FUTBOL ADINA!

Diyeceğim o ki!..

İş zıvanadan çıktı..

Çıkarın..                         

Rantın..

Kumarın..

Bahis çetelerinin, arenasına döndü!...

Ve bir türlü önlenemeyen "siyasal ideolojik" travma!…

Yani iş; "temaşalıktan" çıkmış!…

Sağlık adına..

Kardeşlik adına..

Kent adına..

Toplumsal birliktelik adına..

Yani "halisliği" yönünde, zerre-i miskal bir hal kalmadı..

***

Futbol'un DNA'sı bozuldu..

Kine..

Nefrete..

Hasımlığa..

Şiddete ve holiganizme evrilerek "terörizmin" yoluna girdi!!..

Artık "can" yakıyor…

Artık kan akıtıyor..

Artık ölümlere, yaralamalara, "kutuplaşmalara" yol açıyor.

Bendensen yaşarsın..

Benden değilsen, "her türlü" muameleye müstahaksın!..

“Ölürsün” diyenler bile var..

Netice..

Söylenecek tek söz var..

"Balık baştan kokar…!"

Çünkü baştakiler "tribünleri" kendine "silah" olarak kullanmaya başladılar..

Eee…

Hal böyle olunca da..

Karşıdaki için de, kendisi için de "tehdit" oluşturuyor..

Ne diyoruz..

Tetiği çeken el değil, tetiği çektirten el; "asıl" düşman!…

***

İşte Amedspor..

İşte Sakaryaspor..

İki gündür konuşmayan kalmadı..

Herkes bir şeyin "arkasına" sığınarak kendini haklı çıkarmaya çalışıyor..

Ama kimse; yoğurdum eşki demiyor..

Bilakis, suret-i haktan kendini gösteriyor..

Gözler kapalı..

Ancak hakikat hiçte "tarafların" dediği gibi değil…

Etki-tepki..

İntikam…

Sen yaptın, ben de yapacağım!...

Ders-i ibret almak lazım..

Ama, kim kime aldıracak; işte orası meçhul!..

Çünkü fail o meçhuliyetin içerisinde!!!!…

Bakalım..

Dün itibariyle "yargı" mekanizması devreye girdi..

TFF de tahkikat başlattı..

Netice neyi ikmal eder bilmem..

Ama diyeceğim şu; "futbol adına" hiçte ama hiçte "halis ve salih" değiliz!…

Herkes "tencere kapak" misali..

Ötesi yok!?..

***

DOĞAN PAŞA SEN VAR YA?…

Çetin Doğan Paşa..

Zırto "bir tez" ortaya koymuş..

Kendine yakışanıyla!...

Diyor ki…

28 Şubat'ta "FETÖ'cülerle" mücadele ediliyordu…

TSK'dan temizliyorduk!!.

Ama, 28 Şubat kesintiye uğrayınca, "operasyon" durdu..

FETÖ'cüler de, "sızdıkça sızdı.?"

TSK'daki "kontrolü" ele geçirdiler..

"15 Temmuz'un altında da bu varmış?"..

Yok daha neler?

***

Öyle ya!…

FETÖ'cülerin "civa" olduğunu söyleyen siz..

Her kılığa..

Her karaktere.

Hiçbir "değer" gözetmeksizin, "dalan"…

Libas giyen..

Enva-i "şeytani" fikri, organize edebilen, diyen siz değil miydiniz!…

İşte iddianameler..

İşte yürütülen operasyonların, "aleni" hali!…

***

Ama siz!.. Ki "irtica" yaftanız!…

Laiklik adına; "despotluğunuz!.."

Bilakis!..

FETÖ'cüleri koruyan.. Kollayan; "proje" olarak hayat bulmasını sağlayan..

Ki şu anki komuta kademesi!..

Hepsi bilaistisna; "sizin genç subaylarınız" değil miydi?..

E-muhtıranın, aktörleri!…

Siz!..

Kim namaz kılıyorsa..

Kim başını örtüyorsa..

Kim Kur'an okuyorsa..

Kim, "dini" değerlerini, ibadetlerini yerine getiriyorsa..

Sorgusuz, sualsiz "TSK'dan" atıyordunuz!..

Annesinin "başörtüsüne..!"

Babasının "dindarlığına" bile tahammülünüz yoktu!…

***

Bu hainlik..

Bu alçak anlayış…

Aslında; "FETÖ" gibi yapıların TSK'ya başta olmak üzere!..

Devletin kurumlarına..

En baba makamlara "nüfus" ediciliklerine, "yol" açtı..

Kapı araladı..

FETÖ'cüler..

Ana akım..

Ve üst akıldaki "komut" neydi, zamana, ortama, konjonktüre göre "evirilin"..

Onlar başlarını açtılar..

Onlar çilingir sofraları kurmaya başladılar..

***

Eeyy, Çetin Doğan..

İşte sizin bu kamuflajınızla..

Kendinize has stratejinizle; "FETÖ’cülere" alan açtınız..

Gel de, gel dediniz!…

Kısacası!..

28 şubat.. Ve akımındaki sizin gibi aktörlerin!…

Bilaistisna..

Hiçbir açıdan..

Hiçbir cepheden, "salih" bir karaktere ve insani konuma sahip değilsiniz!…

Yani cehennemliksiniz!..

***

CHP'NİN FRENİ TUTMUYOR?

Şaka mı; değil..

Tutmuyor...

Kemal Bey'in şakası olur mu?

Ne mümkün?

Vallahi ciddi..

Baksanıza fren tutmayışlarını..

Yani, seçim başarısızlığını "bu kez" ahaliye kesti..

Tek sorumlu halk diyor!..

Çünkü millet "zaaflarına" yeniliyor.. 

Siyasetçi yetiştirmekte  çok ama çok "beceriksiz" imiş?..

Vay anam vay!…

İşte ülkemin siyasetçisi!..

İşte, Ana muhalefetimin lideri..

Fren tutmaz halde, Kemal bey bunu söylüyor ise..

Avanesi ne demez ki?

CHP'nin Hatay adayı Lütfü Savaş en taze örnek!.

Kadınları nasıl da; "pişkince" azarlıyor..

Ne diyor?

"Oy vermiyorsunuz, konuşuyorsunuz..

Siz bizi adam yerine koymazsanız, biz de sizi adam yerine koymayız..

Ben size hizmet etmeye mecbur değilim.."

Yok daha neler?

Gülünür mü, ağlanır mı bilemiyorum!

Ama diyorum ki; " CHP'nin freni fena patlamış.."

Hangi duvara toslar; bilinmez!.

Ne diyelim; Allah "sonunu" hayreylesin!…

***

GEZİCİ NE DİYOR?

Muhalif araştırma şirketi "Gezici Araştırma" son anketini açıkladı.

Adana, Balıkesir, Hatay, Antalya, Aydın, İstanbul, Ankara ve Manisa’yı içeren bir araştırma..

23-24 Şubat tarihleri arasında yapılmış..

İSTANBUL'DA YILDIRIM

Yapılan ankete göre;

Binali Yıldırım, kararsızların dağıtılmasıyla yüzde 52,1 oy alarak, İBB Başkanlığı için en öndeki aday konumunda.

Yıldırım'ın İstanbul'dan birinci çıkacağı konusunda, diğer anket şirketleri de hemfikir.

ANKARA'DAKİ FARK

Ankara'da ise geçtiğimiz günlerde Mansur Yavaş 4.5 puan önde olduğunu söylemişti.

Ancak Gezici Araştırma'ya göre AK Parti adayı Mehmet Özhaseki, Yavaş karşısında 5.5 puanlık bir fark ile önde.

***

KARARSIZLAR….

Anketlere..

Konuşulanlara..

Seçmenin nabzını ölçmeye yönelik sorulara gelen yanıtlar dahil..

Görünen o ki…

Seçimin sigortası, kazandıranı "kararsızları" kararlı kılacak siyaset olacak?..

Birileri..

"Kararsızlar" olmazsa da!..

Anket sonuçları seyrinde; "kim öndeyse" o kazanır diyor..

Yok öyle..

Kazın ayağı, "kararsızların" dağılımıyla, ölçülü değil..

O kararsızlar; "kararlılaştılar mı" işte o zaman seyir değiştir..

Yani; kararsızlar "seçimin" kararlı sonucunun sigortası!.

Özeti bu!..

***

TAKLACI….

Siyasetin "ruhunda" var..

Kaşarlı bir "karakter.."

Değişmez…

Dün de vardı, bugün de var.. Yani, Cumhurbaşkanı'nın Ordu'daki ifadesindeki "taklacı" siyasetçi yeni bir şey değil..

Eskilere dayanır..

İdris Naim Şahin'e bu minvaldeki "taklacı" yakıştırması!…

O da yeni değil..

Zaten Şahin "beni seviyorsun" diyen seçmenine ne demişti?

Vallahi mi?

O zaman sevdiğini göstermen için "hadi bir takla atta göster"  demişti..

Ki o günden buyana; "lakabı" taklacı Naim!..

Yani yeni değil; "taklacılığı!.."..