RACON BUNU KALDIRMAZ…

Siyasetin…

Kulvarı, "Anayasal" raconu bellidir…

Kapris yok.. Küskünlük de… Husumet de…

Hele ki, güdümlülük hiç olmamalı.

Ya da, şiddet ve terör…

Bünye ve felsefesinde barındıramaz…

Veyahut…

Totaliter bir hükmün, "dayatması da" olamaz/bulunamaz da!

Racon'da ana ilke açık… Mevzuunun, "çözümüyse.."

Yani, ikmalde "iyi niyet" halisse.. "İnlik" yok ise…

Siyasi raconun anayasası müzakere ve diyalog kanallarını "açık" tut der…

Hadiseyi; "bu alanda" çözmen gerektiğini ifade eder…

***

Ne yazık ki Kürt meselesinde; "siyasi racon" giderek itibarsızlaşıyor/laştırılıyor..

Anayasa rafa kaldırıldı.

Birbirlerine "kırmızı" kitapları fırlatıyorlar…

Güven vermiyorlar… Kavga ve şiddet içerikli… Çözümden, diyalogdan, müzakereden uzaklar…

Samimiyet, erozyonundalar…

İstikrarlı, süreklilik arz edicilik ürkütücü bir "arıza" ihtiva ediyor.

Durum böyle olunca da… Aynı minvalde; etki-tepki doğruyor…

İşte bu noktada karşı reflekslerde gelişiyor..

Öylesine ki "aynı" şuursuzluk içerisinde saldırganlık başlıyor.

Ki Hızla…  Şu an vahim bir hız limitiyle; "uzlaşmacı dilden" uzaklaşılıyor…

***

Öyle ki… Taraflardan herhangi biri… Ya da aktörlerden biri…

En basit, sıradan ifadesi bile "bardağı taşıran" damla olarak algılanıyor...

Tabiri caizse "gözün üstünde kaşın var.." misali..

Var olan "ateşe" benzin oluveriyor..

Sonuç itibariyle! Hal-i hazırda geldiğimiz nokta bu..

Siyaset… Siyasi "racon" ve Anayasası… Tamamen "devre" dışı… İpler kopuk, köprüler zelzeleye yakalanmış vaziyette.

Yıkımı an meselesi…

***

DTK'nın 14 maddelik deklarasyonu.. "Öz Yönetim" Ya da Demokratik "Özerklik"

Gibi; "talep ve önerilerin" tartışmayı açılması gibi… Yol alınması gereken, seyrin rotasını konuşmamız gerekirken…

Tam aksi bir kulvarda gidiliyor..

Hep derim! Düşünceler… Öneriler.. Talepler.. En Radikal, akımda olanlar bile…

Siyasi kulvarda bulundukları sürece; "konuşabilmeli"

Özgür ifade edebilmeli… Yeter ki, "şiddeti, terörü" totaliter bir atmosferi körüklememeli…

***

İşte bu perspektifte… Haftasonu, DTK kongresinden..

Bileşenlerinden.. Ki HDP'den, şöyle bir beklenti söz konusuydu..

Nitekim.. Son 48 saat içerisinde görüştüğüm herkesimin, ifade ettiği gibi…

Ne yazık ki, "hayal" kırıklığı oluştu.…

Şöyle ki.. Özellikle.. Deklarasyonla, "hendek ve barikatlar" kalkacak…

Öz Yönetim ilan edilen yerlerde "yaşam" yeniden normal seyrine girecek…

PKK.. Ve Gençlik yapılanması şehirlerden çekilecek…

Operasyonlar sona erecek…

***

Türkiye.. Kürt meselesi yeniden "çözüm" sürecine dahil olacak..

Hükümetle "diyalog" yolları aranacak.. Devrilen "masa", yeni bir dizaynle renklendirilip, etrafında toplanılacak…

Hal-i hazırdaki "kaotik" ortamda son bulacak..

Huzura ve barışa "yelken" açılacak…

Maalesef!

***

HERŞEY SİYASİ ZEMİNDE KONUŞULMALI…

Tabi bu bir strateji…

Zaman içerisinde; "sebep-sonuç" noktasında göreceğiz…

Bir çok kişi gibi.. Bende oluşan kanı şu… Artık, Kürt siyasal hareketinde "yer alan" yapılar..

Destek veren bileşenler… Silahlı ve siyasi, alanda hangi güç olursa olsun…

KCK'nın "emir-komutasında"…

Dün mülahaza ettiğim bazı dostlar şöyle dedi..

HDP'nin de "hendeklerle" alakalı, bir hafta arayla "ağız değiştirmesine" dikkat çekilecek…

Bu deklarasyonla; gözler KCK'da… KCK, "deklarasyonu" destekleyeceğini açıklayacak.

Arkasındayız diyecek.. Sonra bunun siyasi alanda "mülahazası" için, "hendek ve barikat" siyasetine son verdirecek…

***

Doğrusunu isterseniz!

Tüm bunlar…

DTK'nın 14 maddelik deklarasyonu dahil..

Hepsini, konuşabilmemiz..

Tartışmaya açabilmemiz. Üzerine fikir mülahazasında bulunabilmemiz..

Batıyı da..

Doğuyu da, "hadisede" entegre edebilmek için…

"Siyasi raconun" Anayasasına göre hareket etmemiz gerekir..

***

Yani, "uzlaşmacı" bir dil üretmeliyiz…

Silahı değil,

Şiddeti, terörü, hendeği, süpürmeyi, operasyonu…

Kanı ve gözyaşını "doğuran" argümanlara bel bağlamadan, meram beyanı içerisinde olmalıyız…

***

Şimdi elde silah..

Şehirlerde hendekler..

Öz savunma birlikleri adıyla, "şehir merkezlerinde" silahlı oluşumlar var iken..

Hangi devlet..

Hangi siyasal iktidar "masaya gelebilir, siyasi mülahaza içerisine" girebilir?

Mümkün mü?

Ama silaha davet etmez isen…

Devlette, ortada "kamu güvenliği" sıkıntısı olmaz ise…

***

Elbette ki…

Demokrasinin "ana ruhuyla" buluşup..

Parlamentonun..

Siyasi kulvarlarını kullanarak; "çözümü ve daha ileri talepleri" masaya getirip, tartışabilirsin…

Bu mümkün…

Zaten böylesi bir ortam geliştiğinde; "iktidar ve devlet" imtina edici olursa…

İşte o zaman;  Kürtler açısından "her yol mubah" olur…

Ama şimdi, değil…

Tam aksi durum söz konusu…

***

Sonuç itibariyle…

HDP'nin "siyasi raconu", Anayasal felsefesi…

Verdiği şuan ki görüntü…

Tümüyle, "demokrasi" kulvarında yürümediği gerçeğidir.

Silahın..

Kandil'in "boyunduruğu altında" güdümlü bir gidişata sahip..

Hal böyle olunca da…

Hükümetin de, devletin de "canıma minnet" yüzüyle; karşı karşıya geliyoruz.

***

Demem o ki… Hayati bir dönemeçte bulunuyoruz.

Biz Kürtler için… Süreç "yol" ayırımına gelip dayanmıştır..

Bin yıllık kardeşlik.. Bin yıllık, inan, iman ve değerlerin "birlikteliğiyle" oluşan etle-tırnak hali…

Kopmanın.. Ayrılmanın eşiği… Sorguluyor..

Türkiye halkları da, aynı yolun yolcusu...

***

Kontrollü olunmalı… Siyasetin raconu, "kulvar" değiştirmemeli..

Makasa gelmemeli.. Hala da umut ve beklenti; "birlikte" yaşam talebidir…

Eğer ki..

Bu nesli de, bu imkanları da, geçmişten çıkarılan ders-i hikmetle "yol bilinirken.."

Hepsine; "Hükümet de ve Kürt siyasal hareketi de" gözünü kapatırsa..

Küresel güçlerin.. Özellikle Ortadoğu üzerinde hesabı olanların "güdümüne" girerlerse…

Bilinmelidir ki; hiç bir refleks "geri dönüşü" olmayan bir sonucun ateşini fitiller ki; işte o zaman “eyvahlar” nafile kalır…

Zaman ortak aklın buluşmasıdır ve akıllı olmanın zamanıdır.

BÜYÜKTİMUR'LA GÜNDEM..

Evet, sevgili okurlar..

Mutat programımız bu akşam saat 22.00'de..

Uzay ve Söz TV ekranındayız..

Gündem yoğun..

Yakıcı hadiseler, şiddet ve terör yaşamı çekilmez hale getirdi..

DTK'nın; 14 maddelik deklarasyonu.

HDP'nin tavrı.

Hükümetin ve muhalefetin, mevzuuya bakışı..

Tüm bunları; konuşup tartışacağız.

Soru ve önerilerinizi bekliyoruz.

Hayırlı seyirler…