İNANDIĞIN MI, YAŞADIĞIN MI?
Yıllardır; tartışılıyor…
Yılbaşı; "caiz mi, değil mi?"
Milli Piyango, "haram mı, değil mi?"
Verilecek cevap nettir…
Ama ne hikmetse; "hep muğlâk" bir bakış sergilenmiştir..
İşte, "açmaz da" bu..
***
Söylenecek söz nettir…
O da…
Hz. Ömer (r.a)'in meşhur sözüdür...
Ki herkes bilir..
Ama ne hikmetse; "bildiği" gibi yaşamaz..
O söz de şudur..
Der ki..
"İnandığı gibi yaşamayanlar…
Yaşadıkları gibi inanmaya başlar…"
***
Maalesef…
Günümüz müslümanlarının "en temel" sorunu bu..
Bizler..
Ne yazık ki...
İnancımızın temel kaynaklarından, koptuk, koparıldık..
Onun içindir ki..
Hala da; "haram'a" haram olmayabilir diye bakıyoruz…
Caiz olmayana caiz olabilir diye bakıyoruz…
Yani; "yaşadığımız gibi" inanmak istiyoruz..
Yıkımın mahkûmiyeti..
Yılbaşı bir takvimsel zaman değişimidir; ötesi yoktur!?
***
TEŞEKKÜRLER…
Evet…
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğüne..
Asayiş ekiplerine…
Özellikle Ahlak Büro Ekiplerine..
Teşekkürler..
Niye mi?
Niye'si şu!
O sapık ruhlu "bir adam" vardı ya…
Bağlar ilçesinde…
Şehir magandası..
Aşağılık karaktere sahip…
"Eli silahlı" tacizci bir karektersiz vardı ya?…
Hani…
Suriyeli kadına taciz eden?
İki çocuğunun gözleri önünde; "silah çekip tehdit" eden…
Ki kameralara yansıyan " o korkunç" anın yaratıcısı, "sapık tıynetli!"
İşte o; "yakalandı"...
Sorgulandı...
Adliyeye çıkarılıp tutuklandı…
***
Yakalanması; "büyük bir beceri ve uğraş sonrası" oldu…
40 mobese kamerası görüntüsü..
Ki 100 saatlik bir görüntü..
Sokak çalışmaları..
Sokak kameraları dahil; "incelenmiş-sorgulanmış!"
Nihayetinde; kimliği tespit edilmiş...
Sapık ruhlu; Ş.D..
Sabıkalı..
Uyuşturucu…
Kapkaç..
Hırsızlık…
Yani enva-i iğrençliği halt etmiş biri…
Ki yakalanması için..
Bu vaka, "Diyarbakır Polisinin namus meselesi" demiştim!
Onlar da "namus meselesi" olarak gördü..
Özel ekiple; "sonuca" ulaştı..
***
Anlayacağınız..
E.X..
Ve tabi ki Diyarbakır ahalisi..
7'den 70'e herkes; "tacizcinin" yakalanmasıyla "oh be" dedi..
İşte bu "oh be" kurtulduk deme adına..
Polisimizi kutluyoruz!
İyi ki varsınız…
***
ZOR OLAN BİR AKLIN ÇÖZÜMÜ!
Ne fena bir durum!
Gel de çöz...
Gel de akıl-sır erdir…
Zor…
Öyle ya; "ByLock…"
Teknolojik açından bir buluş..
"Beceri" yüksekliği…
Ki, FETÖ'nün "iletişim" mekanizması..
Özel…
Ve örgütsel yapının; "mahremiyeti!"
Nitekim…
"ByLock" başlı başına; "suç!"
Yasa öyle diyor...
Kullanan…
Haberleşen…
Mesajlaşan; "terör örgütü" üyesidir…
***
Dedik ya…
"ByLock" teknolojik buluş…
Büyük akıl planı…
Şimdi…
Ortaya çıkarılan "tuzağa-yönlendirmeye bir bakalım!
Yani...
İnternet üzerinden...
Cep telefonu üzerinden…
"ByLock" yönlendirmesi...
Ki önceki gün, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı açıkladı…
Binlerce kişi..
11 bini aşan bir rakam…
Suçsuz..
Günahsız..
Gariban insanları; "yönlendirmeyle"
Sanki, "ByLock" kullanmış…
Bundan dolayı da; "çoğu cezaevinde!"
Şimdi tahliyeler yapılıyor…
Tespit edilenler serbest..
Devlet "pardon" diyor…
***
Doğrusu..
ByLock'un buluşu kadar; "tuzağını da" çözmek dahiliktir!
Gelirsek; "beceri aklına!?"
Kim ne der bilmem?
Ne FETÖ'nün aklı...
Ne de, alt kademesindekilerin aklı...
Ve ne de, Türkiye'deki aktörleri…
Bu minvaldeki; "kaşiflikte" bir akla sahip olduğunu düşünmüyorum!
Gülen için ne diyoruz...
Okuma-yazması zar-zor olan bir ilkokul mezunu!
***
Sakın…
Birileri "ilahi" bir beceri demesin!
Neyse!
Kâiflikte..
Beceride..
Buluşta..
Teknolojik nizamı inşaada; "biat" edici, ABD var…
Akıl babası!
Ama hala da; "o akıl babasının" varlığına inanmayan var..
İşte zor olan "bu aklın" çözümü…