ŞİMDİ NE OLACAK?
Evet…
Kuzey Irak halkı…
Kürt…
Türk…
Arap dâhil; o coğrafyanın ahalisi…
Kararını verdi…
Bağımsız Devlet olabilme adına; "ilk adımını" attı…
Sonuç…
Yüzde 90'ları bulan bir "evet…"
Yüzde 3 gibi de "hayır!"
Katılım ise yüksek…
***
Malum…
Referandum öncesi çok şey konuşuldu…
Öyle ki, Haziran'dan bu yana…
Konuşmayan…
Yazmayan…
Olumlu, olumsuz tavır sergilemeyen…
Tehditler…
Küfürler…
Enva-i komploların, organizasyonu hep icra edildi…
Yani herkes bir şey dedi…
***
Ama sonuç değişmedi…
Derler ya…
Bir kere ok yaydan çıktı…
Artık hedefe doğru gidiyor…
İsabet eder mi?
Yorgun düşer mi?
Ok hedefe ulaşmadan sapar mı?
Ne olur onu, zaman tünelinde göreceğiz!
***
Ki, Mesut Barzani…
Bağımsızlığını hemen şimdi ilan eder mi?
Sonra mı eder?
Ya da zamana bırakarak, "bağımsızlığı" cepte kabul eder mi?
Vaat edilecek, taahhütlere razı mı kalır…
Zaman gösterecek…
Ancak şu bir gerçektir ki…
Gayrimuşru olsa da…
Irak Federal Mahkemesince "Anayasaya aykırıdır" denilse de…
Kuzey Irak halkı…
"Devlet olabilme" adına ilk tapusuna hamle yapmıştır…
***
Tapunun tesciline gelirsek…
O nasıl olur bilmem?
Çatışmalı mı olur?
Çatışmasız mı olur?
Tarafların diyalog ve sulh noktasında mı; "karar" kılınır!
Onu, eli güçlenen Barzani'nin…
Ortadoğu masasındaki, "aktifleşen siyaseti ve diploması" tavrı neticelendirecektir…
***
Burada kritik nokta!
Ne ABD…
Ne İsrail…
Ne İran…
Ne Irak…
Ne de Suriye…
Veya AB ülkeleridir…
Ki Rusya dâhil…
Kuzey Irak halkı için…
Barzani yönetimi için…
En büyük önem arz edici olan; Türkiye ile yürüteceği diplomasidir…
Türkiye'nin "hassasiyetleridir?!"
Olmazsa olmazdır…
***
Çünkü…
Ne Kuzey Irak Türkiyesiz olabilir…
Ne de, Türkiye Kuzey Iraksız olabilir…
Bu minvalde, kurulacak bir devlet…
Oluşturulacak bir masa…
Diyalog geliştirilecek bir diplomasi de; "çözüm ikilide" olacak…
Özellikle, Türkiye…
Ana akım ve garantör konumunda olmaz ise!
Rızasız bir sonuç ikmal edilirse…
İşte o zaman; "en büyük arıza-i durum" başlamış olur…
***
Kuzey Irak…
İsrail'in,
ABD'nin,
Kısacası emperyal güçlerin "uydusu!" olur ki…
Maazallah…
Ki burada, "her türlü fitne ve fesat" cirit atar…
Bugün, Kuzey Irak, Irak coğrafyasında en huzurlu…
En sulh…
Ve güvenli bölge ise; "Türkiye ile olan" dostane ilişkisi…
Sınırdaki; güven duygusudur…
Akıllı olmak lazım…
Gaza gelinmemeli…
Ankara kriterleri…
Lozan antlaşması gibi…
Akla ziyan, kararlara gidilmemeli…
Savaş…
Çatışma…
Askeri müdahale, karşı duruş..
Sinirleri geren; "atraksiyonlardan" uzak durulmalı…
***
Son sözü ifade edersek…
Kim ne der bilmem!
Gerçek şudur ki.
Artık, yer küresinin hangi noktasında olunursa olunsun…
Dini… Mezhebi… Her ne ise…
Kürtler…
Ortadoğu coğrafyası içerisinde "devlet" olmak istiyor…
Ama "kardeşlik" içerisinde...
***
Hani bir söz var…
Komşu komşunun külüne muhtaçtır…
Bu vecize…
Yarına dair, gelişecek her türlü "mevzunun" anahtarı olduğunu unutmamak lazım…
Yeter ki…
Olup biten, iyi okunsun…
Oluşan ve oluşturulmaya meyilli resim büyük görülsün…
Hele ki, Kuzey Irak…
Yönetimsel olarak; "zafer" sarhoşluğundan kaçınmalı…
Nitekim şu an ki seyir; "sırat köprüsü" gibi…
Burada ana akım Türkiye’dir…
Soğukkanlı ve hesaplı olmalı, olmaları gerekir!
***
CİNSEL TACİZ Mİ?
Bir iddia…
E.B adlı bir kadının iddiası..
Ki basına yansıdı.
Önceki gün itibariyle, Şehitlik Karakoluna "şikâyet" konusu oldu…
E.B'nin iddiası…
Büyükşehir Belediyesine ait…
Sümer Park'ta…
Sistematik "mobbing" uygulandığı…
M.T adlı bir yetkilinin de, "cinsel tacizde" bulunduğu…
Rıza göstermeyin…
Çirkefliğe "boyun eğmeyen" işten çıkarılıyor…
Tehdit ve şantaj da ayrı bir konu…
Tabi iş, polis ve bilahare yargıya intikal…
Sonuç ne olur bilmem…
Ki yazı girişinde bir iddia…
Basına yansıyan bir haber…
Karakola intikal eden, bir şikâyet...
Gerçek mi?
Yalan mı?
İftira mı?
Çamur at izi kalsın mı?
İntikam alma mı?
Her ne ise…
Burada takınılan bir tavra dikkat etmek lazım…
Belediye yönetimi mevzua ne diyor?
Bir yaptırımı oldu mu?
E.B'nin iddiasına göre…
Belediye Yönetimi; "işin üstünü" örtmek istemiş…
Yazık…
KUDÜS'ÜN FETHİ…
Selahaddin Eyyubi…
Ne diyor?
Dostlarıyla uğraşanlar, düşmanlarıyla savaşamazlar…
Kudüs…
İşgal altındayken, ben nasıl gülebilirim ki?
Ne yazık ki, gülemiyoruz!
***
1 Ekim'de..
Diyarbakır'da işte bu hakikat sözüne dair" bir etkinlik var…
Konferans…
"Kudüs'ün fethi yıl dönümü!"
Yer…
Diyarbakır Kültür ve Kongre merkezi…
Saat 13.00'te başlıyor…
***
Program davetine göre…
Konuşmacılar..
Dünya Alimler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ali El Karadaği..
MEDAV Başkanı Tayyip Elçi…
Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşleyen…
Filistin Destek Birliği Sözcüsü Talal Nassar…
Ve video konferansla İsmail Haniye…
***
CHP'Lİ ALTIOK!
CHP'li Zeynep Altıok…
"MİA" isimli köpeğe ziyarete gitmiş…
Hani şu bir kişinin "tekmeli" saldırısına uğrayan MİA adlı köpek vardı ya…
Gazetelere manşet olmuştu…
İşte, onu ziyaret etmiş…
"MİA" ya demiş ki; "kendi adıma senden özür dilerim!"
Vallahi bravo...
Ne de, "hayvan sever" biri imiş…
Şimdi, "hayvan sever" dostlar alınmasın…
Zat-ı muhtereme soruyorum…
Ki seçilen bir vekil olması münasebetiyle..
Oluk oluk akan "insan" kanı için de, bir "özür" dilemişliği var mı?
Ya da, "hassasiyeti!”
Arakan'da…
Suriye'de…
Irak'ta yanı başında, Güneydoğu ve Türkiye sathında!
"İnsanlık" katledilirken, sessiz!
Bir köpeğe "tekme" atılırken, özür!
İnsani noktada; ne yaman çelişki…