AT ETİ YEDİRDİNİZ YA!…
Tarım Bakanlığı açıkladı…
"Taklit ve tağşiş" yapan firmaları…
173 hileli ürün..
Bunlardan ikisi, Diyarbakır'ın "en lüks" iki işletmesi..
Vahim..
***
Biri…
LATTE şirketi…
Dicle kent villaları..
Kayapınar..
Kahve Diyarı…
Tespit edilen..
"Kıyma'da kuzu eti yerine tek tırnaklı eti.?"
Yani at eti..
***
İkincisi…
Canım Ciğerim Ocakbaşı..
Şeyh Şamil Mahallesi..
Bağlar…
"Kıyma.. Dana-Kuzu eti yerine tek tırnaklı eti.."
Yani "at eti.."…
***
Tabi dikkatimi çeken bir nokta var..
Daha önce de yaşandı…
Diyarbakır'ın bir çok markasının; aynı "şeytan-i durumla" anılır halini..
Ama sonunda!
Ortaya çıktı ki; fail "eti satan kasap!?.."
Kesin olmamakla birlikte..
Öyle hissediyorum ki; rezillik bu minvalde olacak..
***
Ne diyeyim!
Diyarbakır ahalisine "at eti yedirdiniz ya!.?"
Vaziyet her halükarda!
Ki ne olursa olsun...
Ne insanı...
Ne vicdanı...
Ne ahlaki...
Ne de insafi bir durum olmadığı gibi!
Allah'tan korkmaz..
Kuldan utanmaz bir hal!
Zaten iki unsuru yitiren; herşeyi yapar!
***
TACİZCİ ÖĞRETMEN!
İç geçirerek; yazıya bu başlığı attım!
Maalesef…
Hani bir söz var!
Et kokarsa tuz var.. Ya "tuz" kokarsa..
İşte o kokarsa!
Ne yazık ki; toplum düzeyinde gelinen nokta bu!
Dört bir taraf kokuyor...
Hem de; "tahribat" üretici bir şekilde...
***
Öğretmen!
"Öğrencilerini" cinsel yönde taciz ediyor..
İstismar ediyor…
Son günlerde en çok medyaya yansıyan haberler..
Dile kolay..
"Bir nesli yetiştiren eğitimciler de" böylelerinin çıkıyor olması!
Esef verici…
Düşün o neslin; "hal-i durumunu!"
***
Bilemiyorum!
Eğitim camiasına böylesi karakterler..
Böylesi uçkurcu..
Böylesi akla ziyan "gözü" dönmüş zevat nasıl sızıyor?
Nasıl yetişiyor...
Nasıl barındırılıyor...
Camia nasıl onlara karşı tahammülkâr kalabiliyor?
Anlamak zor…
***
Kimse bunlar için; o da beşerdir demesin!
Evet, beşerdir...
Amma velâkin, "beşeri" yetiştirme adına yetiştirilen beşerdir...
Yaşamı da...
Ahlakı da...
İnsanlığı da...
Her şeyi, aileden sonra öğretecek olan kişidir; o!
Öğretmendir…
***
Ki, yeri gelince canını vefade eden…
Bir nefer "eğitim alsın, öğrensin" diye; zorluklara göğüs geren...
Kar, kış, dağ, bayır demeden…
İmkansızlıklara...
Yoksulluklara...
Rağmen tavizsiz; "bir harf" öğretebilmenin mücadelisini verendir...
***
Ama!
O Öğretmen o karakteri yitirmişse!.
Durum vahim..
Biliyorum diyeceksiniz ki; "beş parmağın biri bir mi?"
Değil..
Lâkin, kıyaslama masumiyet yaratmaz!
Burada sinsi bir durum var…
***
Dikkat çekici olan da!
Bu karaktersizlik..
İğrençlik mumtelası olanların; kendilerini "muhafazakarlık" kimliğiyle kamufle etmeleri..
Ayrı bir garabet durum..
İşte son vakıa..
Diyarbakır Yenişehir İlçe'sinde yaşandı…
***
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni..
E.Y..
5 kız öğrenci.. 11 ila 14 yaşlarında…
Öğrencilere "cinsel istismarda" bulunduğu iddia ediliyor...
Önceki gün; gözaltına alındı...
Dün da sorgulamasından sonra tutuklandı!
Cezaevinde!
Süreç açısından adalet nasıl tecelli eder bilmem?
***
Ancak diyeceğim odur ki!
Sanki..
Bir el kurgulu bir şekilde;
Öğretmen camiasını,
Özellikle muhafazakâr kesimi,
Din ve Ahlak ders-i noktasında "zufe ve zafiyete" düşürmek istiyor...
Öcü bir ortam yaratma gayesiyle, "bu karakterlere" yer veriyor..
Camianın içerisine sızdırıyor..
İşte bu caima; böylesi kirli düşünceli akımları içinden "temizlemeli" atmalı..
Tepki koymalı…
Toplumsal duyarlılık; oluşturmalı...
***
HAYASIZLIĞIN DİBİ!…
Adnan Oktar…
Nagehan Alçı'ya "bel altı" şantaj yapıyor..
Eee…
"Günah denizlerinin azgın motoru!"
Bu lakabıyla, yakışan zihnin ürünü..
Kamuralar önünde…
Zerre-i miskal "ahlak" içermeyen bir üslupla!
Diyor ki..
"Çok şey biliyorum!"
Bu cümlesinin ardında; iğrençliğe devam ediyor..
"Sana kafayı taktım, seni düşünüyorum..
Güzeller güzelim..
Beni niye aklından çıkarmıyorsun?"
Ebe yuh yani…
Hayasızlığın" dibi!
Ne diyeceksin?
"Günah motorundan, edepsiz laftan başka edepsizlik!"
Bakalım..
Feminist kadınlar vaziyetin ikmaline ne diyecekler?
Öyle ya..
Saldırıya maruz kalan; "Alçı?!"
Azıcık, AK Parti yanlısı!
Seküler biri değil...
***
ÖKÜZ O İMİŞ…
Emin Çölaşan..
Nam-ı diğer; "çölajanı!"
Doğan Grubu'nun satışına ilişkin yazmış..
Sonra demişti..
Ki "Sarı Öküz" hikayesine atıfta bulunarak..
"O öküz" benim demiş..
Bende diyorum ki;
"Haşa öküz'den…
O çok masum!"
***
D.Ü'DE TIK VAR MI?
Hayır..
Ne yazık ki..
Dicle'nin öte yakası; uyanmış değil..
Henüz bir kıpırdama yok..
Bakalım..
Belki hafta içerisinde; birileri dürtükler!
'Yeter uyudunuz!'