler" ürerse; şaşmayın!

Şimdiden; "parselasyon" yapılıyor…

Burası senin…

Burası benim…

***

Biliyorum..

Etkili ve yetkili zevat yine diyecek ki…

Diyarbakır'ın "böylesi yerlere" ihtiyacı var…

Ah ki ah!

Sahi, Dicle Vadi Projesi!

Ki bir okur sormuş.

En büyük faydası "kime" dokundu?

Daha açık ifadeyle "kimin rantına rant kattı?

Şehrin mi?

İşgalcilerin mi?

Yoksa "Kırklar Dağı'nın" tepesindeki ucube beton yapıların mı?

Öyle ya…

Dibinde muhteşem bir nehir akıntısı…

Yamaçlarında; yeşillikler..

Üstünde de; "koca koca o ucube binalar"!

Dün bir liraydı, bugün 20 lira…

İşte rant bu…

Kim kime sağlıyor; düşünen var mı?

Sahi; kayyum ne düşünür?

Vaziyetin ikmaline bir "düşünce" eforu var mı yok mu? bilemiyorum…

Ki olmuş olsaydı…

Muhakkak ki, "bir iki kelamı" olduğu gibi…

Müdahale anlamında; bir icraat ortaya koyardı…

Demek ki; "zihni" meşgul!

***

DİKİŞ TUTMUYOR?

Ne yazık ki!

Diyarbakır mevzularında; "dikiş" tutmuyor?

Her alanda olduğu gibi…

İşte; Futbol'da da vaziyet aynı…

Siyasi…

Sosyal…

Ekonomik…

Kültürel…

Ve tabi ki şehir hayatında olduğu gibi; "futbolunda da" sahipsizlik yaşıyor…

***

Yoksa!

Efsaneler efsanesi; Diyarbakırspor amatöre düşmezdi…

Bugün…

Varı yoğu; "haraç-mezat" satışa çıkmazdı…

Birileri; "borç batağına…"

Birileri "siyasi basamağa…"

Birileri "nüfuz oluşturmanın" malzemesi yapmazdı…

Diyarbakırspor'un "ruhuna" Fatiha okuduk..

Ki, diri diri mezara gömdük…

***

Sonra..

İki takım çıktı; Amed Sportif Faaliyetler..

Ve; Diyarbekirspor..

Hal-i hazırdaki; "gidişat" ne yazık ki, iki takım da Diyarbakırspor'un akıbetine doğru gidiyor…

Takımlar "puan" kaybında…

Ekonomik kriz…

Teknik heyet sorunları…

Yönetimde; "oluşan" otorite boşlukları!

Yani, "dikiş" tutturulamıyor…

Kaynayan kazan misali…

***

Baksanıza…

Diyarbekirspor kendi evinde; yeniliyor…

Amedspor deplasmanda; beş gol yiyor…

Sürekli kan kaybı var…

Anlayacağınız; "tehlike çanları" fena çalıyor…

Tedbir şart…

Hem de, 7'den 70'e "yekvücut" olarak!

Kent idarecileri…

Kent siyasileri…

Kent odaları hep birlikte; "olmalıyız!?"

Yoksa…

***

SİZDEN BİRİ OLMAZ İSE?

Evet…

AK Parti İl Başkanlığı için; "aday" kuyruğuna girenler…

52 isim…

Kriterler…

Liyakat…

Şu veya bu "tartışmayı" bir kenara bırakarak…

Temayül yoklaması yapıldı…

Mülakat da yapıldı…

Elekten alınan isimler; Ankara'ya gönderildi…

Ki, Genel Merkez'e çağrılan "isimler de" belli…

***

Benim sorum şu…

Kim, aday olacaktan daha çok şunu "merak" ediyorum!

Eğer ki…

Kamuoyuna açıklanan; 52 isimden biri "olmaz" ise…

Yani "tepeden" biri…

Yeni "aday" olmayan biri; "İl başkanlığına" gelirse…

Sizler…

Vaziyetin ikmaline; "nasıl" tavır takınacaksınız?

***

Bir bardak su içip…

Partimizdir…

Görev istenmez, "görev" verilir diyecek misiniz?

Ya da, "reis" öyle uygun gördü; "bizde rıza göstermek mi" diyeceksiniz?

Yoksa!

Yapılan "anti-demokratik" bir uygulama mı diyerek; "resti" çekecek misiniz?

Küskünler kervanına mı katılacaksınız?

Sahi; ne yapacaksınız?

***

Neyse!

Ne yapacağınızı.

Takınacağınız tavrı; "başkan aday ataması" yapıldıktan sonra göreceğiz…

Şimdi erken…

Benimkisi, hatırlatıp "o gün gelince" hazırlıklı olmanızın gerekliliğini hatırlatmak!

Başka da değil…