Ve EMİTT izlenimleri!
17’inci,
EMİTT fuarı, Pazar günü sona erdi.
Fuarla alakalı bir yazım oldu.
Bu da ikinci olacak.
İlkyazım,
Diyarbakır standı ve olmasını istediğim, eksik gördüklerim, pek tabi ki, “gurur” veren yönlere atıftı.
***
Evet,
Araya hafta sonu girmesi.
Hele ki, “kabine” değişikliği, bir de “Pazar Sohbeti”.
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak.
Siirt Valisi Ahmet Aydın.
Ve Ezgi Eyvan grubuyla, Uzay TV’nin İstanbul stüdyosunda, “canlı olarak” program yapmak.
EMİT fuarını.
Ve son barış sürecini, hasb-i hal etmemiz.
***
Anlayacağınız,
Yoğunluk içerisinde mevzuuya odaklanmamı itiraf ederim ki kısıtladı!
Neyse;
Bugün ikinci yazıda bunu telafi edeceğiz.
Uzun uzadıya, konuşalım.
4 günde “neler oldu-neler” yaşandı ona bakacağız?
Vatandaşın deyimiyle,
“Yediğiniz-içtiğiniz sizin olsun” gördüklerinizi bize anlatır yeter.
***
Doğrusu EMİTT fuarı,
Hem ülkemiz açısından,
Hem katılımcı ülkeler açısından,
Hem de iller, ilçeler, beldeler,
Turizm sektörünün bileşenleri açısından, “önem” arz edici bir organizasyon.
Renkli bir atmosfer.
Hareketli ve duygu paydaşı olan, “bir buluşma” mekânı!
****
Coşkulu,
Ahenkli ambiyansa eşlik eden,
İkramlar,
Karnaval var-i kucaklayan bir “barış ve özgürlük” havası esmesi ayrı bir özellik.
Etkilenmemek.
Hayran kalmamak ve bir daha buluşma duygusuna kapılmamak mümkün değil.
***
Yerli.
Yabancı.
Renk, dil, din, kimlik farkı gözetilmeden.
Ama herkesin yüzünde,
Yaşlısı, genci, erkeği, bayanı, çocuğu.
Sektörün,
Pazarlamacısı, tür operatörleri.
Hele ki,
İller düzeyinde, seçilmişi-atanmışları.
Ev sahibi.
Ziyaretçi.
Doyumsuz bir özlemle, dostluk, kardeşlik, gülen yüzler hâkimdi.
Azınlık değil, çoğunluk mutluydu.
***
Stantlar.
Tarih, kültür, medeniyet kokuyordu!
Keşfedilmeyi,
Dokunmayı, hissetmeyi, “özlemle” bekleyen bir cennet misali.
Yöresel zenginlikler.
Müzik,
Folklor, el sanatları, özgün çalışmalar.
Hediyelik eşyalar.
Kıpır-kıpır coşku dolu, “tanıtım elçileri”.
***
O binlerce,
Dönüm arazi üzerine kurulu TÜYAP merkezinde.
Yüz binlerin ziyaret ettiği EMİTT fuarında.
İnsanların,
Yarattığı “coşku manzarası ve sıcak atmosfer” şu çığlığı atıyordu.
“Sınırları” kaldırın.
İnsanlar, “özgürce” hak ve halklar ölçeğinde, kucaklayıp-kaynaşsın.
***
Ve...
Diyarbakır standı.
Tarihi surların motifiyle, çevrili görsel şöleni.
5’inci Harem-i Şerif olan,
Ulu Camii’nin o muhteşem şadırvanının yer alması.
Hele bir de,
Şadırvanın dibine atılan bir kaç kürsünün, oluşturduğu gölgelik misali misafirlerin ağırlanması.
Duvarlarda,
İnsanı tarihe yolculuk yaptıran Diyarbakır Surlarının 82 Burç’unu anlatan, figürler.
***
Kadayıf mı,
Kahvaltılım mı,
Bir de, bakırcılık.
Her ne kadar; yöresel yemeklerin “yokluğu” hissediliyor.
“Hayat hanımın mutfağı nerde” diye soruluyordu ise de.
Çiğköfte ikramı.
Tabi ki,
33 medeniyete beşiklik eden,
İlk yerleşim yerini bünyesinde barındıran Çayönü,
Açıkhava müzesi,
Sur içi ve İç kale’ye ait “tanıtım envanterleri”.
Broşürler.
***
Tabi ki,
İbrahim Macit.
Ve Ezgi Eyvan gurubu’nun “Diyarbakır yöresine özgü” müzik ziyafeti.
İl Valisi Mustafa Toprak,
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir,
Ve STK’lar.
Ahenk içerisinde, “ev sahipliği” yaparak.
Diyarbakır’ın,
O gurur veren, “misafirperverliğini” göstermeleri, ziyaretçilerle yakından ilgilenmeleri.
En takdir edileni de,
Diğer illerin stantlarını, ayrı ayrı gezerek, ziyaret edip havayı birlikte solmaları.
***
Özellikle,
Diyarbakır’ın “gözde ve ilgi* odağı olan standa sahip olması.
Daha doğrusu,
Organizasyonun mimarı ve arka planında cansiperane çalışan,
Vali Yardımcısı Mustafa Can,
İl Kültür Müdürü Tevfik Arıtürk,
Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Daire Başkanı Muharrem Cebe.
Ve diğer,
Görevli personellerin sergiledikleri “hassasiyet”, takdir ve tebrikin ötesinde.
***
Bir de,
Fuar alanı içerisindeki faaliyetin yansıra.
2013 yılının,
Diyarbakır Surları yılı olması gayesiyle, başlatılan kampanyanın,
İstanbul’un,
Diğer semtlerinde stant ve imza masaları açılması da ayrı, bir özellik!
Velhasıl,
Diyarbakır bu yıl üçüncü kez katılım gösterdiği EMİTT’in havasında şu çığlığının duyulmasını istedi.
Diyarbakır huzur ve barış istiyor.
Beni, medya üzerinde görme, analiz etme, yargılama.
Gel, gör, dokun ve yaşa.
Öyle karar ver.
Bak o zaman,
Gelirken, korku içerisinde ağlıyordun.
Ama bak bugün, gideceğin, ayrılacağın için, “üzüntüyle” ağlıyorsun.
***
Evet,
İşte tüm bunları bir arada “tek çatı” altında toplayan, EMİTT organizasyonu.
Diyorum ki şu tanımlamayı hak ediyor,
“Barış ve kardeşlik, kaynaşma” köprüsü olduğunu.
Çünkü,
Ülkelerin,
Şehirlerin,
İlçelerin, beldelerin, ticari kuruluşların “kendilerini tanıtmak ilgi çekmek” ve turizmin pastasından “istenilen” payı alabilmek için, bu fuar ve tanıtım günleri kaçmaz.
Gelecek seneyi, şimdiden beklemeye koyulalım.