Akar'la devam mı?
Akar'la devam mı?
Sözümün başında ifade edeyim.. Tabii.. Kesin olmamakla birlikte…
Galiba öyle… AK Parti Genel Merkezinin "niyeti" bu minvalde…
Diyarbakır İl Başkanlığında Muhammed Dara Akar'la "devam etme…"
Kulislere.. Sinyallere.. Akar'ın "son beyanlarına" baktığımızda..
Bendeki oluşan kanı da bu yönde…
Siyaset bu değişebilir… Ama Ankara'daki solunan hava bunu resmediyor…
Yoksa!
Bunca zaman geçmesine rağmen; atama yapılırdı..
***
İsim belirlenirdi.. AK Parti Kongre tarihi açıklanırdı..
Belki de; "kongre" çoktan yapılmış..
Cumhurbaşkanı ya da Başbakanın Diyarbakır'a geliş-gidişi olmuştu..
Ne var ki; vaziyet hala sonuçlanmış değil..
Nitekim…
Akar'ın "Ben aday olmayacağım" açıklaması..
Ve akabinde; 52 ismin "İl Başkanlığına" aday başvurusunda bulunması…
Ki yaşanan "skandalın" yarattığı rezillik…
Her ne ise buna mukabil olarak adaylara dair; "temayül" yoklaması yapılması..
Sonra, o isimlerin mülakata çağrılmaları..
Bilahare, bazı isimlerin de Ankara'ya "davet" edilmeleri..
Tüm bunlara rağmen; "karar" verilmedi..
Atama yapılmadı...
***
Ve önceki gün! Özellikle, Akar'ın..
Yanında, Diyarbakır Milletvekili Ebubekir Bal'la gazeteye gelip beni ziyaret etmesi..
Buradaki, görüşmemiz.. İl Başkanlığıyla ilgili sorularıma dair verdiği yanıtlar…
Öncelikle şu ifadesi… "Ben aday olmayacağım dedim.. Bu benim şahsi kararımdı…
Genel Merkezi'in bu minvalde "bir istemi" yoktu..
Değişime "ayak uydurma" adına bu açıklamayı yaptım.."
***
Sonuç itibariyle!… Akar'ın bu beyanı..
AK Parti'deki faaliyetlerin "kesintisiz" üzerinden yürütülmesi..
Milletvekillerinin.. Ki, "abiler" denilen kesimin de kendi adı üzerinde hemfikir oluşu..
Akar'la; "AK Parti Devam" diyecek?
Çünkü, Parti'de "siyasi refleksler" çok değişken değil..
Ki, bölge illerine bakarsak bir sonuç çıkarırız..
***
Neyse!
Siyasetin seyri; "Siyasi troykalardan" arınırsa...
Kurtulursa..
Siyasi mekanizma daha "helal" çalışır..
Velhasıl!
Dananın kuyruğu bu hafta kopacak…
Çünkü Cumhurbaşkanı "kesin" kararını bu hafta verecek..
Ki Ankara'ya çağrılan isimler var..
Bu isimler arasında, Akar da bulunuyor..
Merakla düşünüyorum!
Akar "ismi" üzerinde karar kılınırsa; "52 isim" nasıl bir tavır koyacak?..
Onu da zamanı gelince okuruz… Ama, Akar'la devam sinyali hayli yüksek!…
***
"TAĞUTA DEĞİL, ŞERİATA GİDELİM!…"
Yaman bir ifade… Tabi bu ifade bana ait değil..
Bir öğretmene… İmam Hatip Lisesinde görevli bir Coğrafya öğretmeni..
Nam-ı diğer; "taciz sanığı" öğretmen!..
Biliyorum.. Yine zihninizde "şimşekler" çakmıştır..
Yine mi taciz.. Yine mi, bir öğretmen.. Yine mi, vaziyeti "küçümseyen" bir ahlak yoksunluğu!
Ne yazık ki?
***
Bir öğretmen.. Evli.. Ki üç çocuk babası..
34 yaşında!.. 16 yaşındaki öğrencisine "göz koymuş.."
Tacizde bulunmuş.. Mesajlar göndermiş; "Evlenecekmiş..!"
Vakanın detayına girmeyeceğim…
Ki dava yargıda.. Duruşması devam ediyor.. Sonuç ne çıkar bilmem?
O Adaletin "tecellisine" bağlıdır..
***
Lâkin dikkat çeken, "öğretmenin" yaptığı savunma..
Özellikle, kızın Babası'ndan olan talebi!
A.B… A.D isimli kızın Babasına şu mesajı gönderiyor..
Diyor ki..
"Bir hata işledim.. Bu suçun Allah'ın şeraiti doğrultusunda mahkeme edilmesi gerekir…
Davayı şeriate taşımak yerine, Allah'ın yasakladığı tağut ve hükmüne havale ettin…
Şeriate gidelim, cezam ölüm de olsa razıyım?"
***
Vaziyetin ikmaline baktığımızda..
Vaka, baştan aşağı; travmatik bir hal içeriyor…
Çıkmaz sokak gibi… Onun için fazla söze gerek yok..
Çünkü enva-i şekliyle; "ahlaki bir erozyon" söz konusu!
Gidişat da; hayra alamet değil!
Hele ki son zamanlarda sürekli; tacizci öğretmenlerin vuku bulması!
Derler ya; "tuz kokarsa!?"
Eee…
Nesli yetiştiren "zihniyet" belden aşağı işliyorsa..
"Vah ki vah" çekmeye devam edeceğiz..
***
MÜNİR ÖZKUL…
Vefatı… Üzdü..
Ardından, ne yazılıyor..
Ne yazılacak.. Çizilenler nedir bakılmaksızın..
Hafazılarımızda, hep şu isimle anılanacak..
Mahmut Hoca.. Yaşar usta…
Bu isimlerin taşıdığı "karakter!"
Ki hep "örnek" teşkil etmiştir…
Zaten..
Dün cenaze töreninde; görüldü..
Sağcısı da.. Solcusu da.. Radikali de.. Ordaydı..
Ki sanat hayatındaki "muhafazakârlığı.."
Mekanı cennet olsun...
***
REKTÖR'E KOMPLO MU?…
Rektör Talip Gül'e…
Atandığından itibaren..
Olumsuzluklar zinciri adına…
Yaşanan-yaşatılanlar..
Ki HIV'li hamile kadının ameliyat skandalı dahil!
Olup-bitenler "komplo" odaklı deniliyor..
Ki aynı kokuyu alıyorum..
İyi güzel de…
Bu komployu yapanlar kim?...
İşte bu "kim ve kimler" noktasında bir, "karnından" konuşma var?
Niye kimse;
Zafiyet var?…
Ehil olmayan var..
Lıyakatı bulunmayan idareciler görevde bulunuyor…
Hasatane yönetimi..
Ki, yönetimsel keyfiyetler var diye konuşan yok?..
Niye bunu dilendirmiyorlar…
Eee birilerinin işine geliyor..
Zaten, azıcık zihni bu yöne kanalize etseler..
"Haşhaşiler" görülür..
Tabi cesaret gösterip; "kafaları kumdan" çıkarabilirseler..
Ama kime dersin…!
Rektör Gül..
Bunca vukata rağmen halen de "iyi niyet" besliyorsa..
Hala da; "birilerine" güveniyorsa..
Hala da, "kumpas içerisinde kumpas" olduğunun farkında değilse..
Hala da; İdarecilikte "olanların", kuyusunu kazdıklarını görmüyorsa..
Hala da, yerine "kayyum planı" organize edildiğini belirlemiyorsa..
Ne diyelim; artık!!!!..
***
AŞAĞILIK HERİFLER!!!
Bu nasıl bir pervasızlık..
Bu nasıl bir aşağılık..
Bu nasıl bir din düşmanlığıdır..
Bu nasıl bir fitnecilik..
Bu nasıl toplumsal "travma" yaratıcı ihanetliktir böyle..
Akıl sır erdirmek zor..
Şu; Sözcü gazetesinin..
Yazarlarının...
Kalem oynatanlarının "kimin nam-ı hesabında" olduklarını, kestirmek mümkün değil..
***
Ama görünen o ki..
İslamın.. Müslümanların.. Ülkenin.. Milletin.. Devletin en büyük "iç düşmanlarıdırlar..!"
Ülke yıkılsın.. Millet kaosun içerisine düşsün…
Kan mı, Gözyaşı mı, Terör mü, Şiddet mi, ne yaşanırsa yaşansın; "yeter ki" Müslümanlar rencide olsun..
Öyle ya; AK Parti iktidarda da ondan…
***
Bakınız.. Sözcünün yazarlarından olduğu söylenen Perin Akar..
İğrenççe.. Aşağılıkça.. Şerefsizce.. Adi bir şekilde sosyal medyada "kurgulu" bir paylaşım yapıyor…
Bir fotoğraf.. Fotoğraf ki, 2016 yılında Brezilya'da bir hastanede "Karacaiğer" hastası kıza ait.
Kız, "siroz" olmuş.. Karnı hayli şişmiş… O tarihte bu kızın resmi "sosyal medyada" paylaşılırken "kız yardım" istiyor..
Tedavi olmak için…
İşte, bu şuursuz Akar var ya..
Bu resmi… Diyanet'in "evlilik fetvasını" kurgulayarak..
Diyanete.. İslam'a.. Müslümanlara saldırmak adına, şöyle kullanıyor…
Sanki bu Fotoğraf Bolu'da hastanede çekilmiş..
Ve küçük kız; "hamile" imiş… Altına yazdığı yazı..
"Bolu'da İmam nihakıyla evlendirilen 11 yaşındaki kız çocuğunun sekiz aylık hamile olduğu ortaya çıktı.."
Ebe yuh yani!