PİS KOKULAR YAYILIYOR
Ramazan'dayız…
Gıybet yapmak istemiyorum..
Ama!…
Hakikatın karşısında da; susulmaz!…
Yoksa, "dilsiz şeytan" olunur…
Neyse!…
Ben yine de; teferauta girmiyeceğim…
Diyeceğim o ki…
Yerelden..
Genele dair; kamu kurumlarında "işler" zivanadan çıkmış..
Yolsuzluk..
Usulsüzlük…
Rüşvet..
Suistimal alabildiğine…
***
En basiti…
Karayolları 9 Bölge Müdürlüğü…
Yol yapım..
Onarım...
Ve yeni yollar adına yapılan ihalelere dair!…
Son günlerde..
Bir hayli burnuma çok "pis kokular" geliyor…
Leş gibi!…
Enva-i şaibeden söz ediliyor…
Çukur bir durum var…
Şimdilik bu kadar diyorum…
Altı ayda bir yapılan yolları da; unutmadım!…
***
Zira yakında; "güzergahlara" bakacağız…
Kim kimin nam-ı hesabına "alta" çıkacak göreceğiz?…
Vaaat edilenler de!…
Neyse!…
Şuan için; "bilgi, belge ve döküman" birikimindeyim..
Çokta toplandı..
Teyitler bitince…
Birilerinin peş peşe bombaları patlar…
Eee..
Diyarbakır bu kadar da sahipsiz değil…
***
İşte; İş-Kur..
Hep yazıyoruz…
Lağım patladı..
Müfettişler gelen kokuları inceliyor..
Bakalım..
Netice nereye varacak; "burnumuzun direğini" sızlatanlar nasıl hesap verecek?
Tabi işin siyasi ayağı unutulmasın..
Mevzuu derin…
***
O BİLİNCE ULAŞABİLMEK!..
Dün…
Ne demiştik…
Hal-i hazırda; "hukukun üstünlüğü" değil…
Maalesef…
"Üstünlerin" hukuku işliyor…
Yani kuvvetlinin konunu!?..
Hal böyle olunca…
Vakalar da "silsile" misali; kaçınılmaz oluyor
Orman kanunu..
Kim güçlü ise…
O'nun için…
"Hukukün üstünlüğü" bilincine varmalıyız…
***
Adaletin de,
Siyasetin de,
İdeolojinin de,
Devlet-i aliye'nin de; "bunu idrak" etmesi gerekir..
Eğer ki..
"Sosyal hukuk devleti" gibi bir iddia söz konusu ise..
Ki öyle deniliyor..
O zaman…
"Hukukün üstünlüğü" ilkesine bağlılığı şart…
***
İkmale gelirse..
Kayırmacılık mı?
Damat mı?
Enişte mi?
Yandaş mı?…
Cüzdan mı,
Vicdan mı ikilemine odaklı; açmazlar oluşmaz…
Saygınlık oluşur..
Yeter ki, "adalet tecelli" etmede "bağımlı" olmasın…
Birilerinin de; "emrine" kalmasın…
***
REYTİNG REKORU….
İki vaka…
Herkesin ağzında…
Ekranların, baş köşesinde..
Yazarların, "kaleminde.."
Arda..
Yanında bir de Terim…
Damatlar…
Yanında, kayınbederler…
Yarışıyor…
Bakalım hangileri; "reyting" rekoru kıraçak..
Tabi hangisi tez kullanacak..
İki yönlü bir beklenti…
Ama kimin işine gelirse…
***
BİRİLERİNİN PİYONU!…
Ne yazık ki…
Memlekette çok…
Her kulvarda var..
Her meslekte, bugünlerde baş tacı olu vermiş!…
Hele ki, bizim meslekte…
İş sıradanlaştı..
Yeni yetmeler…
Ne diyeyim?
Piyonlarda çoğaldı…
Felsefeselerinde..
Ak'ı kara, karayı ak "göstermek" maharet sayılıyor..
Tükürsen!…
"Yağmur yağıyor" der…
***
DİLENCİMİZ DE ZENGİN!…
Öyle ya…
Ülke..
Millet..
Devlet..
Yaşanılan coğrafya; "buhran" geçiriyor…
Şiddet..
Terör..
Kan ve gözyaşının; "bataklığı" gibi…
***
İşte böylesi bir hava...
Yakıyor…
Azıcık tebessüm…
Hele ki, güzel gelişmeler…
Tabi ki ilaç gibi gelir..
Eee..
Türkiyem burası da…
Bilinmezlik hakim…
***
Bakınız…
Dilenci operasyonu..
Ki, Diyarbakırımızda da yaşandı..
Şimdi bir başka şehirde…
Adamın üzerinden; 28 bin lira para çıkmış..
Hem de nakit..
Bir de banka cüzdanı..
Hesabında, ne kadar mı var?
Tamı tamına; 450 bin lira…
***
Demek ki!..
Ülkemin dilencisi de zengin..
Olmaz mı?
İşte, Türkiye Ekonomisindeki büyüme rakamı..
Yüzde 5…
Tüm bu grift duruma rağmen..
Ortadoğu..
Ve Dünyadaki ekonomik, dalgalanmaya rağmen…
Zenginiz, zengin…
Olmasın mı?
***
Güzel gelişme…
Herkes memnun…
Burjuvası da…
Borsacısı da…
Tabi ki halk ta…
Eee, hükümette "işler iyi gidiyor" modunda…
Yani eyidir eyidir…
***
Biliyorum…
Tebbesümü çakarken…
Lafı gediğine oturmaya hazırsınız…
Der gibisiniz...
İyi de; Asgari ücret!…
Eee…
O da geçim "maharetine" bağlı..!
Ki her yiğidin harçı değil…
***
METİNER BULDU…
Arıyorduk ya…
FETÖ'nün "Siyasi ayağı yok mu?" diye..
Ki var olduğunu biliyoruz..
Ama velakin; "ne hikmetse" meçhul..
Ne savcılar..
Ne hakimler..
Ne de polis ve MİT "işte" diyemedi…
Neyse!…
Mehmet Metiner buldu..
Diyor ki..
FETÖ'nün siyasi ayağı almaması mümkün değil..
Arayanlar…
Kılıçdaroğlu ve Kılıçdaroğlu CHP'sine baksınlar…
Haksız değil..
Ama herkesin merak ettiği; "AK Parti'deki" siyasi ayağı…
Yok mu?…
***
ALTAYLI BALONU…
Hatırlarsanız…
"Namussuzsunuz" başlığıyla bir yazı yazmıştık..
Gazeteci Fatih Altaylı..
Ve AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar..
Ki meslektaş…
Altaylı bir iddiada bulunmuştu..
Demişti ki…
"Halen görevde olan 12 valinin Bylock kullanıcısı olduğunu biliyoruz..
Ama hiçbir yapamayız.."
***
Vahim.. Ve büyük bir idddia…
Bizde…
Tayyar gibi sormuştuk…
Eğer ki doğru ise…
"Bu savcıdan cacik bile olmaz. Yürekli bir savcı bulunmalı..
Yoksa…
Altaylı hakkında soruşturma açılmalı..!"
Tayyar'da yapmayan için; "namussussunuz" demişti…
***
Yargı devreye girdi..
Soruşturma açıldı..
Altaylı ifadeye çağrıldı..
İddia; balon çıktı…
Yani doğru değil…
Altaylı "haber müdürü söyledi" demiş..
Müdür de "yalanlamış.."
Peki şimdi ne olacak?…
Yani ne yapacaklar?
Velhasıl; fena bir algı operasyonu var..
Aman ha aman!..
DAĞKAPI'DAKİ İFTAR…
Önceki gün.. Mahşeri bir kalabalık…
İftar yemeği..
Veren; Ak Parti İstanbul İl Başkanlığının…
Gelenekselleşti..
Ki öyle diyor, İl Başkanı Selim Temurci..
Geçen de yıl da verilmişti..
10 bin kişi katıldı…
Tabi iftardaki ana gaye; "kardeşlik" köprüsü..
Soru şu..
Tabi ki beklenti, mahiyetiyle…
İstanbul..
Diyarbakır'a "iftarı" gelenekselleştirdi..
Ya Diyarbakır..
O ne zaman, İstanbul'da "iftarı" gelenekselleştirecek..
Bakalım cevap ne olacak?
Bekliyoruz…
Biraz da gönlümüz kadar soframızı da açalım…