YIKTIRIN BEYLER, YIKTIRIN!
Azıcık serin gelin ya!
Ey Valilik!
Ey Belediye!
Ey Dicle Üniversitesi!
Ey Çevre Şehirçilik!
Ey İl Kültür Müdürlüğü!
Ey Anıtlar Kurulu!
Ne bu ya; "yağma hasanan böreği mi?"
Surları..
Burçları..
Tarihi yapıları; "hoyratça" heba ediyorsunuz!
***
Anladık..
Hendek..
Barikat…
Çukur "terörüyle" PKK, Sur'u virane etti…
Tarihi yapıları yıktı..
Camileri…
Mescitleri…
Kiliseleri bombaladı, roketledi...
Yani, tarumar etti.
İnsanları öldürdü...
Askerleri..
Polisleri şehit etti..
Ahaliyi evinden, barkından etti..
Ama hak ettikleri "çukura" gömüldüler…
***
Şimdi; Devlet yeniden inşa ediyor…
Yaraları sarıyor..
Yeni yapılar inşa ediyor..
Tarihi eserleri restore ediyor..
Yani enkazdan; yeniden diriliş var..
Tabi, tartışmalı..
Polemikli olsa bile..
Bazı durumlara;
İtirazlar..
Uygunsuzluk..
Hatta bu mu Diyarbakır evleri ve yapıları denilmesine rağmen!
Kimsenin; "yıkıcı" müdahalesi yok...
Amma velâkin…
Bakıyoruz ki; fırsat bu fırsat deyip; "yıkanlar var?"
***
İşte son; maharet!
Mardin Kapı Kabristanındaki tarihi "Namazgah!"
İki yüz yıllık…
Miladi 1859 yılında Sait paşa tarafından inşa edilmiş..
Ahali, burada "Bayram" namazı kılsın diye..
Sühuf…
Küsuf…
Yani güneş ve ay tutulması..
Yağmur duası gibi..
Hatta mezarlık ziyaretinde; "namaz kılınsın" diyerek, yapılmış..
Bazalt taşlı..
Üstü açık bir mescit..
Sanatsal bir kimilğe sahip!
Şimdi burası; "madde bağımlıları kullanıyor" denilerek yıktırılmış..
***
Sormak istiyorum..
Sur'lar..
Hevsel Bahçeleri..
Ki burası Şeyh Muhammed düzlüğünde bulunuyor..
Aynı bölge..
Burası, UNESCO Dünya Miras listesine alınmışken..
Nasıl oluyor da; "yıkım izni" veriliyor?
Yıktırılıyor..
Ve yıkıma izni veren de; "anıtlar kurulu" deniliyor..
Sahi; kim bunlar?
Ya da kim onları seçiyor?
Diyarbakır'da bulunuyorlar mı?
Yoksa; "uzaydan mı" işi görüp, karar veriyorlar?
Ellerindeki envanter nedir?
***
Ki var mı?
Olsaydı eserleri ortada olmazdı?
Sur'ların onarımındaki "rezaletin" altında imzaları var..
Uygun yapılmadığına ilişkin...
Nitekim diğer; "restorasyonlar!"
İşte, Ulu camii çevresindeki yapıların; "istilası?"
Ya, "ticarethanelere" çevrilen yapılar..
Hayırdır!!!
Birileri cevap versin..
Yeter!
Bu "yağma hasanın böreği" hali!
***
PAŞALAR GİBİ BESLERİM!..
Kim kime bunu diyor?
Genç bir kadın….
Kameralara yansıdı...
Diyarbakır adliyesi önünde..
Eli kelepçeli zanlıya sesleniyor....
Hani, tartıştığı eşini öldüren..
Bilahare cinayetten sonra, gazetecilere konuşan biri vardı ya..
Sonra, sırra kadem basan..
40 gün sonra; Hevsel bahçelerinde yakalanan o zanlı eş…
İşte ona yönelerek, konuşuyor.
Tam da adliyenin önünde, polislerin "arasında!" zanlı yürürken..
Diyor ki...
"Başın eğme..
Dik yürü..
Seni paşalar gibi beslerim..."
Ve bunu kameralara söylüyor, birileri de tepki veriyor…
Ne hallere geldik?
Travmatik bir hal…
Ne diyelim?
SEZGİN'E ÇİZİK ATILDI…
Ne yazık ki!
Hemşehrimiz Sezgin Tanrıkulu..
Artık…
CHP'nin Parti Meclisinde yok…
Seçilmedi...
Ki Kemal Bey'in "listesinde" olmasına rağmen…
Doğrusu…
Sonuca dair bir sürpriz durum yok..
Bekliyordum..
Özellikle, İnce'nin, 470 oy almasından sonra..
CHP'de "taşların yerinden" oynayacağını söylemiştim..
***
Dokuz kere yenilen…
Yeniden "seçilen" Kemal Bey'in raundunda merak edilen şuydu..
Parti Meclisi listesi delinecek mi?
"Fire" olursa ne kadar olacak?..
Öyle de oldu..
Liste delindi, fire verildi..
Sezgin'in dışında..
Mehmet Bekaroğlu da; "PM'ye" giremeyen ikinci isim oldu…
Çünkü "seçilemediler!"
***
Eeee…
Tanrukulu da..
Bekaroğlu da..
CHP'ye "taşıma suyla" taşınmışlardı…
Doku uyuşmazlığı vardı…
Yama ancak bu kadar tutabilir…
ABD ile ilişkiler kesildi..
Azıcık burdan da durumu okursak..
Bakalım; bundan sonra hemşehrimiz ne yapacak?
CHP'de kalacak mı?
HDP'ye doğru bir yol seyirgâhına mı çıkacak?
Yoksa, Okyanus ötesi bir komut mu bekleyecek?
Göreceğiz...
***
Kemal Bey'e hatırlatma!
Kazandınız…
9 seçim yenilgisi almanıza rağmen…
"Sandıktan" çıkan oylar sizi seçti…
Demek ki;
Demokrasilerde "sandık" kutsaldır..
İradedir..
Millidir..
Bilmem, algılayabildiniz mi?
"Seçimin ve sandığın" öneminin kutsallığını!
Tabi; 15 Temmuz'u hatırlayarak..
***
Kulağa küpe olsun!
İnce geliyor…
Ki fena kıskaca aldı…
6 ay sonra; "tüzük kurultayı" gündeme gelirse; iş fena biter..
Ona göre…
"Kasetli saltanatın" sonu olur..
CHP'deki "bu çizikler"…
Anahtar liste "delinmesi!"
Vaziyetin ikmaline dair; "haber verici!"
Bilesiniz!
***
E BE YUH YANİ!!!
CeHePe bu…
Başka ne beklenir ki?
İşte, yine "zehirledi" gelen gideni..
Bir kumanya..
Bir öğle yemeğini bile; "sorunsuz, krizsiz" gideremediler...
Baksanıza...
80'e yakın kişi zehirlendi...
Hastaneye kaldırıldı..
Ne diyeceksiniz?
***
KURBAN KESMELİ!
Kim…
Tabi ki, AK Parti…
Kılıçdaroğlu'nun "seçilmesi" adına; kurban kesmeli!
Oh be diyerek…
İyi ki İnce gelmedi...
İyi ki, Kemal bey seçildi diye!
Cumhurbaşkanı Erdoğan "tebrik telgrafı" yollamış..
"Kutlarım"…
Bence...
Kurmaylardan bir heyeti de göndermeli…
Böyle bir "nimet" kaybedilir mi?