Süt'ten ağzımız yandı mı?
Dün,
Ne gündü ama olağanüstü!
Baş döndürdü.
Hem zihinleri, hem de "mideleri" bulandırdı.
Evet,
Diyarbakır yine bizlere "olağanüstü" bir gün yaşattı.
Tabi.
Siyasi atmosferin her daim "tavan" yaptığı kentte.
Sabah saatlerinden itibaren;
İlköğretim Okullarındaki öğrenciler de "zehirlenme" haberleriyle öne çıktı.
***
Malumunuz üzre;
Milli Eğitim ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı işbirliğiyle.
Ülkedeki,
Tüm İlköğretim okullarındaki öğrencilere "sağlıklı yaşam" için, süt dağıtılıyor.
İşte dün;
İlk kez okullara "süt" dağıtıldı.
Okul sütü, akıl küpü!
Maşallah.
Ama ne maşallah, diyeceksiniz?
Diyarbakır dâhil.
Ülke genelinde, çok sayıda il ve ilçelerde "zehirlenme" vakaları yaşandı.
***
Ki,
Ülke gündemine ilk zehirlenme vakası, Diyarbakır'dan yayıldı.
Sabahın ilk saatleriydi.
Telefonum susmadı.
Öğretmen mi, veliler mi, esnaflar mı, hastanede çalışanlar mı?
Tabi durumdan haberdar alıp, "bilgi merakı" içerisinde olanlar.
Yüzlerce kişi aradı.
Ne oluyor;
Çocuklar "süt içip zehirlendiler?" diye.
Ne yapsınlar!
Okulların önünde ambulans ve sağlık ekipleri.
Diğer yandan; polis.
Haliyle,
Öğrenci velileri "okul ve hastanelere" akın etti.
***
İlk dakikadan itibaren;
Söz ve Uzay Haber olarak "gelişmeleri" takip ettik.
Hastane.
Okul önleri, "insan" seli oluştu.
Hele bir de üretilen bilgi kirliliği var ya.
İnanılmaz;
Provokatif bir hal aldı ki, "yalan atan, bir süre sonra attığı yalana inanmaya" başladı.
Durumdan,
Siyasi nemalanma gayretinde alanlar bile oldu.
Felaket ve kargaşa tellalları.
Böylesine hassas ve hayati bir konudan bile çıkar sağlamaya çalıştılar.
Pes yani.
***
Tabiri caizse;
Kuzu can derdindi, kasap et derdinde misali!
En hassas.
Ve can paremiz, ciğerimiz diye "üzerinde" titrediğimiz çocuklar.
Ki "sağlık" durumları mevzubahis iken!
Duruma;
"Oy hesabı" gibi bir arıza düşünce yüklenilmesi de ayrı, bir "ayıp".
Doğrusu;
Her şeyin ideolojisi olur ama insan sağlığının ideolojisi olur mu?
Olmaz. Olmamalı da.
Haber merkezinden bazı arkadaşların bana izlettiği görüntüler vardı ki.
İrkilmemek elde değil.
***
Derler ya;
Allah akıl fikir versin.
Hele ki muhtemelen anne olan birinin çıkıp; ‘Kürt çocuklarını zehirliyorlar.’
Çok sayıda "çocuk ölmüş".
Aşı ve silahla öldürdüler şimdi de bozuk sütle öldürüyorlar.
Bunlar gizliyorlar.
Yönündeki iddia ve söylentiler.
Biliyorum ki;
Kendi söylediğine kendisi de inanmıyor.
Emin olun;
Bu laflar çocukları zehirleyen o sütten daha acıdır.
Neyse ki halkımız sağduyulu.
Kimse de bunlara kanmadı.
***
Gelelim;
Çocuklara "günü" zehir eden zihniyete!
Açık ve net ifade etmek gerekirse ki öyledir.
Tartışılmaz.
Sorumsuz yöneticiler ve yetkililer.
Pek tabi ki, "işi üstlenen" dağıtım firması.
Vahim iddiakar!
Sormak istiyorum.
Mevzuda,
Akil olan herkese ama herkese!
***
Süt gibi,
"Zehirleme" ihtimali yüksek olan.
Hele hele; "alerji" yönü apaçık bilinirken.
Neden;
Gerekli tedbir ve tetkikler yapılmadı?
Birileri çıkabilir;
Biz velileri uyardık, "bilgilendirme" mektubu verdik.
Okuldaki; sorumlulara da eğitim verdik diyebilirler.
Hatta "hadise" sütlerden zehirlenme değil.
Güzel de;
Hangi aile "biliyor ki, çocuğunun süte karşı alerjisi olup-olmadığını".
Mutlaka bunun için;
Bir sağlık tetkiki ve doktor muayenesi gerekmez mi?
Gerekir.
***
Çocukların psikolojisi malum.
Etkilenmeleri.
Göz önüne alınmadan, "dem" vuruluyor, "hiç bir şey olmamış" gibi.
Bir de;
Böylesi bir ürün nasıl olur da "5 gün boyunca" depolarda bekletilir.
Ne sağlıklı yapı?
Ne de soğutucu hali?
Ki havalar da malum; "sıcaklık" derecesi açısından.
Nasıl bekletilir?
Demeyin;
Kullanım süresinde şu veya bugün yazıyor.
Süt ortama uygunluk noktada; "gününden çok önce bozulur?"
Koruyan;
Ambalaj ise de, "onun" kullanımı "bulunduğu hava ve yerdir".
***
Ne diyeceksiniz ki?
Gel gör işte akıllı idareciler (!) bunlar demekten başka.
Bu süt de olduğu gibi çocuklara dağıtılıyor.
Denetleme,
Kontrol ve ürünü numune etme yok.
Biline ki;
Olay sıradan bir alerjik vaka tabiriyle geçiştirilemez.
Elbette ki "alerji" olayı var ama tamamı bundan kaynaklı değil.
Sorumlular mutlaka cezalandırılmalı.
Yazıyı kaleme aldığım saatte;
Sadece Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne başvuran çocuk sayısı 520!
Eğitim ve Araştırma.
Dicle Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Hastanesi.
Ve diğer özel hastaneleri de hesaba katar isek, binin üzerinde "zehirlenme" şüphesiyle başvuru var.
***
Aldığım,
Son bilgiye göre, bunlardan sadece bir çocuk "müşahede" altında.
O da; "aşırı derece ateşten" kaynaklı.
Dedim ya;
Bu iş ve çocuklara hayatı zehir ettiren.
Özellikle;
"Süt gibi" hayati bir içecekten ve projenin hayata geçirilmesinden "tiksindirmeye" kimsenin hakkı yok!
Bu sütler neden hijyenik ortamlarda korunmadı?
Günlerce neden depolarda bekletildi?
Gözlerden kaçan önemli bir ayrıntı da;
Sen kışın yerine neden baharda süt dağıtıyorsun?
Mevsim zaten sıcak.
Çocukların yiyecek ve içeceklerden özellikle "Bahar" döneminde alerji kaptığı herkesin malumu.
Neden kışın bu iş yapılmadı da.
Skandala imza atıldı.
Başımıza bir felaket gelmeden ders almıyoruz!
İnşallah bundan sonra bu hatalara düşülmez.
Müsebbipler de; cezasız kalmaz!