SAĞLIKTA EŞANTİYON!

Ne diyorduk?

Diyarbakır'da "Sağlık" sağlıksız işliyor diye…

Kaç kezdir; dillendiriyorum…

Bu minvalde…

Birçok hastane; "vurgun" merkezi diye…

Hele ki, Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği…

Ki başlı başına; "söğüşleme" yeri…

Kılıfı hazırla, sonra minareyi cuka et…

***

İşte son; "cebellezi" durum…

Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma hastanesi..

Dün yerel gazetelere de yansıdı…

Kurum..

50 bin lira tutarında; "aciliyete binaen" doğrudan alım yapmış…

Yani ihalesiz, "gel teklif ver al işi"

***

Peki, aciliyet gerekli malzeme nedir?

Sakın aklınıza gelmesin...

Tıbbi malzeme..

Ya da, ameliyat veyahut medikal alımı..

Veyahut, "araç-gereç" eksikliği, onarımı gibi önemli işler…

Hiçbiri değil…

***

Ya ne?

Koca hastaneye "aciliyete binaen" gerekli malzemeler…

İşte liste özeti…

Ajanda…

Not defteri…

Bloknot…

Kalem…

Tabi bir de, hatırlatma kartı…

İvedilikle, "alınması" gerekir…

Yoksa, hizmet kilitlenir!?

***

Alınan malzemenin akıbeti ne olacak?

Muhtemelendir ki;

"Yeni yıl promosyonu olarak" dağıtılacak?

Yani, eşantiyon…

Hastalara mı?

Yakınlarına mı?

Yoksa çalışanlara mı?

"Yılbaşı hediyesi" olarak verilecek?

Doğrusu bu konuda net bilgi yok.

***

Var olan; "işin aciliyete binaen" önem kazanması!

İşi…

Doğrudan temin alımıyla yapılmış…

Kimden sağlanmış…

Yani, kim ya da kimler "işin alımını" yapmış?..

Önemli…

Ancak benim anlayamadığım…

İşin garip hali…

Yeni yıla bir hafta kala; "alımın" yapılması…

Hele ki, Hükümetin, Sağlık Bakanlığının "tasarruf" genelgesi orta yerde iken…

***

Malum açıklandı…

Çok…

Ama çok önem arz etmedikçe!

"Kemer sıkma" politikasıyla fuzuli "harcamalar" yapılmayacak…

Lükse kaçılmayacak…

En önemlisi de, "promosyon-eşantiyon" gibi işlere girişilmeyecek…

Tasarruf yapılacak…

Ama görünen o ki, "takan" yok…

***

Biliyorum…

Mevzubahis olan para küçük olsa da…

Ne demişler…

"Damlaya damlaya göl olur?"

Hele ki, kamu kurumları ise; durum "deniz" olur?

Velhasıl…

Aciliyete binaen mi?

Yoksa yılsonu aciliyetine binaen mi?

Kasadaki "paralar" bitsin, tenkis olmasın..

Ya da son kuruşun, "indregandi" aciliyetine mi?

Her ne ise!

Mevzu çok yönlü; "inlikleri" ihtiva ediyor…

***

Ne yazık ki...

Gazi Yaşargil Hastanesi..

Ve Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği; "yönetimler" değişse de..

Çark bildiği gibi; "devlet malı deniz…" ilkesiyle dönmeye devam ediyor..

Şaibeler kol geziyor..

***

Yoksa, koca hastanenin bahçesinde "devasa" bir kantin var iken..

Restaurant bulunurken..

Çay bahçesi inşa edilmişken..

Hastanenin koridoruna; "açık büfe" peşkeşi olur muydu?

Ne mümkün?

Ama, hastanenin koridoru bile işgal edilmiş..

***

Kim almış?

Niye alınmış?

Kaça verilmiş; bilemiyorum?

Ancak her yönüyle; çark ranta dayalı işliyor.

***

Ne diyor, Sağlık Bakanı?

"Hizmette sınır yok"

Ama velâkin…

Diyarbakır'daki Sağlık teşkilatlarında durum farklı "hizmet" üretiyor?

Onlarda; "vatandaşa" hizmette sınır var…

Ancak, "rant temininde" sınır yok…

Gerekirse, "sinekten bile yağ çıkarılır"

Bravo diyelim…

***

Bakalım mevzuu ettiğimiz "hadiseye" kim ne diyecek?

Yine siyasiler mi?

Danışmanları mı?

Kentteki temsilcileri mi, arz-ı endam edecek?

Yoksa sorumlu zevat mı?

Vaziyete kim müdahil olursa olsun…

Ama ben yine diyorum ki…

Asil unsurlar…

Üç maymun misali…

Duymadım, görmedim, bilmiyorum diyecekler?

Göreceğiz…

***

CHP NE ÂLEMDE?

Dün ifade etmiştim…

"Siyasetin dili" hiç de hoş değil…

Özellikle de; "ana muhalefetin" dili?

Öyle yıkıcı,

Öyle yakıcı,

Öylesine kumpasvari bir kimliğe sahip ki?

Aman Allah’ım…

Küresel emperyal güçlerden daha beter bir saldırganlık içinde..

Yeter ki, "iktidar darbe" yesin…

Yeter ki, "siyasi istikrarsızlık" olsun…

Yeter ki, "Türkiye yönetilemez" hale gelsin…

Gerisi önemli değil…

***

İşte, dünkü tabla…

Yine Anayasa Komisyonu…

Ve enva-i şiddet sarmalını vuku bulan; "siyasi kavgalar"

CHP'lilerin attığı slogana bakın…

DHKP-C'li teröristlerle aynı; "slogan"

Aslında bu slogan..

CHP'nin de,

DHKP-C'nin de "etle-tırnak" olduğunun göstergesidir..

90 yıllık partinin hal-i vaziyeti bu işte.

***

Bu arada…

Duydunuz mu, CHP Lideri Kemal Bey'in son, beyanını…

MHP'lilere seslenirken şöyle demiş…

MHP'li arkadaşlarıma şunu söyleyeyim…

Siz ne kadar ülkücüyseniz, vatanseverseniz, milliyetçiyseniz…

Bizde ülkücüyüz, vatanseveriz, milliyetçiyiz"

Eee..

Boşuna söylenmiş bir söz değil; "siyasetin ruhunda" bukalemunluk var diye!