TAŞDAN'IN SÖYLEDİKLERİ…

Dün sabah..

Diyarbakır Emniyet Müdürü Adnan Taşdan'a konuktuk..

Sabah kahvaltısı..

9 ay sonra, "bir tanışma" hamlesi..

Taşdan'ın ifadesiyle..

Diyarbakır'a geldik, kendimizi "terörle mücadelenin" ortasında bulduk..

Yani geçikmeli bir, kahvaltı faslı..

Yoğun bir katılım vardı..

Yerel ve Ulusal Medya temsilcileri hayli ilgi göstermişti..

Nitekim!..

Yoğunluk nedeniyle, "kahvaltı" salonu değiştirildi..

***

Buluşma..

Klasik "kahvaltılı" basın toplantılarından öte bir atmosferdeydi.

Sohbet..

Ve birebir "istişare" odaklı bir portalda kahvaltı geçti…

Bu açıdan önem arz ediciydi…

Gerek gazeteciler açısından…

Gerekse de, polis teşkilatı açısından…

Notlar alındı…

Çünkü, aylardır Sur'da, Silvan'da "yürütülen" operasyonlar var..

Çatışma…

Hendek ve Barikat…

***

Diğer noktada; şehitler…

Etkisiz hale getirilen örgüt üyeleri…

Evinden, barkından olan on binlerce insan…

Pek tabi ki…

Yerle-bir olmuş, virane bir tarihi kent…

Sur içindeki yıkılmış konutlar, işyerleri..

Bu minvalde; çok şeyi soru cevap mahiyetiyle konuştuk..

Özel'de de sohbetim oldu..

Özellikle de, "polisin sokaktaki psikolojik" tavrı ve hareketleri..

Çünkü hayli şikayet geliyor..

Agresif, sertlik bir tavrın söz konusu olduğuna dair..

Bu noktada, uyarılarının olduğunu..

Yazılı talimatlarının bulunduğunu, "ama genellemenin" olmaması gerektiğini söyledi..

Tabi, oftray kod olanlar hariç..

Hepsi mevcut haberimizde yer verdik..

***

Öne çıkan başlıklar…

Taşdan'a göre…

Örgüt bölgede sıkıştı..

Bu nedenle de; "eylemlerini" ülke geneline yayıyor..

Terör tamamen bitmiş değil.

Ama Diyarbakır'ı güvenli hale getirdik, diyebiliriz..

Daha güvenli, daha huzurlu günler olacak?

***

Taşdan..

Çok konuşulan, algı üretilen..

Özellikle sosyal medyada, dillendirilen "Sur'daki ölümlerle" ilgili olarak, net bir cevabı oldu.

Sur'da; 100 günden fazla süren operasyonlar oldu.

Allah'a şükür bir tane çocuğun ölümüne..

Bir tane sivilin ölümünden bahsedemezsiniz..

Onlarca şehit verilmiş olmasına rağmen..

Ki Sur'da 65 şehit verdik..

12'si polis.. 52'si asker.. Bir de Köy korucusu.

***

Diyarbakır ahalisine..

Taşdan..

Binlerce kez teşekkür ediyoruz..

Yanımızda yer aldılar.

Hendek ve Barikatın karşısında durdular.

En küçük bir olumsuzluk..

En küçük kuşku üretici halde; "ihbar ederek" durumu bizle paylaşıyor..

Tüm bunların özeti; vatandaş "huzur" istiyor..

Vatandaş şunu söylüyor..

"Polis nerde varsa, orada olay bitiyor. Olmuyor"

***

 

Kapkaç..

Hırsızlık..

Uyuşturucu satıcılığı..

Bağımlılık..

Gibi asayiş vakalarıyla ilgili gelen bir soruya, Taşdan'ın yanıtı farklı oldu.

Terör olayları öncesinde..

Bu olaylarda "pek" yaşanılır yoktu..

Üstesinden geldikten sonra..

Bu hadiselerde artış olduğunu gördük.. Üstüne gidiyoruz..

Ama dikkate değer noktada..

Örgütün gençlik yapılanmasındaki şahıslara baktığımızda..

Hırsızlık.. Kapkaç.. Madde bağımlısı olduklarını görüyoruz..

Kayıtları var..

***

Kamuoyunda çok konuşulan, Kaynartepe operasyonuyla ilgili sordum..

Denildiği gibi;

"Operasyon bilgisi" önceden, örgüte sızdırıldı mı?

Teşkilatınızda "paralel yapının" gücü hala hâkim mi?

Taşdan'ın cevabı şöyle oldu..

"Bilgi sızdırılmasıyla ilgili, inceleme başlatıldı..

Müfettişler geldi…

Soruşturma yürüyor"

***

Ne yazık ki..

Örgütsel yapılanmaya katılan bir sürü meslek mensubumuz var.

Özellikle istihbarı birimler açısından..

Ama biz süratle o içimizde suça bulaşan, o örgüte bulaşan insanları ayıklıyoruz.

Bunların mahkeme süreçleri sürüyor, bir kısmı tutuklu vaziyette.

Teşkilatımıza zayıflık getirdi mi?

Getirdi.

Ama onu da telefi ediyoruz, ettik de diyebilirim.

İçimizde hala o örgütün uzantısı olan insanlar var mıdır?

Tespit ettiğimiz zaman işlemleriniz yapıyoruz.

Onların"

***

Taşdan..

Çocuk konuşulan, çok tartışılan..

Üzerinde, "farklı mülahazalar" üretilen, Klip hakkında da cevap verdi.

"Bir görevli arkadaşımızın olduğunu değerlendiriyoruz.

Müfettiş görevlendirildi.

Soruşturma sürüyor.."

Taşdan bir noktaya da dikkat çekerek..

"Sosyal medya üzerinden" yürütülen örgüt proğandalarına dair..

"Siber alem" kontrol altında, tekip ediyoruz..

***

GÖNLÜMÜZ DİYARBEKİR'LE!

Diyarbakır'daki Futbol'u dün ele almıştım..

Çok kişi aradı..

Özellikle, futbola eski gönül vermişler..

Eline sağlık..

Keşke..

Kentin seçilmişleri de, "duyarlılık" arzı içinde olsalardı..

Şehrin..

Kadim kentin "tek sosyal" etkinliği olan, futbol..

Yani takımlarımız!

Garibanlar "kulvarında" olmasaydı.

***

Şehir de..

Ekonomi de..

Sosyal denge de; "futbolun" enternasyonalizminde pay alabilseydi…

Ne diyelim..

Hep diyoruz..

Futbol'a, spor'a siyaset bulaştığı için; "batak" hale geldi…

Her adımı; "politize" oldu diye..

Ama bakıyoruz ki…

Siyasi güç…

Kapital işbirliği üretmede, "bu ayak" olmazsa olmaz…

Yani siyasettin mutlaka "desteği" şart imiş…

Lakin "ideolojik" değil…

***

Neyse!

Diyarbekirspor için, bugün önemli bir gün..

Ankara'da maçı var..

Play-Off'un ilk sınav maçı…

Adliyespor'la oynayacak…

Ankara OSTİM stadyumunda, maç…

Rövanşı Diyarbakır'da olacak…

3. Lig'den, 2. Lig’e yükselme…

Doğrusu..

İlk maçın, deplasman olması Diyarbekir için avantaj teşkil ediyor..

İyi kullanmamız gerekir..

***

Bunun için de, sahiplenilmeli…

Taraftarıyla…

Kentin sivil dinamikleriyle…

İş dünyası…

Siyasetçisi…

Yani futbola, spora gönül vermiş her kesimin, "bu seyirde", katkısı olmalı…

"Aş'a" az da olsa tuz alalım…

Maddi ve manevi yönde…

Ankara'dan çıkacak sonuç Diyarbakır'daki maçın "havasını" daha bir entegreleştirir…

***

Haydi, Diyarbekir.

İki dönemdir final'den dönüyorsun..

Üçüncüsünde başar..

Güveniyoruz..

Ve yanınızda olduğumuzu söylüyoruz…

Başarılar…

***

Diyarbekir’in…

Kadim şehrin…

Terör ve şiddetin yarattığı "psikolojik" travma içerisinde…

Yüzleri…

Gönülleri…

Tebessüme ihtiyaç noktasında; gelecek başarı sevindirir…

Yeter artık…

Bu şehrin ve yaşayanın "acılar içerisinde" yaşadığı…

Biraz da olsa yüzü gülsün…

Hasret kaldık…