KADROSU "HUKUK MUŞAVİRİ!"

Fikri takip bu olsa gerek.. Okur aradı..

Dedi ki..

Yazınızda diyorsunuz ki…

AK Parti'ninDiyarbakır Büyükşehir belediye Başkan adayı Cumali Atilla vali yardımcısı..

Yani "idari kadrosu" Vali yardımcısı diyorsunuz!..

Bu bir yanlış bilgilendirme..

Şöyle ki..

Cumali Atilla hal-i hazırda "Hukuk Müşaviri.."

Kadrosu bu…

***

 

Okur bir de şu resmi göndermiş…

İşte "belgesi" diye!..

Doğrusu bu uyarı üzerine, gelen mesajı inceledim..

Araştırdım..

İçişleri Bakanlığı'nın "resmi sitesine de" başvurdum doğru mu diye?...

Meğer ki, okur doğru söylüyor..

Atilla "hukuk müşaviri…!"

Eee…

Biz de uzun zamandır; "Vali yardımcısı" diyorduk..

Öyle yazılıyor, öyle okunuyordu?..

Sunumlarda bile…

Lanse ediliş; "iki makam" üst idi…

Diyarbakır ahalisi de…

Kamu kurumları da; "vaziyeti bu yönde" biliyordu!…

Biliyorum, şaşıracaklar?

***

Neyse…

Düzeltelim..

Geçmişte Vali yardımcılığı yapmış.. kaymakamlık ta..
Ama son görev kadrosu "hukuk müşaviri…!"

Doğru bilgilendirme; "merkez!.."…

Gelirsek bir başka; tartışmaya!…

Kayyum olarak kalacak mı?…

Görevi yürütecek mi?..

Belediye imkanlarından faydalanabilecek mi?..

Malum!..

"Bürokrat olması münasebetiyle" istifası gerekiyor..

Ki dün itibariyle; "sivilleşti..!"

Bürokratlar için tanınan istifa süresi dün bitti!

***

Atilla'nın istifasıyla; "tartışılan mevzu nedir?"

Mevzuu şu..

Atilla'nın "Belediye'deki görevi devam edecek mi?"

Yasaya göre…

Başkan..

Ya da Belediye Başkanvekili…

Veyahut görevlendirilen kişi…

"Seçime kadar bu görevini yürütür…"

Tabi tartışılıyor.. "Seçilmiş mi, atanmış mı?"

Ama genel ifade; "Kayyumluk" devam edecek…

Tabi YSK farklı bir karar vermez ise!…

***

Öyle ya..

YSK Belediye Başkan yardımcıları için..

Köy korucuları için karar aldı..

Dedi ki..

"Seçime gireceklerse..

Aday olacaklarsa görevlerinden istifa etmesi" gerekir…

Bakalım; Pazartesi günü ne olacak?

Atilla makamında oturmaya devam edecek mi?

Yoksa seçim bürosunda mı oturmaya başlayacak?

Göreceğiz..

Buarada, Atilla dün şehre geldi..

Turunu vekillerle birlikte attı..

İl Başkanlığı önünde hitap etti; "projelerimiz olacak" dedi..

Seçim startını verdi..

Belediye de tebrikleri de kabul etmeye başladı..

***

 

BİR NOT DÜŞERSEK…

Ey insan…

Her görev, unvan, yeni bir imtihan vesilesidir.

Deneniyorsun!

Onun için önce hakkın sonra halkın rızasına talip ol.

Çünkü…

Kendini imar edemeyen insanı imar edemez.

İnsanı imar eden ise kâinatı imar eder.

İnsan..

Hep; akıllı, gönüllü, kâmil insan ister…

Sevindirik istemez…

Ne diyor büyük insan…

Mahkeme kadıya da kimseye de mülk ve kalıcı değildir..

Önemli olan gönüllere "girip" ona dokunabilmektir…

***

 

BELEDİYELERİN DAĞILIMI?…

Diyarbakır için.. Şu anki profil şöyle..

An itibariyle..

Büyükşehir dahil..

11 İlçe Belediyesi "kayyumla" yönetiliyor..

Geriye kalan belediyelerin dağılımı..

Ak Parti'nin elinde iki belediye var…

Çüngüş ve Çermik..

DBP'nin elindeki belediyeler ise…

Çınar..

Ergani ve Hazro!

Bağlar ise; "bağımsız..!"

Çünkü mevcut başkan DBP'den seçilmişti…

Ancak parti onu "ihraç etti?"

Şuan bağımsız olarak görevini yürütüyor..

***

 

PROTOKOL FORMÜLÜ!…

Öyle ya..

Hafta içi, gündeme getirmiştim!..

Binali Yıldırım..

Bakan..

Başbakan..

Ve son olarak Meclis Başkanlığı görevini yapmış biri!..

Şayet..

İstanbul'a Belediye Başkan adayı gösterilirse..

Ki kazanırsa!..

Protokoldeki "hal-i durumu" ne olacak?..

***

Çünkü..

Daha düne kadar..

Emrinde olan bir çok ismi..

Atadığı bir çok bürokratı..

Görevlendirdiği bir çok bakanı… Yani; protokolde 4'üncü sıraya düşmesi nedeniyle..

Ki ilde, ilk dört..

Tabi ki, Türkiye protokolündeki, geriye düşüşü!..

Terso bir durum yaratmayacak mı?..
Yaratacak...

Havaalanında karşılama..

Belediyede karşılama..

Törenlerde, buyrun "efendim" demeleri…

***

Ki bu vaziyet; çok tartışılmış olunduğu ki..

AK Parti önceki gün itibariyle; "formül" arayışına girdi…

Nasıl bir "Protokol" düzenlemesi yapılabilinir diye?..

Hukukçular şuan kafa yoruyor…

Tabi bir iddia da var..

Yıldırım seçilse de; "Cumhurbaşkanı Yardımcılığına" getirilecekmiş?

Yani iki görevi birlikte yürütecek… Tabi uzak bir ihtimal..

Ki etik de olmaz…

Çok tartışılır..

Muhalefete çok koz verilmiş olunur..

***

Hukukçular şunu diyor..

İdari bir kararla sorun çözülür..

Yıldırım.

Sadece Cumhurbaşkanı'nı karşılamaya gidecek..

Başka da yok!..

Diyelim ki, "karşılamayı" bu formülle çözdük..

Peki, yönetimsel bazda.. Yani kurumsal işleyiş!..

O nasıl, olacak..

Bağımsız..

Özerk…

Bir belediyecilik kimliği mi kazandırılacak, İstanbul'a!..

Yoksa, Vali ve İçişleri Bakanlığı; "sorumluluğu" sürecek mi?

Kafa çok karışık..

***

 

BİR FIKRA..

Adam yolda giderken kıç üstü düşmüş…

Arkadan gelen bir adam yardımına koşmuş..

Omuzlayıp, ayağa kaldırmış...

Ve ricasını söylemiş..

Demiş ki..

“Bizim partiye oy verir misiniz?”

Adam kalçasını ovuşturarak yüzünü buruşturmuş..

Ve demiş ki..

“Ben düşünce kıçımı yere vurdum… Kafamı değil ki!”