Veznede para yok!
Kim diyor?
PTT gişesindeki görevli…
Şu an; "para" yok!
Nerdeyse gün ortası…
Sebep.
Niye para yok?
Güvenlik nedeniyle!
Yok, daha neler?
Yani…
Yeterli güvenlik elemanımız yok.
***
İyi de, kasada para niye yok?
Veznede hala para yok?
Niye?
Sıkça "soyuluyoruz!"
Onun için de Veznede ya da kasamızda; "para" tutmuyoruz.
Merkeze gönderiyoruz…
Bilahare, kontrollü olarak getiriliyor?
Bekleyeceğiz.
***
Dışarıda kuyruk…
Emekli maaşı alabilmek için bekleyenler...
Gerginlik var…
İtişmeler…
Görevliye "tepki" lafı yetiştirenler…
Yani, "işkencevari" bir ortam!
Hangi hakla!
Vatandaşı "kapı önünde" saatlerce bekletiyorsunuz?
***
PTT şubelerinin sıkçı soyulduğunu biliyorum!
Ki birçok kez; mevzu ettim…
Neden yeterli güvenlik elemanı alınmadığı…
Hatta "paranın" işlev gördüğü böylesi bir alanda, "güvenlik kamerası" bile, neden takılmadığını?
Bağlar da.
Sur içinde…
Sadece geçtiğimiz yıl, 3–4 soygun gerçekleştirildiğini biliyorum…
***
Yani.
Ciddi bir vurduydummazlık var…
Devlet aklı mı?
Kurumsal işleyişteki, zihniyetin zafiyeti mi?
İdarecilerin…
Genel Müdürlüklerin, iş bilmezliğinden midir, bilemiyorum…
Her ne ise!
A'dan Z'ye kadar, arıza-i bir durum var.
***
Ancak şunu, belirtmek istiyorum…
Ve soruyorum.
Eğer ki PTT "bankacılık" hizmetini yürütecekse.
Eğer ki emeklilerin "maaş" ödemelerini üstlenmişse…
O zaman; "bankacılık kriterleriyle" iş görmeli…
***
Emekli vatandaşın ifadesiyle.
PTT şubeleri…
"Bakkal dükkânı" gibi, bankacılık işlemini yapıyor…
Olacak şey mi?
PTT şubesinin veznesinde…
Ya da kasasında; "emeklinin" maaşını ödeyecek kadar para yoksa!
Diyorum ki; eee pes…
Kapıya kilit vurun gidin…
Siz en iyisi, asli "işlevinize" dönün…
Yani, Postaaaa dağıtımı!
***
Yakıt krizi!
Denilen şu…
Polis araçlarına yönelik "tasarruf" amaçlı yakıt kısıtlaması uygulanıyormuş…
Bu nedenle de; şehir merkezindeki "olaylara" müdahale de aksama yaşanıyor…
Görevli polisler, muzdarip!
***
Bu iddiaların adresi!
Emniyet Müdür Yardımcısı Murat İbrahim Yavuz…
Daha doğrusu Yavuz'un "imzasını" taşıyan resmi evraka istinaden…
Şubelere, bilgi notu göndermiş…
İhale yoluyla temin edilen; "akaryakıt" hakları bitmiş…
Araçlara verilen "akaryakıt" oranı yüzde elliye düşürülmesi, "emrini" vermiş…
***
Uyarı yazısında da!
Bu durumu; "bizzat amirler" tarafından, takip edilmesi!
Peki, bu tasarruf ne anlama geliyor?
Mevzuyu gündeme getiren yayın açısından.
Günlük 10 litre olan akaryakıt istihkakı, ilk aşamada 5 litreye.
Bilahare de 2,5 litreye düşürülmüş!
***
Eğer ki, doğru ise!
Malumunuz üzere!
Bir litre yakıtla, 10 kilometre yol kat edebilirsiniz.
2.5 litreyle, 25 kilometre…
5 litreyle, 50 kilometre…
10 litreyle de, 100 kilometre!
Soru şu; gelin de Şehir'deki "asayişi" berkemalda, olaylara müdahale edin…
***
Hiç tartışmasız ki…
Durum öyle ise…
Toplumsal olaylara bırakın müdahaleyi…
Kent içerisinde…
Gece meydana gelen vukuatlara bile müdahale edilemez…
Ki bu iddia; "telsiz konuşmalarına da" yansıdığı söyleniyor…
Yani hayli; "vahamet" içeren bir durum…
***
İşte dün kafa karışıklığı yaratan, mevzu kamuoyuna yansıyınca açıklama geldi.
İl Emniyet Müdürlüğünden!
Deniliyor ki;
Yılsonu olması sebebiyle mevcut yakıt düzenlemesinin yenilenmesi sürecinde, herhangi bir aksaklığın yaşanmaması için tasarrufa riayet edilmesi kapsamında geçici tedbir olarak yapılan bir iç düzenlemedir"
***
Abartılacak durum yokmuş!
Biz de bu durum karşısında…
İnşallah diyelim…
Ama!
Şunu net ifade edebilirim…
Yıllardır polis teşkilatı içerisinden; araçlara uygulanan akaryakıt istihkakından "muzdarip" olunduğunu biliyorum…
Tabi salt Diyarbakır değil…
Ülke sathında durum aynı…
***
Biraz da siyaset!
Haberiniz var mı?
Bilemiyorum…
Ben de, "ısmarlama" habercilikten öğrendim…
Kentin, renkli siması Abdullah Arzakçı…
Beyanat vermiş…
O da Milletvekili adayı!
Yok, MHP'den değil, AK Parti'den de değil…
Bağımsız…
Bağımsız, aday!
***
Galiba o da…
Şu hesabın içerisine girdi.
HDP alenice "seçime parti" olarak giriyorum dedi.
Bu saatten sonra da geri adım atacak değil.
Nasıl olsa bu durumda, barajı da aşamaz.
O zaman, 11 Milletvekilinin "oy raiş" bedeli, 15–20 bin oy civarında olur…
Eee biz de akçeli durumda kendimizi silkelersek, belki başarısız!
***
Olabilir mi?
Olmaz mı, neden olmaz, onu bilemem…
Ama diyorum ki…
Ya evdeki hesap çarşıya uymazsa…
Sahi o zaman ne olur?
Galiba işte o zaman siyaset, "rüştünü" ispatlamış olur?
Sizce!
Yazarın Önceki Yazıları