AVAR NİHAYET KONUŞTU!

Oh be diyelim…

O kadar yazılan..

O kadar çizilen..

O kadar söylenen..

Tartışılan, polemik konusu olan..

Yazılı..

Görsel.

Sosyal medyada; "mevzu" revaçtası olan o kadar hadise yaşandı ki..

Ne dersiniz?

Ama, bir tek yetkilinin "ağzını" bıçak açmadı…

Hele ki İl Sağlık Müdürü M. Sait Avar…

Ketum kaldı…

Klişeleşmiş bir anlayışla; olup biten "hasıraltı!"

Görmedim…

Duymadım…

Bilmiyorum…

Yeni gelin misali…

"Evdeki tozu toprağı halının altına süpürme" mantığı..

Eee…

"Halı altı dolunca" patlak verir.

Maharetlilik!

***

Neyse!

Nihayet dedik ya…

Evet, nihayet Avar konuştu!

Tabi nasıl konuştu?

Kim konuşturdu?

“Yeter artık halının altı doldu” diyen ev sahibi kim?

Öncelikle…

Son iki yazım…

Ve “Manşetten” köşesinde yer alan "Sağlık’taki sağlıksız" hale dair, beyan!

İşte bu noktada…

Aldığım bilgilere göre; İl Valisi Hasan Basri Güzeloğlu "devreye" giriyor…

Uyarıyor..

İl Sağlık Müdürü Avar'a diyor ki; "bir anlat!"

"İstifalar…

Görevden alınma…

Kan kuyruğu…

Eczane…

Çermikteki diyaliz merkezleri; "basından" öğreniyoruz…

Neler oluyor müdür?"

***

Tabi Avar!

“Kerameti kendinden menkul” fikriyatıyla anlatıyor…

Kendince…

Güzeloğlu da anlatılanlar karşısında; "öylese" kamuoyunu bilgilendir…

Öyle ya; "sükût ikrardan gelir”…

Ve nihayetinde, önceki gün yazılı açıklama yaptı…

Yapıldı da…

Diyeceksiniz ki "anlatılan ne?"…

Tek kelimeyle; tezvirat!!

***

BAŞHEKİM DEMİR'İN İSTİFASI

Şöyle ki…

İlk konu; Başhekim istifası..

2.5 gün dahi makamında oturmayıp istifa eden Prof. Dr. Cengiz Demir vakıası!

Avar'ın bu konudaki savunması aynen şöyle…

"Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği için görevlendirilen ancak bu görevi sadece 2.5 gün sürdüren Prof.Dr. Cengiz Demir’in önceki görev yeri olan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğünün ‘’Prof.Dr. Cengiz Demir’in Üniversite Hastanesi Başhekimliği görevinden ayrılması halinde Kemik İliği Nakil ve Aferez Ünitelerinin kapatılmak zorunda kalması ve işlevsiz kalmasına yol açacağı’’ durumundan dolayı daha önce verdikleri muvafakatnameyi geri çekmesi ve bu konuda bakanlığımız üst yöneticilerini de bilgilendirmesi sonucu ilimizdeki görevinden ayrılmıştır…"

***

Şimdi…

Bu anlatılanlara inanalım mı?

Bilemiyorum…

Okur inanır mı, inanmaz mı; kendi iradeleri…

Ama…

8 aylık bir serüvene sahip; "Başhekim" isteği…

Mukafiyeti…

Bakanlığın görüşmeleri…

Resmi evrak işlemleri; "geri dönülmez" ilkesine sahip iken…

Ciddiyetten uzak…

Lakaytsızlık arz-ıyla "vaziyetin bu noktada" ikmale gelmesi!

Olabilir mi?

Ben inanmadım…

Velev ki böyle olsa da; demek ki "sağlık ciddi" idare edilmiyor..

***

ASENA VE GÖKLÜ…

İkinci konu!

Kadın Doğum ve Çocuk Kilinikleri Başhekim yardımcılarının görevden alınmasına…

Dr. Muhammet Asena..

Dr. Rıfat Göklü…

Avar'ın bu mevzuya dair beyanı ie şöyle…

"Daha önceleri Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesine bağlı olarak hizmet veren Kadın Doğum ve Çocuk Kliniklerinde başhekim yardımcısı olan iki hekim arkadaşımızın 694 ve 696 sayılı KHK’lar gereği görev süreleri bitmiş olup bu durum kendilerine tebliğ edilmiş ve yeniden yapılanma sonrası görev tevdi edilmemiştir.

Bu arkadaşlarımız hekim olarak halkımıza hizmet etmeye devam edeceklerdir."

***

İyi de neden?

Ehilsizlikten mi?

Liyakatsızlıktan mı?

Başarılı bir idarecilik ortaya koymayışlarından mı?

Rüşvete…

Suistimale…

Hak, hukuk tanımazlığa "bulaştıklarından mı?"

Yoksa…

Asena'nın "İl Sağlık Müdürlüğü adayı" olan isimler arasında yer almasından mı?

Yani, rakip olmaktan mı?

Hangisi…

Yok…

Kim ne der bilmem?

Ben buna da; "inanmadım!"

***

ÇOCUK HASTANESİNDE KAN KUYRUĞU..

Üçüncü konu… "Kan kuyruğu!"

Avar'ın beyanı şöyle…

"Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi Kan Alma Biriminde altı sağlık çalışanımızla hizmet vermekteyiz…

Ancak kamuoyu da takdir eder ki hizmet sunduğumuz çocuk hastalarımız bu hizmete zaman zaman uyum gösterememekte, durum izdihama ve kan alma biriminde birikime yol açmaktadır.

Ek bina olarak kullanılan bu yapıda yer alan Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanemizin hizmet birimlerini başka bir yapıya taşıma projemiz en geç bir ay içinde gerçekleşecek olup taşınma sonrası geniş alan kazanarak hem hizmet kalitemizin artmasını sağlayacak hem de görüntü kirliliğinin önüne geçmiş olacağız."

***

Ne denir?

6 yıldan fazla, Diyarbakır'a İl Sağlık Müdürlüğü görevini yapan..

Makamda oturan..

Ve bugün de en tepe koltuğu işgal eden bir idareci!

"Görünen köy kılavuz istemez" misali…

Vaki olan hakikata…

Demezler mi; "şikdiye kadar nerdeydiniz?"

Hiçbir uyarı…

Hiçbir müdahale…

Hiçbir rapor düzenleme ile; "sorun çözücü" olunmaz mı?

Siz deyin!

***

MUVAZAALI ECZANELER…

Dördüncü konu…

Aile hekimliği.. Ve muvazaalı Eczane!

Sağlık Müdürü Avar'ın, bu konulara dair beyanı da şöyle…

"Şimdiye değin Aile Sağlığı Merkezlerinin planlaması mülga Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından yapılıp, buralarda görev yapacak olan Aile Hekimleri tarafından yer seçimi yapılırdı.

Bu konuda mevcut olan Sağlık Müdürlüğümüzün hiçbir tasarrufu bulunmamaktaydı.

Ayrıca daha önceki adları ile Toplum Sağlığı Merkezlerinde hasta muayenesi yapılmaz ve reçete yazılmazdı.

Muvazaalı eczane denetimlerimiz Bakanlığımızın bağlı kuruluşu olan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından takdir ve takip edilmektedir.

Bu konuda ilgili kurumdan bilgi alınabilir…

***

Bu mevzuya dair fikr-i beyanım yok…

Çünkü…

Şahsi bazda, gündeme getirmediğim için…

Araştırma…

Ve meseleyle alakalı, mülahazalarda bulunmadığımdan dolayı; beyanım yok…

Ama!

Diyarbakır'da..

Bugün değil…

Yıllar yılıdır hep; "muvazaalı eczane" konusu polemik olmuştur..

Sağlık ocağı..

Aile hakimliği..

Ve eczane..

Bir üçlü mekanizma olarak; "işlev" gördüğünü, biliyorum..

***

İlçelerdeki diyaliz merkezi!…

Avar..

Konuya dair yaptığı açıklama; aslında bir "özeleştiri" içermektedir…

Bugüne kadar ki idareciler…

Ki hep ifade ediyorum..

Sağlık Türkiye sathında "çağ" atladı..

Avrupa standartlarının üzerine çıktı..

Ama ne yazık ki, Diyarbakır'ımızda "sağlık, sağlıksız" işlediği için var olanları da elden kaybediyoruz…

İşte, İlçeler'deki diyaliz merkezleri de bu göstergede..

***

VALİ GÜZELOĞLU HASSASİYETİ!

Avar'ın beyanındaki ifadeler aynen şöyle..

"İlimiz Çermik ve Hani İlçelerinde yapımına yeni yapılanma öncesi başlanılan Diyaliz Hizmet Birimlerinin kalan ihtiyaçları, Valimiz Sayın Hasan Basri GÜZELOĞLU’nun tüm ilçelerimizde muhtarlarla gerçekleştirdikleri toplantılar sırasında tarafımıza verdikleri talimat sonrasında hızlıca giderilmiş ve daha önceleri bu ilçelerimizde diyaliz hizmeti alamayan vatandaşlarımız seyahat zorluğundan kurtulmuş ve kendi ilçelerinde tedavi almaya başlamışlardır..”

***

Bu beyana karşı..

Demek ki..

Vali Güzeloğlu hassasiyet göstermezse..

Ahaliyle..

Mahalle muhtarlarıyla "istişareler" yapmazsa…

Ve buradan gelen "talepleri" dikkate almazsa…

İlçelerden, Diyarbakır'a "diyaliz hastalarının" gelip-gitme zulmü ve mağduriyeti hep devam ederdi…

Ki "Yeni idari yapılanma" önce başlatılan bir çalışma..

Yani, Avar'la başlamış değil…

***

Velhasıl kelam!

Vali Güzeloğlu'nun, kent meselelerine karşı duyarlılığı olmazsa..

Anında "müdahale"...

Ve Çözüm üretici..

İstişare ve fikir mülahazası içerisinde olmazsa!

Vay halimize diyeceğim!