CHP'NİN ÖZ EVLATLARI!…
CHP yelkenleri, yeni ufuklara açmış..
Seyir değişik…
Her yol mubah!…
Şuan fıldır fıldır...
İstanbul'a, Ankara'ya, Antalya'ya "aday" arıyor..
Maşallahları var!!!.
Solcu bir dostun ifadesiyle; "öz evlatlarını" arıyorlarmış?!…
Sağcı..
Ülkücü..
Muhafazakar..
Kendince; "dinci..!"
Ha bir de; milli görüşçü!
Kürtçü de!..
***
Baksanıza!…
Kimi neresi için; "yelkenlendiriyor?"
Mansur Yavaş için Ankara!..!
Abdullatif Şener için, İstanbul!…
Olmazsa HDP'li Celal Doğan da olabilir..
Mekik ikisinin arasında…
Eee..
Doğan için gerekçe hazır..
Ben söyleyeyim; "eve dönüş!.."
Kürt ittifakı da; diyebilirsiniz!…
Öyle ya; HDP'nin eski vekili!…
***
Beri yanda Mehmet Bekaroğlu..
Konuşulan iller var..
Ama ağırlıkta, Antalya!…
Konya diyen de var?…
Duydum ki, "cübbeliye de" mesaj gitmiş!..
"Sen de gel..!"
Olmasın mı; hepsi "öz evlatlar…!"
Ne diyelim..!
"Darısı üvey evlatların başına olsun…!"
***
FLAŞ ADAY!..
İşte son dakika bombası!..
MHP..
İstanbul için; Bedrettin Dalan'ı "aday göstermek" istiyor..
Vallahi ne diyeyim?…
Siyaset "evrim" geçiriyor…
Neyse ki, Dalan "Siyaseti şimdilik düşünmüyorum" cevabını verdi..
Tabi yarın sabah ne olur; o meçhul!..
Malum!..
Dalan çok gel-gitleri yaşadı..
***
GÖKÇEK PAZARLANDI?..
Melih Gökçek…
Ne yaptı..
Ne etti..
Yine; "kendini" gündemin ilk sırasına taşıdı!?..
Ankara "pazarlığı…"
Görünen o ki; "ya ileri ya geri adım" atılacak..
AK Parti mi, geri adım atacak..!
Yoksa, MHP mi, ileri adım atacak!..
Gökçek bu!..
Boşuna denilmiyor; "o ne kurttuuuur..!"
***
HAYIRDIR… NİYE GELDİN?…
Evet ya!…
Eeyy Suudi Başsavcısı Suud el Muceb..
Hayırdır…
Türkiye'ye niye geldin?..
Oraya-buraya gidiyorsun..
MİT'e ziyaret yapıyorsun..
Kaşıkçı'nın "telefonu nerde" diye soruyorsun..
Sahi; neyin peşindesin?..
İz mi?
Delil mi?
Suçlu mu?
Maktül mü?
Cinayetin şekli şemali mi?
İyi de hepsi "sizin mevcudiyetinizde..!"
Planı da..
Planlayanı da?
Katiller de?
İşin organizatörleri de; "bilumum!" sizde!…
Ha!…
Yerel işbirlikçileri de; "bilen" yine sizsiniz!…
Ki bize bildirdiğiniz de yok!…
Yani…
Bu kadar da "zeka" zafiyeti olmaz!…
Ya da oynanmaz!..
Tersoluk var…
Baksanıza adam; "numaralı valizlerle" ülkeden ayrılıyor.
Demek ki; "dolu dolu..!"
İstediğini almış mı oldu?
Galiba öyle..
Baksanıza; "kuruyemiş ve lokumlar da" almış..
İştahlı biri
***
İyi de…
Asıl İstanbul Başsavcısı..
Soruşturma savcılarıyla; Suudi Arabistan'a gitmesi gerekmez miydi?
Eğer ki, "tahkikati" biz yapıyorsak..
Ki yapıyoruz; diyoruz..
Öyle ise!…
"Bizim savcılarımızın" oraya gitmesi gerekir…
Çünkü "tüm deliller" orada..
İz orada sürülmeli!..
Sorgulanacak.
İfadesi alınacak…
Hele bi gel; denileceklerin tümü Suudi'de!..
Belli ki, "cesedin akıbetini de" onlar biliyor..
Kaşıkçı'nın "telefonundaki" sır!…
Aralandı mı?…
Yok..
Nerede, kimde; "görüşme dökümü!.."
İsimler…
Bu noktadaki trafikle alakalı; "akış" basına yansımadı..
Konuşacak da yok!..
Galiba "işin" anahtarı da; "o telefonda..!"
Yoksa!..
Suudi Savcısı, "ayağının tozuyla" sormazdı!..
"Telefon nerede, alabilir miyiz?" diye..
***
Velhasıl!!…
Vakıa, "zekayla" alaya mı döndü, yoksa halaya mı!?
Mevzuu; "veliahtı" kurtarmaya döndü!!…
Ötesi yok!..
Nitekim, İstanbul Başsavcısı açıkladı..
Dedi ki…
-"Gelinen aşama itibarıyla gerçeğin ortaya çıkartılmasına yönelik tüm iyi niyetli çabalarımıza rağmen görüşmelerden somut sonuç elde edilememiştir"
Yani..
Yanisi şu, halk deyimiyle "hadi eyvallah!…"