MALA MINE CeHePe!
Öyle ya..
Bugün, Diyarbakır'da CHP mitingi olacaktı..
İstasyon meydanında..
Malum..
Günler öncesinde; "anonslar" yapılmıştı..
Gazetelere reklamlar verilmişti.
Hatta, Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu dahi Diyarbakır'a erken arz-ı endam etmişti.
Nabız yoklamak için.
***
Sahi ne oldu da..
Önceki gün itibariyle; her şeyden "vazgeçildi"
Diyarbakır mitingi iptal.
Bu meyandaki açıklama, İl Başkanlığından basına duyuruldu.
Tek satırlık.
04.06.2015 tarihinde yapılacak olan;
Cumhuriyet Halk Partisi Diyarbakır Mitingi iptal edilmiştir.
***
Neden, niçin sorusuna yanıt yok.
Düşünün!
Bir basın toplantısı düzenleyip; "kameralara" konuşma cesareti dahi gösterilmedi.
E-maille.
Mitingin iptal edildiği kamuoyuna duyuruldu..
***
Kılıçdaroğlu’nun..
Seçime 48 saat kala..
Diyarbakır'da;
Uğrayacağı hezimeti görmemek; "için" bu kararı aldığını düşünüyorum..
Eee..
Diyarbakır hezimeti, "kıyılara" yansırsa, götüreceği yüksek olurdu..
***
Ama şu bir gerçektir ki..
Türkiye'nin en büyük sıkıntısı..
Ne Erdoğan'ın "tek adam" olma gayreti.
Ne, diktatöryal yapıya doğru gidildiği
Ne de, başkanlık ve anayasa çıkmazıdır…
Vahim sıkıntı.
İstikrarlı, güven sağlayan "bir muhalefetin" olmayışıdır..
***
Eğer ki..
Ana muhalefet partisi olan bir CHP..
Türkiye'nin,
36 Büyük şehrinden biri olan; Diyarbakır'da "Miting" düzenlemede, imtina ediyorsa.
Korkup, icra edemiyorsa..
İşte bu noktada vay ülkenin haline demek gerekir..
Yazıklar olsun..
***
Bence..
An itibariyle; şu tez tescillenmiştir..
CHP..
Güneydoğu'da "sıradan bir tabela" partisi olma patentini almıştır.
Diyarbekirlinin ifadesiyle; "mala mıne CeHePe.."
***
KİMSEYİ KANDIRAMAZSINIZ?
Seçmen farkında..
İzliyorum..
Dinliyorum..
Sohbet ediyorum, iletiler alıyorum.
Seçmen; Partilerin "seçim vaatlerine" net..
Anketler..
Analistler..
Akiller..
Mürekkep yalamış bizim gibiler..
Hangi değirmene nasıl su taşırlarsa taşısınlar..
Şu br gerçektir..
***
Seçmen..
Artık kolay lokma değil.
"Yeme" gelmez..
Hele ki, "balık aklına" sahiplik, mazide kaldı.
İnanmıyor..
Sorguluyor, geçmişe "elek" tutuyor..
***
Ve şu hakikati, kendine rehber ediyor..
Evet..
Demokratik siyasetin özü..
"Hizmettir."..
Vatandaşı tanımaktır, bilmektir, "talebini" yerine getirmektir..
***
Bu yarışa soyunan siyasiler için de..
Hizmet..
Rekabet odaklıdır..
İnandırıcı..
Kanıtlayıcı ve tabi ki; halk deyimiyle "pırese" sahibi olmaktır..
***
Peki 7 Haziran'a ait vaatler..
Dedim ya..
İşkemeden atılan; "kuru sıkı" mahiyetlidir.
Benim gibi..
Diyarbakır ahalisi de; inanmıyor…
Neyse..
Bu inanmamışlığın sonucunu 72 saat sonra "alenice" göreceğiz..
***
Zaten böylesi bir meyil söz konusu olsaydı.
Diyarbakır sokakları.
Seçim büroları..
Caddeler..
Seçimin "coşkulu" atmosferine sahip olurlardı.
Ama değil..
Herkes kendi işinde-gücünde…
Seçim günü gelince; sandığa gidecek ve oyunu kullanacak.
Kafası da net…
Hepsi bu…
***
HAVANDA SU DÖVÜYORLAR?
Vay maşallah!
Medya ve iktidar yine çekişmede…
Restleşme mi?
Jestleşme mi?
“Meçhuliyet” içinde.
Ama mevzuu; bildik.
Havanda su dövme…
***
İşte, Cumhuriyet..
İşte, Hükümet..
MİT tırları; "üzerinden" koparılan fırtına..
İyi de..
Bu mesele; "yeni değil ki?"
Kaç yıl geçti..
Mevzuunun "hancını-mırçını" herkes biliyor.
***
Yazılmayan..
Sorulmayan..
İrdelenmeyen..
Üzerinde "komlpo" teorileri üretilmeyen.
Senaryolar..
Ve skeçleri "yazılmayan" hiç bir yönü kalmadı.
***
Kısacası..
Dünya alem biliyor ki..
MİT Tır'larında "neler" vardı?
Kime gidiyordu?
İçerisinde neler bulunuyordu?
Ki o günün; savcısı da, jandarması da, polisi de..
Gazetecisi de.
Hükümetin bizatihi kendisi de duruma vakıf..
***
El kaide mi?
El nusra mı?
IŞİD'e mi?
Özgür Suriye Ordusuna mı?
Kime ise.
Ama bilinen şu ki; "O Tırlar" Esed karşıtı yapıya gidiyordu..
***
Şimdi..
Tüm bunlar bilinmesine rağmen.
Her yönüyle..
Yargıya intikal etmesine rağmen..
1.5 yıl sonra.
Yeniden ısıtılarak; "seçim" algı operasyonu yüklemek.
Zıt kutuplar üretmek..
Sahi; neye derman olabilir?
***
Malumun ilamı gibi bir durum..
Yeni bir şey yok.
Ama!..
Ne hikmetse, medya..
Ki iktidar muhalifi "medya" aşırı tepkiyle "işi" şişiriyor..
Öç alırcasına.
Yine hükümet..
Aşırı tepkiyle "kızılca kıyamet" koparıyor..
***
Tabi bir de eksende koparılan fırtına..
Fuatavni.
200 gazeteci-yazar gözaltına alınacak.
Cezaevine tıkılacak.
Aman ha..
Türkiye "diktatöryol" yapıya doğru gidiyor.
7 Haziran bu gidişatın "freni ve hızı" olacak.
Ona göre..
***
Yani özetle..
Seçime 3 gün kale; hala algı operasyonu var.
Evet..
MİT Tırlarının serüveni..
Doğrusu..
İki yönlü "algı" ve haneye kazanç sağlama gayreti var.
***
Birincisi..
Cumhuriyet gazetesi dahil.
Muhalif havuz..
Toplumsal yönde kaybettiği "itibarı" toparlamak.
İtibarsızlık hanesinden çıkmak.
Taraf kazanmak.
Özellikle okuyucu gözünde "güvenirlik, sorgulayan" olabilmenin gayreti.
Ucuz kahramanlık..
***
İkincisi..
Hükümet, "bu saldırıyla" mağduriyeti öne çıkarmak..
Eee..
AK Partiyi diktidarlara taşıyan en büyük koz "mağduriyet" karinesi..
MİT Tır'ları için en son ne denildi?
O malzemeler..
Suriye'deki "Türkmenlere" gidiyordu..
***
Bu ifade..
Özellikle, seçim sath-i mailindeki getirisi..
Türk milliyetçiliğini "kendisine" döndürmek.
Oradaki mağduriyeti..
Esed'in vahşetine "göğüs geren" bir iktidar rolünü icra etmek.
Kısacası; "al gülüm-ver gülüm"..
***
Kim ne derse desin..
Hangi suçlamayı birbirine yapsın.
Sertleşsin..
Veya, kızgınlık yapsın. Hatta davalar dahi karşılıklı açılırsa açılsın.
İşin özeti..
Madalyonun asil; yüzü..
İki tarafında "mevzudan" kendine rant devşirme planı var.
Eee..
Buna da; millet olarak yaratılan algıyla alet oluyoruz.
Sizce..
Yazarın Önceki Yazıları