VATANDAŞ GİDİŞATA NASIL BAKIYOR?
İVEM araştırma şirketi…
16 İl'de "anket" yapmış…
Sonuçlar elimde..
Veriler; Siyaset ve yaşanılan "şiddet ve
teröre" odaklı…
Bakalım ankete göre, vatandaş gidişatı nasıl
değerlendiriyor?
***
İlk soru.. Bugün seçim olursa..
Cevap…
Ak Parti yüzde 52, 4…
CHP yüzde 25,3..
MHP yüzde 11, 3..
HDP ise yüzde 8,4.. Diğerleri de, 2,7…
***
Bu sonuca göre…
CHP kendi iç kavgasıyla,
MHP durgunluğuyla,
HDP ise, "hendek ve barikatın" arkasındaki
duruşuyla…
Ciddi bir "kan kaybı" yaşandığı görünüyor…
***
Yani, şu an ki şiddet ve terör…
Yürütülen, operasyonel faaliyet…
Ortadoğu'daki denge bozukluğu…
AK Parti'ye…
Ortaya koyduğu politika "kazanım" sağlıyor…
Ama genel itibariyle, vatandaş "istikrara"
odaklı…
***
Nitekim!
Hükümetin, Güneydoğu'ya yönelik operasyonlarına
"vatandaşın verdiği" destek soruna gelen cevap var.
Yüzde, 63,00 destekliyorum.
Yüzde 32,0'ı desteklemiyorum diyor.
***
Diğer bir soru…
Ülkenin çözülmesi gereken en önemli sorununa verilen
cevap..
Terör ve şiddet; Yüzde 56,0.
İşsizlik yüzde 10,4
Ekonomi yüzde 7,5
Kürt sorunu 5,3
Eğitim sorunu 4,6…
***
Daha sonra…
Sırasıyla, Dış ilişkiler, PKK sorunu, Çözüm Süreci ve
Yolsuzluk geliyor…
***
Dikkate değer bir soru da…
Çözüm süreci…
Yani yeniden bir çözüm süreci yaşanırsa, "kimler
aktör" olmalı…
İlginç bir sonuç var.. O da şu, "tek başına"
çözüm süreci işlesin…
AK Parti tek başına diyenler, yüzde 45,3…
***
AK Parti-İmralı diyen yüzde 14,6
AK Parti-HDP diyen yüzde 10,4.
Hemen akabinde.
AK Parti, CHP ve HDP diyenler yüzde 9,7.
Ak Parti, HDP, Kandil ve İmralı diyen de, yüzde 7,0
Gerisinde, tüm partiler geliyor…
***
Anketten, önemli bir sonuç daha…
Özellikle.
Son günlerin en çok tartışılan "sisteme" dair,
mevzuu…
"Başkanlık sistemi"…
Deneklere sorulmuş; "Türkiye Başkanlık sistemine
geçmeli mi?" diye…
***
Alınan cevaplar…
Yüzde 60,0'ı "evet geçmeli" diyor…
Yüzde 31'i kesin bir kararlılıkla "Hayır geçmemeli"
diyor…
Yüzde 9'ü da fark etmez…
Sizce...
***
HDP'NİN TAVANI!
Altan Tan…
Bu konuda diyor ki;
"HDP'de tavan tabanla uyumsuz.
Gerekçesi…
Parti'de "Türk solu hâkimiyeti var!"…
***
Parti tabanını...
"Muhafazakar Kürt seçmen oluşturuyor" diyor
Tan..
Tabanla-tavan arasındaki "uyumsuzluk" işte
buradan kaynaklı…
Uyumsuzluk var.
***
Parti'deki "oy kaybını"
Çözüm süreci.
Kürt meselesinin "gelip tıkandığı" noktaları
da…
Kısmi olarak, hükümeti "sorumlu" tutarken…
HDP ve PKK'nın ortaya koyduğu, "yanlışları da"
görmek gerekir diyor…
***
Doğru bildiklerini söylemek...
Hakikate şapka çıkarılır…
En önemlisi de şuan "dökülen kanların" kime ne
gibi kazanımı sağladığını da görmek gerekir…
Akılla, duyguyla değil..
Hele mahalle baskısıyla hiç değil…
***
Ne diyelim?
Tan "partiye" kısmi bir mercek tuttu..
Tabi tutuş…
Yani "kazan kaldırması!"
Parti yönetimine "girmeyişinden mi?"
Yoksa!
Tabandan gelen sesi, "haykırabilme"
cesaretiyle…
Temsiliyeti "ifa" etmesi mi?
***
MEDYA'YA SALDIRI
Akit ve Yeni Şafak'a yapılan saldırı…
Menfur bir hadise…
Kınıyorum…
Ve çalışanlarına, okurlarına da "geçmiş olsun"
diyorum…
***
Düşüncelerin…
Fikirlerin…
Hele ki basının "özgür bir ortamda" var
olabilmesi..
Demokrasinin…
Ve özgürlüklerin "serbestiyetine" mücadele
edilen bir dönemde; "alçaklığa" yeltenilmesi…
***
Ülkenin ve milletin "doğru bir istikamette"
seyir ettiğini, gösteriyor…
Neyse!
Saldırı ne ilktir, ne de son olacak… Mesleğin ve hayatın
cilvesi diyelim.
Çünkü bu uğurda nice şehitler verildi…
***
Önemli olan…
Böylesi, "menfuriyet" karşısında, dik durmak…
El ele vermek.
Birliktelik yaratmaktır.
Bilinmeli ki, "bu birliktelik" sağlanmadığı
için; "şer oluşumlar" alan bulabiliyor.
Yoksa ne mümkün?
***
Bir not almak istiyorum.
Düşmek değil…
Medyanın, diğer mahallisine de saldırılar oldu.
Acaba diyorum…
Bir iki çam, kırıklığıyla, "koşuşturan"
siyasilerimiz…
Özellikle, CHP ve HDP için diyorum. Tabi ki, diğer parti
liderleri için de…
***
O günün hassasiyetini..
Önceki günkü, saldırıda da "gösterebilecekler
mi?"
Göreceğiz…
Eğer ki, "benden değilse, cehenneme kadar yolu
var" mantığı güdülürse…
O zaman, o şahsiyetler "Özgür basın" naralarını
bir daha atmasınlar…
Hele ki, "demokrasiden" hiç ama hiç
bahsetmesinler…
***
AMERİKA HANGİ KOALİSYONDA?
Soru net…
Lakin kafalar "kuma" gömülü olunca…
Zihinler de…
"Kör" taassuba odaklı, işliyorsa..
Çevresindeki; 'leş" kargalarını görmez…
***
Türkiye'nin de…
ABD.. NATO.. BM.. Ve diğer, "Hıristiyan"
kulüpleri..
Bunların, "ata dostu" olmadığı gibi..
Torun "müttefiki" ve dostu olamayacağını,
kestirmemesi…
***
Soruya gelince…
ABD..
Suriye'de, "kiminle hangi koalisyonda?"
Açık… Menfaat, çıkar nerde ise orda..
DAEŞ.. Yani İŞİD denilen "melanet" yapı nerde?
Bugün, konuşuluyor mu?
Baş kesme, toplu infaz yapma.. Yok..
***
Çünkü, "görev" tamamlandı..
DAEŞ gerçeğiyle..
İstenilen alan hakimiyeti oluşturuldu..
Bölge tanzimi yapıldı..
Şimdi, ABD Rusya ile müttefik.. İran ile müttefik.
Hatta Esed ile…
***
Yapılmak istenilen…
Türkiye'yi "zayıflatmak"… Yüz yılın projesinde
"söz sahibi" olmaktan çıkarmak..
Egale etmek..
Bugün, YPG-PYD " tartışma" ediliyorsa..
Bilinmeli ki, bu da ayrı bir plan..
***
Zamanı gelince..
El Kaide gibi.. Taliban gibi..
DAEŞ gibi..
Onlar da, "Emperyal yapılar" tarafından,
"devre dışı" bırakılır..
Demem o ki, Türkiye "stratejik tükenişten"
kendini kurtarmalı…
***
Özellikle…
Kuzey Irak'taki "Kürtlerle" olan şuan ki,
"ilişkilerini.."
Ortadoğu'da "tek ve dik duran" tek müttefiki
olması münasebetiyle..
Bu hakikati görerek.. Suriye'nin kuzeyine yönelik, yeni
bir "strateji" geliştirmeli..
Yoksa "leş" edilmemizden kurtulmamız mümkün
değil.