Neyi bekliyoruz ki?
Dediğimiz şu…
Anayasa Komisyonu "masasını" CHP devirdi.
Eee. MHP de "şartlı-şurtlu"
İlla ki, "tekçi" ve "Türk" vurgulu…
HDP'nin bulunduğu ortamda yok’um.
HDP'de…
İkilem içerisinde… Ne istediğini bilmez…
Sabah ayrı, akşam ayrı…
***
Sonuç…
O zaman, AK Parti bizatihi kendisi "Sivil Anayasa taslağı" hazırlasın…
Parlamentoya taşısın.
Oylamaya soksun…
Partiler "kendi hayıflarını" görüp, "maddelere" birebir odaklı, tavır koysun.
Evet ya da hayır..
"Evet" deyip, 367'in üzerinde oy çıkarırlarsa..
Ne ala…
Değilse…
O zaman "sine-i millet" denilsin.
***
Uzlaşılan.
Uzlaşılamayan maddeler.
Hepsi "bütünlük" içerisinde, referanduma götürülsün…
Burada AK Parti "sayısal" yeterliliğe sahip değil..
Ama inanıyorum ki..
Oylama serbestiyet içerisinde olursa, tüm partilerden "destek" gelir..
Yani, 330'u bulmada pek sıkıntı olmaz…
Ha bir de, Reis'te "Başkanlıkta" ısrarcı olmasın..
Yönetim şekline "ikinci" bir hamleyle, beyin yordurulsun..
Pirince giderken, bulgurdan olmamak için..
Yani inada inatla, gidilmesin..
***
İşte bunu dediğim için..
Bazı troller, "laf yetiştirip" ne diyorsun diyorlar…
Olur mu öyle şey?
Sivil Anayasa dediğin; "tüm partilerin" mutabakatıyla olur..
Sen illa ki, AK Parti diyorsun…
İyi de…
Ya okuma özürlülüğü var…
Ya da, "Alzheimer" hastalığına yakalanmışlar..
***
Masayı deviren, CHP..
Oyun bozanlığın bizatihi kendisi..
MHP malum. HDP geride değil…
Yani, "masada" hayırsız bir durum var…
Kala kala Ak Parti kalıyor…
O'nun da "seçim vaadi" ve mevcut anayasadan muzdaripliği var..
Millette "değişim" diyor…
O zaman…
Tabiri caizse "meydanı boş bırakmışsın"
Elbette ki, "O da" istediği şekilde, "at koşturur, mesafe aldırır"
Bizim de dediğimiz bu..
***
Oturduğun yerde "muhalefet" yap..
Kumpaslar kur…
İç ve dış siyasette "inliklerle" kafayı meşgul et…
Hayati meselelere karşı "kafayı kuma" göm…
Alternatif olma…
Çözümde üretme…
Varsa yoksa…
"Ateş körükleyici" marifetle, arz-ı endam muhalefetinde bulun..
Sonra da..
Biri bir şey yaptı mı?
Halk ve millet için çaba gösterdi mi; "olmaz" de..
Böyle siyaset..
Böyle demokrasi anlayışı olmaz…
***
Ne marifet..
Ne de maariflik var sizde..
Zaten, AK Partinin "iktidar" noktasında alternatifsiz olması..
Sizin de, "iktidar" olma noktasında mücadelenizin olmayışı…
Verimsiz tenkitten öte…
Halkı ikna eden, peşinde sürükleyen "bir siyasi" muhalefet olamayışınız…
Kendi içinizde "trolleşmeniz.?"
Koltuk.. Vekillik "elden gitmesin de" parti mi?
Devlet mi, millet mi, vatan mı "elden" gitmiş..
Terör şiddet, kan ve gözyaşı "milleti" boğar hale gelmiş, kimin umurunda.
Hakikat de bu.
***
AK Parti her dönem "oy oranını" yükseltip, iktidar oluyorsa…
Bu da sizin sayenizdedir…
Eeeyy.
Troller sizde bu "fikri" beyan olduğu müddetçe..
Sizde bu "trollük" olduğu sürece…
Rehberliklerini yaptığınız partilerin liderlerinde "Alzheimer" hastalığı taşıdıkları sürece..
Ve sizlere "biat” ettikleri sürece…
Ve aynı minvalde, "siyaset" ürettikleri müddetçe…
Her dediğinizi "emir" olarak kabul ettikleri müddetçe…
Tabiri caizse, "karga'dan" geri kalmazlar…
* * *
Neyse!
AK Parti "ne muhalefetin" trollerine..
Ve tabi ki, ne de "kendi trollerine" takılmadan..
Milletin…
Ve ülkenin sahil-i selameti için…
Elzem olan…
Hal-i vaziyet için "hayat memat" meselesi durumunda bulunan "Sivil Anayasayı" bir an önce, tamamlamalı…
Parlamentoya taşımalı…
Kamuoyuyla "içeriklerini" tartışmalı…
***
Çünkü…
Demokrasi adına,
Özgürlükler adına,
Haklar, halklar adına,
Hak, hukuk, adalet adına,
İnsan haklarına adına,
Kimlik adına,
Din, dil ve inanç adına,
Bireyin "insan" olarak tanımlanması adına,
Devleti değil, bireyi kutsayan anlayış adına,
En önemlisi de…
Kürtlerin,
Türklerin,
Ve diğer kimliklerin "bir arada" milli birlik ve beraberlik içerisinde "yaşaması" adına,
Varlıklarının, "tanımlanması" adına,
Kemalist,
Seküler,
Tekçi zihniyetten "arınma" ve korunma adına,
Türkiye’nin,
"Sivil ve demokratik, çoğulcu" bir Sivil Anayasa'yı tez elden ikmal etmelidir…
***
Çünkü "son beş yıldaki" kaybın…
"Ha değiştirilecek, he değiştirilecek" denilerek yapılan "oyalamanın" ağır faturası…
Bu evrede de, "oyalama" taktiğine gidilirse.
Trollerin "değirmen suyuna" gidilirse…
Çok misli.
Ve vahim sonuçları ülke ve milletin kapısına dayatacak "hadiseler vuku" bulur ki…
Dizler dövülmezden öte..
Bölünme ve parçalanma "kaçınılmaz" hale gelir ki…
Maazallah..
O'nun için..
Troller ne derse desin; "benim için" havanda su dövmedir..
Hani bir söz var..
"Dinime küfreden bari Müslüman olsa.."
Hayırlı cumalar...