Yoksul kadınlar üzerinden yolsuzluk mu?
İddia mı gerçek mi bilmem?
Ama denilenler; "yenilir, yutulur" değil.
Saç.
Baş.
Öfke seli oluşturuyor.
***
Daha açık ifadeyle "bu kadar da olmaz" dedirtiyor.
Fakirin.
Fukaranın.
İşsizin.
Becarenin.
Öksüzün.
Hele ki çaresiz kadınların "üzerinden" haksız kazanç sağlamak?
***
Ne yazık ki;
"Pozitif Yolsuzluk" denilen iddia bu yönde.
Doğrusu!
Mevzudan haberdar olunca kendim de inanmadım!
Yok ya; seçim sath-i mailindeyiz, birileri karalıyor.
Baksanıza montajlı, montajsız, kızılca kıyamet kopuyor...
Ses. Görüntü. Tabeler havada uçuşuyor.
Dinleme. Dinlendirme de ha keza.
"Kadınlara pozitif yolsuzluk" iddiası da bu meyandadır dedim.
***
Tabi ki.
Mevzuu basına yansıdı.
Yerel-ulusal bazda yazılıp-çizildi.
Bekledim, ilgili ve yetkili kurumlar "ne diyor" diye?
Malum dedik ya!
Seçim arifesindeyiz, "çamur at tutmazsa, izi kalır" olabilir.
Bir de; iddiaya gündeme getiren de iktidara "muhalif" bir ajans.
Biraz da, ideolojik yapıya sahip.
Bu noktada, etkisini bekledim kim ne diyecek anlamında?
***
Ancak!
Hal-i hazırda ilgili kurumlardan ses yok.
Ne; Valilikten!
Ne Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından.
Ne de, Sosyal Vakıflar İl Müdürlüğünden.
İddialara.
Basına yansıyan "ayrıntılara" ilişkin cevap veren yok.
Nedendir bilmem; kem-kümlük var!
***
Hissediyorum!
Siz de bir tepki oluşmaya başladı.
Mevzuya gel Mevzuya!
Nedir, bu pozitif yolsuzluk denilen iddianın muhtevası.
Konuya biz okurlar mutalı değiliz.
Konuşuyorsun ama biz neyin ne olduğunu bilmiyoruz!
Anlat ta biz de bilelim.
Evet, anlatalım şu "akçeli" durumu.
***
Mevzuu şu.
İddianın sahibi, DİHA.
Yani, Dicle Haber Ajansı.
Dayanağı, Sosyal Yardım Bilgi Sistemi (SOYBİS).
Kayıt ve döküm bilgileri,
Yoksulluğu ve fakirliği tespit edilmiş ailelere ait bilgiler.
Bunlara.
Özellikle 2012 ve 2013 yıllarında ne kadar "nakdi" yardım yapıldığına ilişkin...
***
Deniliyor ki;
Yoksul ve fakir kadınlar başta olmak üzere!
Şartlı eğitim-sağlık yardımları.
Kömür, gıda yardımı.
Engelli aylığı.
Eşi vefat eden ya da asker olanlar kadınlar.
Barınma yardımı dâhil.
Bu ve benzeri yardımlarda "usulsüz para" transferi yapılmış.
Yani yardım alanların;
"Hesap dökümlerindeki" aldıkları paralar ile transfer edilen para arasında büyük bir fark var.
***
Haberde örnek verilmiş.
Diyor ki;
Üç çocuk annesi H.İ.
2012–2013 yıllarına ait dökümde.
Yani farklı tarihlerde, 455 bin lira "tek seferlik yardım" adı altında para yatırılmış.
Ancak, H.İ'ye ödenen ayda sadece 500 TL.
H.İ.
Denilene göre, hal-i hazırda tek odalı gece kondu da kalıyor.
***
Tabi.
H.İ'nin hesabındaki para transferi gibi.
E.Ş'nin 45 bin…
F.T'nin 45 bin.
M.C'nin 25 bin.
Kısacası.
Haberde yer alan 38 kadınla ilgili bilgi dökümünde benzer durumdan söz ediliyor.
Banka hesaplarıyla.
Kendilerine ödenen para miktarı arasında uçurum var.
***
Peki.
Bu paralar nerede ve kim-lere gitti?
Transferdeki gaye ne?
Bu kadar bariz, bu kadar net olan para transferi neden ve niçin yapılmış?
Hiç tartışmasız ki;
İdare açısından tabi ki altında imzası bulunanlar noktasında "masumane" bir durum değil.
Zaten olamaz da!
Mutlaka bir cevabı vardır.
Ama kimse cevap vermediği için, "hakkaniyet" açısından algı yolsuzluğa yönelmekte.
***
Evet, ciddi bir yolsuzluk kokusu!
Bakalım.
İl Valisi Mustafa Cahit Kıraç.
Habere göre durumdan haberdar mış.
Hatta ilgili dosyaları gelen ihbarlar üzerine "derdest" etmiş.
"Teftişinin" sağlanması için.
Soruşturma istemiş.
***
Buarada.
Daha önce buradan dillendirmiştim.
Yoksul ve Fakir ailelere dağıtılan "kömürlerin" kalitesiyle alakalı.
Gelen ihbarlar.
Ki İl Valiliğine de.
C. Savcılığına da benzer şikâyet söz konusu olmuştu.
Denilmişti ki.
Diyarbakır başta olmak üzere.
Bölge illerinde;
Kömürün dağıtımını ve nakliyesini yapan firma!
Yıllar yılıdır; "Kalitesi düşük" kömür dağıtıyor.
İlgisiz-ilgisizler de göz yumuyor.
***
Fikr-i takip noktasında yeniden hatırlatalım.
Çünkü bu konuda, Vali Kıraç'ın bir irdelemesi vardı.
Özellikle.
Sosyal Yardımlaşma Vakfı ile ilgili.
Talimat vermişti.
Dağıtılan ve eldeki mevcut kömürlerin "kalite analizi" yapılsın.
***
Doğrusu.
Üzerinden bir ay geçti.
Laboratuar ortamında "kalite" analizi yapıldı mı yapılmadı mı?
Yapıldıysa çıkan sonuç ne?
İddia edildiği gibi; "kalitesiz kömür mü" fakirlere dağıtılıyor.
Yoksa iddialar afakî.
Bir bilgilendirme yok şuan.
***
Biz yine de seslendirelim.
Kamuoyunun hakikatleri bilmesi.
Ve ortada gezinen şaibelerin son bulması açısından.
Olup-biten ne ise Kamuoyuna aktarılması gerekiyor.
Tabi takdir kendilerinin.
***
Ama şunu da net ifade edeyim.
Bu ketumluk.
Görmezden gelinme hal-i.
Doğrusu bende şu algıyı geliştirmeye başladı.
Artık, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı "fakirin" değil.
Yolsuzluğun; "mekânı".
Çünkü anlatılanlar, yazılanlar, çizilenler söylenenler "yenilir yutulur" değil.
Ama ne garip ki; "ilgililer" yiyor ve yutuyor.
***
Düşünün.
Hükümet milyonları gönderiyor fakir-fukara için.
Ama birileri bunu cukka ediyor.
Sonra da; faturası "hükümete ve iktidara" kesiliyor.
İşte burada da insafsızlık var.
Tıpkı insafsızca, "yetimin hakkının" yenilmesi gibi!
Bakalım bu "insafsızlık hal-i rezaletin" aslı astarı nedir noktasında kim bize hakikati söyleyecek?
Bekleyip-göreceğiz.