O SAPIK SALDIRGAN KİM?

 


Okur merakı..

Bende de merak oluşturdu..

Şu Ofis semtinin sapığı var ya..

Gün ortası..

Ulu orta yerde..

Yüzlerce kişinin gözleri önünde..

Sapık ruhlu bir insan müsvettesi..

Genç bir bayanı..

Önce elle taciz ediyor..

Sonra da, "öpmeye" kalkıyor..

***

Genç kadın, kendini korumaya çalışıyorsa da..

Şuursuz adam..

Sembellah yapısıyla, saldırıyor.

Ne garip bir hal ki..

Çevredekiler de, "film" seyreder gibi izliyor.

Ne müdahale eden.

Ne de, "bir saniye kardeşim ne yapıyorsun, ayıp değil mi?" diyen de yok!

Ve tüm bunlar…

Saniye saniye; "güvenlik kameralarına" yansıyor.

Ki önceki gün; "basına da yansıdı?"

***

Doğrusu!

Görüntüleri izlerken, burası Diyarbakır olamaz dedim…

Olmamalı..

Bizim kültürümüzde..

Geleneğimizde, felsefemizde ve DNA'mızda; buna tahammül yok!..

Mutlaka müdahale edilirdi..

O rezil, sapık ruhluyu "evire-çevire" cevabı verilirdi..

Bilemiyorum..

O anı izleyenleri "Diyarbekirli" görmüyor ve saymıyorum..

***

Gelelim Okur'un merakına..

Ki beni de ciddi manada merak sardı!

Bu nedenle buradan soruyorum?..

İlgili ve yetkili kurumlar…

İnsan müsvettesi denilen "Bu adamla" ilgili herhangi bir yasal işlem yapıldı mı?

Yakalandı mı?

Hukuki bir ceza-i müeyyide aldı mı?

Yoksa!

Anlık bir tiyatro sahnesi düşünülerek; "ne olmuş ki" denildi?

Neyse!

Bilgilenme bekliyoruz!

***

Biliyorum!

Birçoğunuz diyecek ki…

Bu ülkede.

Tecavüzcülere "iyi hal"…

Canilere "saygın tutum"

İşkencecilere…

Katliam yapanlara "ceza indirimi.."

Ya da töre indirimi..

Faili meçhul cinayetlerin, katliamların "devlet politikası" olarak görüldüğü…

Eli kanlı JİTEM'cilerin "işlediği" cinayetlere "beraat" veren…

Yasal ve nizam var olduğu müddetçe…

***

Sokaklarımız da..

Caddelerimiz de..

Evlerimiz de, çalıştığımız ortamlarda da "eli silahlı, sapık ruhlu, kandan beslenenler" cirit atmaya devam eder.

Sonuç itibariyle!

"İnsanı" merkeze alan…

Devleti değil, "insanı" kutsayan…

Sanığı değil, "mağduru" koruyan, nizam ve yasaların mevcudiyetiyle "ancak" devşirme yapıdan kurtulabiliriz.

Aksi hal, yaşadığımız halden beter olur..

***

YENİ BİR SİVİL ANAYASA!

Tarihsel bir ata sözü var..

Der ki..

"Balık baştan kokar.."

Evet..

Türkiyemiz'in kokuşmuş hal'i de ne yazık ki; balık misali…

Mevcudiyet…

Darbeci bir Anayasa'yla ikmal olunca..

Hal-i vaziyet kaçınılmaz olur..

***

O'nun için!

Türkiye tüm girdaplardan kurtulmak..

Vahşi "tarihi" geçmişinden, sıyrılmak…

Kısacası..

Çağın, ülkesi olmak istiyorsa…

Kendiyle barışık..

Özgürlükçü..

Demokrat, eşit ve halkları, hakları "benimseyen"..

Tekçi anlayışı "ayaklar" altına almak istiyorsa…

Yeni ve sivil bir Anayasa'yı ikmal etmeli..

***

Güç dengeleri değişti!

Ne askerin vesayeti,

Ne paralel yapıların güçlülüğü,

Ne de, küresel yapılara bağlı siyasi devşirmeler…

Velhasıl!

Milli irade dışındaki güçlerin büyük bölümü "aşıldı?"

İşte bu dönem..

Bu tarihsel değişim; "Yeni ve Sivil Anayasa"yla taçlandırılmalı ki…

Ülke ve millet "kokuşmuş" düzenden, kurtulabilsin…

***

Aksi taktirde..

Millet olarak,

Hükümet olarak,

Siyasi irade temsiliyetti olarak gelinen aşama noktasında; "hepimize yazıklar" olsun denilir ki?

Tarih bizi affetmez!

***

Diyeceksiniz ki!

Başkanlık "sisteminden" söz etmedin..

Doğrusu!

Türkiye açısından "yönetim şeklinin" değişiminden yanayım…

"Taze kan" derler ya!..

İşte bu minvalde; "Başkanlık ya da yarı Başkanlık"

***

Ama!

Hal-i hazırdaki; Meclis aritmetiği..

Partilerin "iç çatışmaları?"

Algının..

Tamamen "yönetim şeklinden" çok kişi odaklı propaganda yürütülmesi..

Başkanlık sistemini "yokuşa" sokuyor..

Ki Meclis aritmetiğinde "sistemin değişkenliğine" dair, "karar" zor çıkar..

Ama!

Meselenin olgunlaşması..

Daha iyi bilinip tanınması..

Tabana yayılması açısından, konuşulup-tartışılması; önem arz edicidir..

***

BÜYÜKTİMUR'LA GÜNDEM…

Muttad, programımız bu akşam.

Saat 22.00'de…

Uzay ve Söz Tv'nin ortak yayınıyla, ekranınızda olacak.

Gündemin en sıcak mevzuularını konuşacağız.

Konuklarım.

D.Ü Hastaneleri Başhekimi, Siyaset Bilimcisi Prof. Dr. Sait Alan.

Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Dr. Murat Koç.

Milat yazarı Ahmet Ay.

Şimdiden hayırlı seyirler.

Soru ve önerilerinizi de bekliyoruz.