KADINLAR GÜNÜ!

Evet.. Bugün 8 Mart…  Takvim yaprağı; "Dünya Kadınlar Günü" diye tarih notu düşüyor..

Kadınlar...

Öyle inanıyorum ki!… Eğer ki, bizler… Sizler..  Erkek ve kadınlar..

Anneler, bacılar, babalar, akrabalar..

Eşler… Bilaistisna; hepimiz!..

İman etmişler olarak, ümmet olma hakikatiyle, "bir vücut" olabilseydik!..

Hele ki..                           

İnsanlığa.. Yeryüzüne Yüce Kur'an-ı Kerim'in..

Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed'in (S.A.V) getirdiği "nurlu" mesajların idrakine vakıf olsaydık..

Dinimizi.. İslamiyet’i "tüm hakikatleriyle", hayatımıza adapte etmiş olsaydık..

Öğrenseydik..  Öğretebilseydik..  Okusaydık…  Yaşasaydık..

Yaşatılması noktasında; "hassasiyet" gösterseydik…

Öyle zannediyorum ki insanlık Kuran'ın nazil olduğu günü "dünya kadınlar" günü ilan edecekti…

***

Ve biliyoruz ki!…

Peygamberimiz… Hayat evresinde, en büyük mücadelelerinden birisi "kadın hakları" olmuştur…

Tabi ki.. Yaşadığımız, evredeki gibi..

Yani "modern" zamanın, kadın ve kadın haklarına "atfedilen" bir çerçevede; mücadelesi olmamıştır..

Bakmamıştır..

Ne kadın ayırımı.. Ne erkek ayırımı.. Cinsiyetçilik üzerine..  Özellikle de; "kadını" dışlayan, hor gören..

Onu "obje" olarak sunan, düşünen ideolojilerle mücadele etmiştir..

"Kadını" hiç bir evrede dışlamamıştır..

Yaşadığımız çağ açısından..

Kadın bir meta.. Kadın bir obje.. Kadın bir eşya.. Kadın bir "cinsellik" görülmediği; her daim karşı çıkmıştır…

Ne yazık ki, "hal-i vaziyetimiz…"

Gerek İslam ülkelerinde.. Gerekse de yer küresinin ekseriyetinde; "vahim" bir erozyon söz konusudur..

***

İslam.. Hakkı… Hakikati.. Ahlakı..  Fazileti… İffeti…

Öncelediği gibi kadına getirdiği en büyük "vasıfta" anneliktir..

Denir ki..

"Cennet Annelerin ayakları altındadır.."

İşte bu kadar, ulvi değerlere sahip; kadını!…

Günümüzde; "acı" bir çerçevenin içerisine prangalamışızdır..

Özgürlük adına.. Demokrasi adına.. İnsan Hakları adına..

Batı adına..

Batılılaşma adına; "kadını" yaradılış gayesinden fersah fersah uzaklaştırdık!..

Erkeği de.. Kadını da.. Kendi kulvarında; "birer meta" haline getirdik..

Ya da, getirildik!..

***

Dahası!..

Örflerimizi.. Adetlerimizi.. Geleneklerimizi.. Göreneklerimizi..

Bin yıllık bağlı bulunduğumuz değerleri; "toprağa" gömdüğümüz gibi!…

Kavram kargaşası içerisinde; "insanlığı" bile..

Allah'a "kulluk" nokta-i nazarından bile çıkardık…

Hayat müşterektir… Ama kadın, varlık gayesiyle Ensar’dır…!

Sevinci de.. Üzüntüsü de; ortaktır!...

***

Çağın kavramları…

Günün, söylemleri, yüzyıllardır hep kadının zihin bunalımına neden olmuştur?

Ki hep klişeleşen sözler.. Sadra da şifa verici olmadığı gibi; hep yıkıcı olmuştur..

Hakikate yönelmeliyiz!.. İşte Peygamber Efendimizden, bu minvalde hadisler..

Tabi ki, İslam alimlerinden de "kadınlara" dair bazı vecizeli sözleri..

Ders-i ibret adına!…

***

"Kadınların haklarını yerine getirme husûsunda Allâh'tan korkunuz! Zîrâ siz onları Allâh'ın bir emâneti olarak aldınız."

***

"Sizin en hayırlınız, ehline (eşine ve çocuklarına) en hayırlı olanınızdır. Ve ben de ehline karşı en hayırlı olanınızım."

***

"Mü'minlerin îmân bakımından en olgunu ve en hayırlısı, hanımına karşı en hayırlı olanıdır."

***

"Ey insanlar! Kadınlar hakkında Allâh'tan korkunuz! Sizin kadınlarınız üzerinde hakkınız vardır."

***

"Onlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, onları dövmeyin, onlara çirkin demeyin, fenâ söz söylemeyin!"

***

"Kadınlarınızla iyi geçinin; eğer onlardan hoşlanmadı iseniz bile!..

Olabilir ki bir şey, sizin hoşunuza gitmez de, Allâh onda bir çok hayır takdîr etmiş bulunur."

***

"Kadınlar hakkında birbirinize hayır tavsiye ediniz!"

***

"Mü'min bir erkek, mü'min bir kadına kızıp darılmasın!

Eğer onun bir huyundan hoşlanmazsa, öbüründen memnûn olabilir."

***

"Bana dünyadan güzel koku ve kadınlar sevdirildi. Benim en mutlu ânım ise, namazda olduğum zamandır."

(Nesâî, İşretü'n-nisâ 1, Mişkâtü'l-mesâbih, c.2, sb.669)

***

"Allah sizden; kadınlara karşı iyi ve hayırlı olmanızı ister; çünkü onlar, sizin analarınız, kızlarınız veya teyzelerinizdir."

***

"Sizin hayırlınız, eşine hayırlı olandır. Ben de eşime karşı sizin en hayırlınızım. Kadınlara ancak iyi insanlar iyi davranır; onlara karşı ancak kötü kişiler, ihanet eder."

***

Abdullah ibn Mes'ûd, Hz. Muhammed'e(a.s), kiminle beraber bulunması, kime hizmet etmesi gerektiğini sorunca Hz. Muhammed, üç kez "Annen'e" dedikten sonra, "Baban'a", demiştir.

(Buhârî, Edeb: 2; Müslim, Birr: 1)

***

İbrahim Gazali'nin vecizesi önemli…

Hanımının kötü huylarına katlanan erkek, belalara sabreden Hz. Eyyüb gibi mükafatlara kavuşur.

Kocasının kötü huyuna sabreden kadın da, Hz. Asiye gibi sevaba kavuşur.

***

En üstün mümin, hanımına, en iyi, en lütufkâr davranan güzel ahlaklı kimsedir.

En iyi Müslüman, hanımına en iyi davranandır.

İçinizde, hanımına en iyi davranan benim.

Hanımına güler yüzle bakan erkeğin defterine, bir köle azat etmiş sevabı yazılır.

***

Hanımının haklarını ifa etmeyenin; namazları, oruçları kabul olmaz.

Hanımını döven, Allah'a ve Resûlüne asi olur.

Kıyamette onun hasmı ben olurum.

***

Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir.

Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür.

***

Kızlarınızı altın ve gümüş ile süsleyin!

Elbiseleri güzel olsun!

İtibar kazanmaları için en güzel hediyelerle ihsanda bulunun!

***

Her kim, "Kız çocuğunu" güzelce terbiye ederse…

Allahü teâlânın verdiği nimetlerle bolluk içinde yedirip giydirirse, "o kız çocuğu" onun için bir bereket olur…

Cehennemden kurtulup kolayca Cennete girmesine de vesile olur.

***

Çarşıdan turfanda meyve alıp evine getiren, sadaka sevabı alır.

Getirdiğiniz meyveyi, erkek çocuklarından önce kız çocuklarına verin!

Kadınları, kızları sevindiren, Allah korkusundan ağlayan gibi çok sevap kazanır.

Allah korkusundan ağlayana Cehennem haramdır.

***

"Cennet annelerin ayağı altındadır. "

Üç kız veya kız kardeşinin geçim veya başka sıkıntılarına katlananı, Allahü teâlâ Cennete koyar.

Eshab-ı kiramdan biri, "İki tane olursa da aynı mıdır?" diye sual edince..

Peygamber efendimiz;

Evet, iki tane olursa da aynıdır buyurdu.

Başka birisi, "Ya bir tane olursa?" diye sual eder…

Cevabında buyurur ki:  "Bir tane de olsa gene aynıdır."

***

MEZARDAKİLER DİRİLİNCE

Biz erkeklere, bir ders-i ibret!…

Anlayabilsek...

İbrahim bin Ethem der ki:

Bir gece rüyamda kabristanı gördüm.

Kabristanda gezinirken bir mezarın yarıldığını ve ihtiyar birinin o mezardan çıktığını gördüm.

Merak ettim.

Adama yanaştım.

Dedim ki; 'Arkadaş!.. Sen mezardan çıktın. Belli ki ölüsün. Peki Yüce Allah seni nasıl karşıladı.'

İhtiyar adam şöyle cevap verdi:

'Ben Yüce Rabbe takdim edildim. Amellerimle beraber Allah'a sunuldum. Yüce Allah beni affettiğini bildirdi.

Meğer beni üç şey için affetmiş:

1- Bana dedi ki; Sen benim sevdiklerimi sevdin.

2- Sağlam bir imanla bana döndün.

3- Sen bana saçı-sakalı beyazlamış bir ihtiyar olarak döndün. Ben saçı-sakalı yolumda ağarmış olana azap etmekten utanırım, dedi. Ve beni affetti.

Adam bunu söyledikten sonra tekrar mezarına geri döner.

Hayırlı cumalar..

***

SODEV ANKETİ

Biraz da, siyaset diyelim..

Hani; "ikilemle" yapılan anket şirketleri ve sonuçları var ya..

İşte onlardan bir örnek..

SODEV anket sonuçlarını açıkladı..

Başkanı Ertan Aksoy…

Dediğine göre;

Yerel Seçimde seçmenlerin yüzde 54.3'ü mevcut ekonomik duruma göre oy kullanıyor…

'Kötü' veya 'Çok kötü' olarak "ekonomiyi" tanımlayan muhalefet partileri seçmenlerinin çoğunluğu bu fikirde…

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) seçmeni de aynı düşüncede…

Ki yüzde 40.1'lik bir oranı "ekonomideki" gidişat kötü diyor…

Ak parti seçmenlerinin yüzde 27.9'luk bir kesimi aynı fikirde…

 ***

30 Mart 2014 yerel seçimlerinde..

“Kararsızım” diyenlerin;

Yüzde 44.1'i AK Partiye,

Yüzde 24.8'i CHP'ye,

Yüzde 12.4'ü MHP'ye

Yüzde 4.1'i HDP'ye oy vermiş.

'Bu pazar seçim olsa' hangi partiye oy vereceği konusunda kararsız olan seçmenlerin yüzde 44'ü 2014'te AK Parti'ye oy vermiş.

***

Seçmen borçlanarak yaşıyor

Seçmenlerin yarısına yakın bir oran, gelir ve harcama denkliğine sahip..

Yarısından biraz fazlası ise geçimini borçlanarak sürdürüyor…

Ya aile veya yakın çevrelerinden yardım alarak, ya da mevcut birikiminden harcayarak, yaşıyor.

Diğer seçmenlere göre 'görece daha iyi durumda' olduğunu ifade eden AK Parti seçmeninde gelir ile harcama denkliğini sağlayamayanların oranı ise toplamda yüzde 42 gözüküyor?

***

Kırmızı et alamıyor

Araştırmaya katılanların yüzde 51'i 'kırmızı et' alamıyor..

Yüzde 23'ü ise 'giyim' malzemesi alamadığından şikayetçi.

Türkiye'nin en büyük üç sorununa verilen yanıt..

Ekonomi

İşsizlik

Eğitim..

Güvenlik diyenler ise dördüncü sırada!

***

Kararsızlar üçüncü parti

Araştırmada 'kararsız seçmenleri' AK Parti ve CHP'den sonra 3. büyük grup oluşturuyor..

Toplam kararsız seçmenin yüzde 44'ü ise bir önceki yerel seçimlerde AK Partiye oy verdiklerini söylüyor.

Buna göre, Cumhur İttifakı'nı oluşturan AK Parti ve MHP seçmeni bir arada düşünüldüğünde, kararsız seçmenlerin yüzde 56'sının 2014 yerel seçimlerinde bu iki partiye oy veren seçmenlerden oluştuğu görülüyor.

AK Parti seçmeninin yüzde 31'i kararsız.

2014 Yerel Seçimlerinde AK Parti seçmeninin yüzde 13'ü kararsız olduğunu belirtiyordu.