YUH Kİ YUH OLSUN!…
Yine!…
Sağlıksız işleyen, Sağlık kurumu…
Üç Kuyu'daki, Eğitim ve Araştırma Hastanesi..
Pek tabi ki bağlı bulunduğu, Kamu Hastaneleri Genel
Sekreterliği.
Vaziyet, iyicene "zivanadan" çıkmış....
Çividen öteye…
Çivi tutacak bir yeri kalmamış noktasında..
"Ar" da yok.. Çatlamış..
***
Yazmayacaktım.. Ama bir yerel gazetemiz, yazdı..
Önceki gün, Vali Hüseyin Aksoy'la da konuyu konuştum…
Doğrusu, "ihale şartnamesini de" görüncü,
"pes" dedim..
Bu kadarı da, fazla..
***
Bakınız;
Hastane; Kantin, Büfe, Lokanta, Berber ve Çiçekçi gibi
"işyerlerinin" bir yıllık kiralama için ihale açmış..
İlk etapta, hiç bir "inlik-hile" görünmüyor!
Zaten, sorsanız da..
"Efendim, ihale de mi yapmayalım?
Buyurun herkese açık..
Her şey, yasalara uygun… Tek bir yanlış yok.."
***
Tabi bunu da yüzleri kızarmadan, anlatırlar…
Adaletten de korktukları yok…
Eee, politize olmuşluk…
Bazı siyasilere "sırtını" dayamak, yeter…
***
Yasaya uygunuz diyorlar ya…
Gel gör ki, kazın ayağı hiç de öyle değil..
İhale adrese teslim..
Çünkü, "şartnamenin" parantez içerisindeki bir
ifade; "dur" çektiriyor..
Şimdi sormak istiyorum..
Kantin için,
Büfe için,
Lokanta için,
Berber için,
Çiçekçi için işyeri kiralamasına dair 'K-2' belgesi neden
istenir…
***
K-2 belgesini bilmeyen için ifade edeyim..
Bu belge; yük taşımacılığında kullanılan,
"araçlar" için alınır..
Kamyon, kamyonet ve tır gibi araçlar..
Sormak gerekmez mi?
Kiralanacak yerlerden hangisi; "nakliyat
işiyle" meçhul olacak..
Ya da o mesleği icra edecek…
Velhasıl; "İş adrese" teslim..
***
Birileri cevap versin demiyorum..
Ya da ne oluyor, ne bitiyor, demesini de beklemiyorum..
Çünkü ar damarı çatlamış,
Kızarmayan bir yüze sahip olunmuş,
Adaletten korkmayan,
İstedikleri şekilde "at koşturup, top oynayan"…
Enva-i hile ve desisenin "muhatap" görüldüğü,
Yolsuzluk, usulsüzlük, keyfiyet "gırtlağı"
aşmış…
Bir kurumdan…
Bir idari yapıdan, "hakikati beklemek"
safdillik olur..
***
Ama ben, şunu merak ediyorum.
Edeceğim…
Ve tabi ki, takibini de sürdüreceğim..
İl Valisi Aksoy'un talimatı üzerine…
"Adrese teslim" ihale şartnamesiyle ilgili
"yürüttüğü" ön inceleme..
Ve buna dair, idarenin vereceği savunma..
Bilahare, "topyekunuyla" geleceği son aşamayı,
"çok ama çok merak" ediyorum..
İpe kim nasıl, un serecek?
ÜÇLÜ İTTİFAK…
Ne diyorlar?
Dokunulmazlıkta anlaştılar…
AK Parti.. CHP ve MHP…
Genel aritmetiğe bakarsak..
316 Ak Parti..
133 CHP..
Eee, MHP'nin de 40 sandalyesi var..
Toplama gelince; 489'a çıkıyor..
***
Hal böyle olunca…
Üçlü ittifak ta, "söz konusu" edildiğine göre…
Demek ki..
Dokunulmazlıklar kadar,
Anayasa değişikliği de, "tereddüt"
oluşturmayacak bir rakamla, Meclis'ten geçer..
Yani bir engel, bir başka engeli de beraberinde yok
eder..
***
Lakin..
Siyasette.. Hele ki, hal-i hazırdaki mevcut siyaset..
Liderlerin; "günlük" değişkenliği..
Üst akıl rotası..
Ve "açık" kollama sinsiliği, vaki iken..
Durum, hiç de "görünürdeki" sonucu vermiyor.
Yani "sayıların" aritmetiği ile siyasetin
aritmetiği "bir" değil…
***
Sonucu da..
İki kere iki dört eder olarak, beklenilmez..
Çünkü, siyasette her daim, toplama da, çarpmada
"farklı bir" alternatif sonuç yaratıcıdır..
Onun için…
Üçlü ittifaktaki en büyük sınavı..
Yani dokunulmazlıklarla alakalı var olan
"dayanışmanın" sınavı, Anayasa Komisyonu'nda verilecek..
***
Bakalım, görelim..
O zaman; "iki kere iki dört mü eder, yoksa bir
eksik, bir fazla" çıkar mı?
Bu meclis'in tarihinde; örneği çok..
Evdeki hesabın çarşıya uymadığı gerçeğiyle..
Çünkü; "her mevcudiyetin" bir fire durumu var..
Siyasetin de var..
***
İNANALIM MI?
Hükümete en keskin muhalif araştırma şirketi olan Gezici
Araştırma son yaptırdığı anketi yayınladı.
Son ankete göre AK Parti tarihi rekor elde ederken, HDP
ve MHP ise baraj altında kalıyor.
CHP'ninse oy oranını koruduğu görülüyor.
***
Bugün seçim olsa partilerin oy oranları:
AK Parti: % 56
CHP: % 25.8
MHP: % 8.9
HDP: % 7.3
***
Millet başkanlık sistemine de yüzde 56 oranında destek
veriyor.
Murat Gezici Kasım ayında iki sandıklı bir referandum
olacağını bunun Anayasa ve başkanlık olacağını söylüyor.
***
Doğrusu!
Bu sonucun,
Tam da şiddet sarmalının yüksek olduğu bir evrede,
AK Parti'ye "hasım" olan,
İktidarı "al aşağı" etmenin her türlü
faaliyetine destek sunan..
Bu minvalde; "algılar" üreten, Gezici'nin bu
verileri..
***
İnanalım mı?
İnanmayalım mı "ikilemi" yarattığı gibi..
Zamanlama da, manidar…
Acaba, "hükümeti" gaza getirip, "baskın
seçime mi" yöneltmek istiyor?
Bilinmez…
***
Ama HDP ve MHP açısından okunulursa!
"Haklılık" yüzdeliği yüksek…
Çünkü, HDP 7 Haziran ve 1 Kasım'dan sonra..
Kendini bir türlü; "terörsüz" siyasetten
kurtaramadı.
Hele hele..
Hendek, barikat, öz yönetim, öz savunma…
Denilerek;
Kürt şehirleri "yaşanılmaz" kılan, teröre
"bel çıktı?"
***
"Çözüm sürecinin" ruhuna uygun siyaset
üretmedi..
Hele ki;
"Türkiyelileşme" adına yola çıkıldı..
Ama, "marjinal" bir kulvara takılıp kaldı.. Bu
noktada; Gezi'nin yüzde 7.3'ünü görürsek..
Beklenen bir netice diyebiliriz..
Sonuç itibariyle, "HDP kabul değiştirmeli,
yenilenmeli.."
"Terörden" arınmalıdır..
***
Diyeceksiniz ki..
Mümkün mü?
Doğrusu, ne mümkün…
Görünen köy kılavuz istemez..
HDP…
PKK ve KCK "elinde silahlı" gücü bulundurduğu
sürece..
"Bağımsız bir siyaset" ortaya koymasını
beklemek "safdillik" olur.
***
Gelirsek, MHP'deki çöküşe..
Sosyolojik olarak;
MHP hal-i hazırda çok yönlü "bir dağılım"
içerisinde..
Kamplaşmalar..
Özellikle, "Milliyetçi Muhafazakarlar"
çekiliyor..
Ki bunu, AK Parti'ye geçiş olarak görüyorum..
Nitekim AK Parti'nin "oy artışı" buna
delalettir.
***
Kendi içinde; Demokratik mekanizmayı işletemeyen…
Liderlik "koltuğunu" gelenekçi, vesayet üretici
olarak; "görmek"
"Ben ne dersem o ulur?" deyip, kapıları
kapatmak…
"İç isyanı" yaratır…
Ki şu an, MHP'deki "kırılmalar da" bu noktada
görünüyor…
***
Adayların, sergilediği salsa..
Kim paralelci,
Kim baş paralelci,
Kim milliyetçi,
Kim anti milliyetçi,
Kim bilmem ne deyip; "dürüstlük" kavgası
körükleniyor…
***
Velhasıl...
Genel itibariyle sonucu değerlendirirsek.
MHP'ye de,
HDP'ye de söylenecek bir söz var.
Politikanızı; "Halka doğru" icra etmeniz
gerekir.
Kişiye, lidere özgü değil.
Biraz yüzünüzü millete çevirin..
Tarihi bir söz..
"Milleti küçümsemeyin, silesi fenadır haa!!"