GENÇLİK ŞÖLENİ..
Dün başladı..
Hava güzel..
Ortam harika..
Kent Meydanı o biçim; renklenmiş..
Stantlar..
Etkinlikler..
Şenlikler..
Sanatçılar..
Şarkılı, türkülü, muhteşem bir ambians!..
Gençlik coşuyor..
Yani bir deşarj ortamı..
Lakin, "kent kültürüne" Fransızlık var..
Bu eksiklik görülseydi..
İyi olurdu..
O zaman derdik ki..
Bu kadar sıkıntıya..
Bu kadar ekonomik darboğaza rağmen..
Ki, karpuz festivalini iptal etmiş bir kent olarak..
Yapılan harcamalar; "helali hoş olsun..!"
Oh be..
Azıcık açıldık; derdik!..
Sizce!…
Neyse!..
Bizim için; Reis'in Diyarbakır'a gelmesi..
Kentle; "kucaklaşması..!"
Beklentilere dair; vereceği mesajlar önemli!…
***
TECAVÜZE İSTİSMAR DENİLEMEZ!..
Yeter artık!…
Kimse; "dem" vurmasın!..
Cinsel sapıklığa..
Tecavüze..
İğrenç, bozuk karaktere "istismar" kavramı yüklemesin!…
Neymiş!..
İtin teki, "küçük çocuğa" cinsel istismarda bulunmuş..
İtin teki, "küçük kıza" cinsel istismarda bulunmuş..
İtin teki, "kadına, erkeğe" cinsel istismarda bulunmuş!…
***
Dahası!…
Diyarbakırlıların deyimiyle!..
Delinin teki, "komşu çocuğuna" cinsel istismarda bulunmuş..
Delinin teki, şunu yapmış bunu yapmış..
Bir de taciz var…
Neymiş; "cinsel tacizde" bulunulmuş..
Velhasıl!..
Şöyle veya böyle; "istismar ve taciz!!!…"
Vakıa!…
Tek bir kavram ihtiva ediyor..
O da; "cinsel sapıklıktır..!"
Ki, "tecavüz" denir..
Yani, "istismar" denilemez…
***
Çünkü, istismar demek; "işletme, faydalanma ve kar sağlama!.."
Türk Dil Kurumuna göre bir anlam böyle..
İkinci anlam ise…
Birisinin iyi niyetini, acizliğini, zayıflığını kötüye kullanmak!…
Yani, "istismar" yapılanlar karşısında "acziyette" kalıyor..
Zayıftır..
Taciz hiç denilmez..
Taciz de kelime anlamı; "rahatsız etme, tedirgin etme!"..
***
Gelelim hadiseye!…
Baksanıza, itin tekine!..
Aile Sosyal Politikalar Diyarbakır İl Müdürlüğüne bağlı; "yurtta" ne yapmış!..
Güvenlik görevlisi..
Sözde, "oradakilerin" can ve mal güvenliğini sağlıyor…
Ama değil…
***
İşte o it!…
Görevli olduğu Bakım ve Rehabilitasyon merkezinde, engelli bir erkek çocuğunu odaya çağırıyor..
Ve burada; o çocuğa "tecavüz" ediyor…
Çığlık, bağrışma ve sapık itin şehvani iniltileriyle; "olay" fark ediliyor..
Gören, bir başka güvenlik görevlisi!…
***
M.S.S adlı şahıs, gözaltına alınıyor..
Yargı, hukuk ne der; göreceğiz!…
Lakin, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünden yapılan yazılı bir açıklama var..
Ki, ajanslara da yansıdı..
İşte burada kullanılan ifade yine o; "ifadeler..
"Cinsel istismar" şüphesi!…
***
Şimdi!..
O kötü niyetli..
O ruh hastası..
O sapık karakterli..
O it, engelli erkek çocuğunu odaya çağırıyor..
Ki kimsesiz sahipsiz..!
Gökte, Allah..
Yerde de, sığındığı devleti var..
Ve o çocuk; devletin sığınma evinde; "böylesi birinin" tecavüzüne uğruyor..
Buna da; "istismar deniliyor, taciz" deniliyor?
***
Sormamak elde değil!..
Bu adamı; "kim işe" aldı?..
Siyasi ve idari; bağlantısı ne?..
Pek tabi ki, "güvenlik" sınavlarından nasıl geçti?
İrdelenmesi gerekir..
Ki, kurumdaki diğer çocukların akıbeti de!..
Böylesi vakıalara maruz kalan çok kişinin; "utanma adına, korku adına" gizlendiğini de bilmeliyiz..
Şunu da; bilelim ki!..
İster tecavüz..
İster sapıklık..
İster taciz ve istismar olsun!..
Fail ekseriyetiyle; "o kişinin" tanıdığıdır..
Ki barınma merkezindeki "tecavüz" olayının faili de; o engellinin tanıdığı biri..
O iğrençlik ilk olmayabilir…
***
Özetle!..
Kimse; kötülükleri hafifletmemeli..
Makam adına..
Adamcılık adına..
Çevresel faktörler adına; yapmamalı!..
Yoksa, "kötülükler" hep cesaret kazanır, "tekerrür" etmesine, meyil verir!..
***
KONSOLOS NERDE?..
Kaçtı!…
Başkonsolus, Uteybi!…
Hem de, "inceleme ve arama" kararı alındığı gün!..
Yani önceki gün; Suudi Arabistan'a uçtu..
Şimdi…
Dünya ayakta..
Gazeteci Cemal Kaşıkçı'ya ne oldu?
Öldürüldü mü?
Ki öldürüldüğü kesin, ama ceset nerde sorusuna yanıt aranırken…
Türkiye, ABD ve Suudi "çekişme" içerisinde bulunurken..
Bu zat'ın sırra "kadem basıp" kaçması; nasıl izah edilir..
En önemlisi de!…
"Cinayetin" birinci faili olarak, görünürken!..
Kim yol verdi?…
Bu işin hesap sorgulaması galiba büyük olacak?..
Göreceğiz!..
***
AMAN HA!…
Konsoloslar..
Büyükelçiler..
Ateşeler..
Yine, Güneydoğu illeri için "yollara" düşmüşse!..
STK'lar..
Odalar..
Partilerle, "görüşme" arzında bulunuyorsa…
Gizli yemekler..
Gizli istişare toplantıları yapılıyorsa!...
Vaziyet; "hiç de hayra" alamet değil..
Fırtına geliyor demek!..
Öyle ya; geçmişte gördük..
Gelip-gittiklerinden sonra; nelerin olduğuna dair..
Onun için aman ha!…
"Yemlik" olmayalım..
"Yemlerine" gelmeyelim…
***