DEMEDİK Mİ?….
Dedik.. Bir kere değil bin kere dedik!…
Ey AK Partililer..
Ey Parti teşkilatının başındakiler..
Ey Adaylar..
Ey Hacı abileri..
Ey Troyka..
Ey Troller..
Yeter artık, "sahi, halis ve ehil" olun!..
Bu parti..
Bu seçim…
31 Mart bir "davadır…"
Davaya sahipliğiniz böyle olmaz!..
Sağlam tutun..
Kıskıvrak kavrayın..
Parmak ucuyla hareket etmeyin!..
Tembellikle, "ipin "ucunu tutmayın, kaçar!..
Seçim sahada alınır..
Seçim halka gitmekle alınır..
Seçim gönüllere..
Seçim zihinlere..
Seçim vicdanlara "temas" edilerek alınır…
Seçim gönül rızasıyla; "gelen" bir tercihin zaferidir!…
Ehil olunmalı..
Liyakat sahibi olunmalı..
İşi bilmeli..
Halkta..
Seçmende..
Şehrin tüm katmanlarında "karşılığı" olacak koşuşturma içerisinde olunmalı..
Kucaklamadığın..
Sevgi ve muhabbetinde bulunmadığın…
Evine gitmediğin..
Çayını içmediğin…
Derdiyle dertlenmediğin..
Sorununu dinlemediğin..
Hal, hatır sormadığın gönüllere sahip olamazsın!..
O günülden; "sana" yar olmaz..
O gönülden sana "sevda" gelmez..
O gönülden "sahiplenme" gibi bir duygu gelişmez!...
Şarkıda söylendiği gibi; "Parayla saadet olmaz..!'..
Parayla, pulla, malla; "seçim" kazanılmaz!
***
Saadet, maneviyatla gelişir!,
Vicdanla,
İhzanla,
Beşeriyetin muhabbetiyle ancak "sağlanabilir, olabilir?"..
Şehri tanımayacaksın..
Şehre Fransız olacaksın..
Şehrin dengelerini..
Şehrin akil fikriyatından uzak olacaksın!...
İnsanları tanımayacaksın..
Tozundan..
Toprağından..
Çamurundan vakıf olmayacaksın!..
Lütfedip; "nedir" diye sormayacaksın!…
O havayı..
O atmosferi, solumayacaksın!…
Boş vereceksin!..
Kibirli olacaksın..
İnsanlara tepeden bakacaksın....
Burnun ucuyla konuşacaksın..
Yüzün ayrı, elin ayrı bir yönü gösterecek!…
Kendini..
Çevreni..
Kendine özgü bulunmaz “Hint kumaşı” sanacaksın!!…
Hoşgörüyü..
Tevazuuyu..
Beşeri bütünlüğü "ben" diyerek, yok edeceksin!!!…
Hep ben diyeceksin!…
Değerlere..
Kültürlere..
Kimliklere..
Yaşam felsefesine "adapte" olmayacaksın!…
Dahil olmaktan; kaçınacaksın!..
Yerelin; "yerel" siyasetiyle hemhal olmayacaksın..
Aileleri..
Kişileri..
Halk nezdinde karşılığı olanları; duymayacaksın!..
"Kendin çal, kendin söyle" misali..
Ya da, "kendin pişir, kendin ye" fikriyatında olacaksın!..
Hizmeti bir lütuf..
Yaptıklarını bir himmet göreceksin!..
***
Yağcılarla..
Yalakalarla..
Şakşakçılarla..
Siyasi fahişelerle..
Sülüklerle..
Vatandaşın "vampir" diye gördüğü şahsiyetlerle; "cirit" atacaksın!…
Devletin..
Milletin..
Ülkenin malını, mülkünü, hazinesini..
Makam ve mevkinin gücünü!..
Yekunuyla; "devlet malı deniz misali" hortumlayacaksın!..
PKK'lıysa..
FETÖ'cüsüyle..
Enva-i adli suç sabıkalısıyla; "kol kola" olacaksın!..
Sabah bir başka partilinin
Öğlen bir başka partilinin
Akşam da bir başka partinin yatağında olandan "medet" umacaksın!..
***
Seçimi er meydanında değil..
Seçimi "sanal" ortamda kazanacağını sanacaksın!..
İki kelam etmekten kaçınacaksın..
Sorulardan..
Suallerden..
Hesap verme gibi "korku" tünelinden çıkmayacaksın!..
Leş yiyicilere..
Akbabalara..
Para baronlarına da "ha bire" kurbanlar vereceksin!..
Ahalinin hakkını..
Yetimin..
Öksüzün..
Yoksulun, garip gurabının "payını" onlara peşkeş edeceksin!..
İhalelerini..
Alımlarını..
Akaryakıtını "tekelleşen" yapıya hortumlayacaksın!..
Yani, say da say!..
Değil bu sütun..
Değil bu gazete..
Değil bir kitap, ya da defter!..
Onlarcasını doldurabilecek; "yıkıcılığa" imza atacaksın!..
***
Tüm bunlar; "söylenecek.."
Tüm bunlar, yazılı olarak ifade edilecek!..
Ama zerre-i miskal; "özeleştiriye" geçmeyeceksin..
Aynaya bakmayacaksın…
Sonra da!..
Sandıktan silleyi..
Seçmenden zılgıtı; yiyince aynanın karşısına geçip "bu kimin yüzü" diyeceksin?..
Sivilceleri..
Jiletleri..
Yüze çalınan karaları kim yaptı; diyeceksin!?…
Hani bir söz var!…
Kendi düşen ağlamaz… Sadece ders çıkarmalı!..
Ama kime!…
Öyle bir teşkilat..
Öyle bir yönetim..
Öyle bir aday silsilesi ki; "küskünlerine" dahi, sahip çıkamadı..
Nitekim; bir dizi tokat buradan geldi..
***
İşte, Diyarbakır'ın Ak Parti siyaseti!..
Trolleri..
Troykaları..
Tıpkı, Kılıçdaroğlu gibi; "kaybetsekte" koltuk bizim!..
Çünkü, "küçüktür, ama benimdir.."
Netice itibariyle; 31 Mart'ın 1 Nisan sabahına dair "şakası" AK Parti açısından böyle bir hikaye!..
Bekleyip görelim!..
Cumhurbaşkanı Erdoğan..
AK Parti merkezi.. Tabi ki; "ihtiyar heyeti!"..
Vahim tabloya "nasıl bir neşter" vuracaklar..
Hele ki, Diyarbakır ile Ankara arasında inşa edilmiş "Berlin Duvarını" yıkabilecek mi?..
Yoksa!..
İşte o yoksa var ya; hasıl olursa!..
O zaman deriz ki; "Balık baştan" kokmuştur?!...
***
ÇÜNGÜŞ!…
Düne kadar!.. AK Partinin "kalesi" idi!..
Niye kale yıkıldı?..
Niye seçim kaybedildi?..
Sorulan soru bu!..
Peki cevap ne?.. Aslında net ve açık.. Ki bu sonuç; "sürpriz de" değil..
Beklenendi!…
Çünkü, Çüngüş Partiden "küstürüldü?…"
Suat Akmeşe!..
Tabanın benimsediği..
Seçmenin sahiplendiği..
İlçe ahalisinin siyasetten güvendiği isim idi!..
Ama AK Parti troykası "benim dediğim olur" deyince..
Ki enva-i şaibe..
Ki enva-i ahlaki tahribatla; "iş zıvanadan" çıktı!..
Seçmen de; öyle mi diyerek tokadı attı..
Akmeşe'ye "evet" dedi..
Sonuç!..
AK Parti, HDP çekişmesinde "küskünlerin adresi olan" Saadet aradan sıyrıldı..
Yani, AK Parti'nin kalesi "Saadet'in" eline geçti!…
***
ÇINAR!…
Seçim sonucu!.. Ve öncesinde yaşananlar!..
Çüngüş'ten farklı değil..
Yine küskünlük… Ki bir çok yazım oldu, Çınar'la alakalı!..
Kazanılan ilçe; "kaybedilecek" diye?..
Çünkü, "oylar" bölündü…
Şöyle ki..
AK Parti'nin adayına, partinin ilçe teşkilatı; "itiraz" etti!…
Yani, Arzu ailesi..
Yani Delil ailesi…
Ki bir dönem Milletvekili, Bakan ve Bakan Yardımcılığı yapan Kutbettin Arzu!…
Mülahazalar farklı olsa da..
Bölgenin feodal yapısı, Çınar'da hala hakim olduğu, gerçeğiyle!…
AK Parti adayı Yusuf Durmaz'a "inat ve küskünlükle" Saadette rakip aday çıktı..
Çıkan kişi de, AK Parti ilçe teşkilat başkanının damadı; Mahmut Delil!..
Seçim sonuçlarına bakarsak!…
AK Parti yüzde 32.51
Saadet Partisi yüzde 23.51..
İkisinin toplamı; yüzde 56…
Peki, Çınar'ı kazanan HDP'nin adayı Bedri Kaya'nın aldığı oy oranı yüzdelik olarak kaç?..
Yüzde; 42.59!…
Cevabı istenen soru; "Kim kime seçimi kaybettirdi?"
***
HANİ?…
Derler ya!.. Bu kadar yanlışın içerisinde; bir tek doğru bu?..
Aynen de öyle..
Hani'de kazanan kim; AK Parti..
Aday, İbrahim Lale!…
Bilinen.. Tanınan.. Sevilen…
Ve tecrübe…
Mütevazi.. Halkla "samimi ve sıcak" diyaloğ!..
Yani gönüllere girebilmek!..
Ki Hani'de, yine "küskünler" vardı.. Yine adres; Saadetti!..
Ancak, doğru isim, yerinde strateji!..
"Kazandırdı?"..
Oy dağılım yüzdesine bakıldığında..
AK Parti yüzde 34.98
HDP yüzde 33.11
Saadet Partisi yüzde 22.69…
Nitekim Saadet adayı Ali Aktay, AK Parti'de aday adayı idi..
Buna rağmen; Lale kazandı…
Şunu net ifade etsek…
Diyarbakır'ın yüz akı; Hani ve İbrahim Lale olmuştur!..